ABD İLE BAŞLAYIP,ABD'DEN BAĞIMSIZLAŞMAK MÜMKÜN MÜ?

 Önce Merkez Parti genel başkanı Abdurrahman Karslı, ardından Ali Bulaç AKP’nin kuruluş süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundular. Hem Karslı hem Bulaç AKP’nin ABD ve İsrail ile yapılan işbirliği sonucu kurulduğunu söylediler. Varılan mutabakata göre AKP İsrail’in güvenliğini tahkim edecek adımlara destek olacak, İslam’ın yeniden yorumlanmasını sağlayacak,bölgede bir çok ülkenin sınırlarının değişmesine neden olacak Büyük Ortadoğu Projesine destek verecek. Buna karşılık ABD/İsrail lobisi de Erdoğan’ın karşıtlarını opere ederek önünü açacak...

Bunlar çok vahim iddialar… Temennim doğru olmaması..Ancak iddia sahipleri tanık göstererek sözlerinin arkasında olduklarını söylüyorlar.Muhatapları ise bugüne kadar bu iddiayı yalanlayacak bir şey söylemediler. Bulaç, baştan beri AKP’ye mesafeli durmasını sahip olduğu bu bilgilere bağlıyor. Projede iktidarın kayıtsız şartsız destekçisi Abdurrahman Dilipak’ın da merkezi bir rolü var. İddiaya göre proje Dilipak tarafından hazırlanarak ABD/İsrail lobisine sunulmuş…

Son on iki yıllık sürece bakıldığında projenin tıkır, tıkır yürüdüğü söylenebilir.Erdoğan’ı frenleyecek unsurlar teker teker devre dışı bırakıldılar.İsrail’in güvenliğini tehdit edecek derece güçlenen ülkeler Arap Baharı adı altında parçalandılar. Özellikle Suriye’nin bu hale getirilmesi tamamen Erdoğan’ın şahsi insiyatifi sonucu gerçekleşti.Suriye ve Irak parçalanırken kazanan tek ülke İsrail, kaybeden ise Türkiye oldu. Bu ülkelerin etnik ve mezhep temelinde parçalanması Türkiye’nin iç dengelerini de etkiledi. PKK daha pervasızlaştı,mezhepsel kimlikler ön plana çıktı.Alt kimliklerin üst kimlikle yer değiştirdiği,onun yerine ikame edildiği bir süreç yaşandı. Yani gelişmeler proje iddialarını doğrular tarzda gelişti.

Bu itirafın bu kadar gecikmesi, olup bitenleri bugüne kadar gizleyenleri de vebal altına sokuyor.Başta ABD ile anlaşıp dizginleri ele geçirdikten sonra bağımsız davranırız beyanları inandırıcı değil.Emperyalizm kimsenin boynuna taktığı yuları kolay kolay çözmez. Kaldı ki şu ana kadar ABD’den bağımsız davranıldığını gösteren tek bir emare görünmüyor. ABD Suriye’yi haydut devlet ilan etmişti,Türkiye’nin desteği ile parçalandı. IŞİD’e karşı PYD’ye yardım edilmesini istedi, bir iki mızmızlanmadan sonra zaten bizde öyle düşünüyoruz denilerek esas hedefi Türkiye’yi bölmek olan terör örgütüne destek verildi.Amacı Türkiye topraklarını da içine alan Birleşik Bir Kürdistan olan bir örgüte hangi bağımsız irade destek olabilir? İsrail ile münasebetler ise sadece medya üzerinden gergin görünüyor. Türkiye one Minute’tan önce İsrail’e ne satıyorduysa şimdi de aynını satıyor. Ticaret hacminde en küçük bir daralma olmadı. Üstelik en çok kahrol diyenler İsrail ile ticaret yapıyor.

Bulaç’ın anlaşma şartları içinde saydığı İslam’ı yeniden yorumlama şartı belki de bu maddeler içinde en ağır olanı. Bu açıkça İslam’ı emperyalizmin amaçlarına uyguna hale getirme,ondaki direnme potansiyelini yok etme anlamı taşıyor. Allah’ın dini ile oynanmasına göz yumacak kadar bir insanın içinin iktidar hırsı ile dolu olabileceğine inanmak istemiyorum. Böyle bir anlaşmaya –sonradan yırtıp atmak düşüncesiyle bile olsa evet demek-insanı İslam çerçevesinin dışına savurur.ABD’nin istediği İslam tipi aslında Boko Haram,IŞİD tipi bir İslam’dır. Çünkü böyle bir İslam, İslam’ın itibarını,prestijini yer.Müslümanlığı manevi arayışların cevabı olmaktan çıkarır. Buhranların kucağında çırpınan asrın insanının ruhuna deva olmaz.İslam’ı etkisizleştirmenin bir şekli de Müslümanları dünyevileştirerek,dünyayı İslamileştirme amaçlarından uzaklaştırmaktır. Bugün Müslümanların önündeki en büyük tuzak budur. Yazık ki yaşadığımız süreç ABD’den bağımsızlaşma savunmalarını doğrulamıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi