
9 SEÇİMİ KİM KAYBETTİ
9 SEÇİMİ KİM KAYBETTİ
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra CHP de başlayan muhalif seslerden sonra,düşük yoğunluklu olsa da MHP yede zuhur etti.
Eleştirel yaklaşımlar her zaman ilgimi çeker ama bu demek değildir ki adaletten ayrılalım.
MHP de en belirgin açık ve net tepki sahibi Musavat Dervişoğlu olmuştur.
Ben bu yazımda haklı,haksız gibi kavramlar üzerinden analiz yapmayacağım.
Daha çok sorularım var onlara cevap arayacağım.
Öncelikle Musavat Dervişoğlu kolay vazgeçeceğim bir dost ve Ülküdaş değildir.
Bir konu üzerinde aynı düşünmüyoruz diye onun itibarını zedeleyecek yaklaşımlara da sempatik bakmıyorum!
Siyaset te devamlı ve sonsuz bağlılıklar olmadığı gibi,sonsuz ayrılıkların olmadığını da yaşayarak gördük.
Musavat Dervişoğlu sağ olsun bir mesajında İsmail Türk ve onun gibi ülküdaşlarımızın nezdim izde tükenmez kredileri vardır demişti.Her ne kadar kızdığında bana İ.T diye de hitap etmiş olsa bile ben hep o güzel mesajını hatırlayacağım.
Ben buradan Musavat başkanımıza sormak istiyorum kaybettiğimiz 9.seçimin kendisi neresindeydi?
O kaybedilişlerden kendine pay aldı mı?
Ve yine soruyorum e.ocak genel başkanı olarak yanlış hatırlıyorsam düzeltsin ülkücü dil dışında harekete hiç de benimsemediğim (patron ve büyüğümüz ) şeklinde kavramlarla Genel başkanlık manevi şahsiyeti biraz laçkalaştırılmadı mı?
Dün benim olduğum zaviyede bu gün Musavat başkanımızın olması çok yadırganacak bir şey değildir ben sadece her şeyden hepimiz faydalanalım istiyorum mesele bu kadar basit.
Musavat başkanın şahsında ülkücülere hakareti ise asla tasvip etmediğim gibi açıkça kınıyorum.
Biz hiçbir şeyden bu kadar kolay vazgeçmemeliyiz.
Zaman zaman muhalif olup isyan iklimi oluşturan önderlik yapmış arkadaşlarımızın tekrar erkle barışması hem doğal, hem anlaşılır bir şeydir.
Biz tepkiyi koyarken barışmaya değil, isyana sürüklediğimiz arkadaşlarımızı yalnızlığa ve aforoz edilmesine sebep oldukları halde niçin kendileri gibi diğer küskünleri barıştırma gayretine girmezlere tepki koymuşuz.
Bende genel başkanıma ve parti üst yönetimine sert eleştiriler getiren biriyken 17.aralık sonrası ülkücü vicdanımla hadiseleri yeniden resetleme ihtiyacı duyup yeniden vaziyet almam gerektiğine inandım ve bunları sizlerle yazarak paylaşıyorum.
Ben dilim döndüğünce gerek genel başkanımıza gerekse en üst kademeye aktaracağım hususların başında MHP yi büyük çatı yapalım ve dün birlikte size karşı olduğumuz arkadaşlarımızla da yeniden saflaşıp muktedir bir MHP için çalışalım olacaktır.
Asla kapalı kapılar ardında,gece başka,gündüz başka tavır içinde olmayacağım.
Bu güne kadar benzer tavır ve çalışmaların nasıl sonuçlar verdiği hepimizin malumudur.
Yanlışta ısrarın gereği yoktur. Bizim görevimiz yeniden şahlanan bir istanbul ve Türkiye için çalışmaktır.
Yoksa Cumhurbaşkanlığı adayımızın çalışmalarında hem bizim hem CHP nin bilinçsizliği çoktur.
Sn.Ekmeldedin İhsanoğlu nu sanki İngiltere den gelen bir turist gibi şehirlerin alışveriş yerlerine getirip gezdirmekle komik duruma düştüğümüze genel merkezimizin de itirazı yoktur.
Gezdirilen kişi ingiltere prensi değildi!
Halkla (cumhurla)buluşması gereken aday muamelesi çok eksikti.
İşte biz bunları tecrübe etmeliyiz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.