Sevgili okurlarım değerli takipçilerim!

Bir sorum var, huzurlu musunuz, geleceğinizden emin misiniz, akşam yastığa başınızı güven ve huzurla koyabiliyor musunuz?

Sanırım pek çoğunuz, maalesef hayır demektesiniz.

Türkiye’de toplumun büyük çoğunluğu olarak gelişmelerden memnun değiliz, huzursuzuz, güvensiziz, geleceği göremiyoruz ve böyle yaşamak istemiyoruz.

Doğru mu?

Bu yazımı elindeki bütün olanak ve yollarla gönderebildiğin, ulaşabildiğin herkese, her partiye, her kuruluşa, üyesi olduğun örgütlere, arkadaşlarına, eşine dostuna, seyrettiğin kanalların haber ve tartışma programlarına, kendi sosyal medya ağına, her yere gönder. Kendi görüş ve itirazını da oluştur her platformda paylaş. Yurttaşın, hepimizin itirazının milyonlara ulaşabilmesi için ses ver, gür bir ses ol!

Bu toprakların kanımız ve canımız adına, ortak sahibi olan bizler; AKP, CHP, MHP, HDP, ZP, İYİ PARTİ ya da başka başka partilere oy veren etnik kökeni ne olursa olsun, Müslüman, Hrıstiyan, Musevi, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız, yaşama biçimi ne olursa olsun, birbirine zararsız ve karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü ile yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının onurunu taşıyan-paylaşan bütün yurttaşlar:

Barış ve huzur içinde yaşayabileceğimiz özgür ve demokrasi ile yönetilen bir ülke istiyoruz.

Savaş, kan, bölünme istemiyoruz, şehit istemiyoruz, çocuklarımızın ne ölmesini, ne öldürmesini, nede birbirlerine silah çekmesini, yataklarına aç girmesini istemiyoruz.

Düşman cephelere bölünmeyi ise asla.

Kardeşliğimizi, ortaklığımızı, sevgimizi, dostluğumuzu, birliğimizi yitirmek istemiyoruz. Ne darbe, ne vesayet. ne diktatör, ne terör asla istemiyoruz! İşimizle, gücümüzle, kıvancımızla, huzur içinde, özgürce yaşamak istiyoruz.

Kadın olduğumuz için hırpalanmak, tecavüze uğramak, öldürülmek istemiyoruz. Örtülüyüz diye aşağılanmak, şort giydik diye saldırıya hedef olmak, korku içinde yaşamak değil güven içinde huzurla yaşamak istiyoruz.

Kadın ya da erkek hepimiz; inançlarımızı, dinimizi, kültürümüzü özgürce, eşitçe yaşamak istiyoruz. Müslüman olmak için TÜRKLÜKTEN, Türk olmak için MÜSLÜMANLIKTAN vazgeçmek zorunda değiliz! Bunu bilin istiyoruz. Bu asil milletin kendi dilinde yaptığı duaları yok sayanların güdümündeki televizyon kanalları ve gazetelerce yapılmaya çalışılan "Arap, Batı ve  Amerikan" emperyalizmi dayatmasına; her türlü toplum mühendisliğine itirazımız var!

Biz Tanrı’nın yarattığı şerefli canlılarız. Kaygısız, tasasız yaşam sürmek istiyoruz.

Hangi suçla suçlandığımızı bilmeden, kimin adına, hangi hukuka göre karar verdiklerini bilmediğimiz mahkemelerce tutuklanmak, hapse atılmak; darbeyle, terörle hiçbir ilgimiz yokken yalan ihbarlarla, gizli tanıklarla, sahte delillerle sorgusuz: sualsiz işimizden olmak, mesleğimizden, ticaretimizden, itibarımızdan, saygınlığımızdan uzaklaştırılmak, çoluk çocuğumuzla açlığa mahkûm edilmek; barış deyince terörist, mağduriyet deyince hain, Ne Mutlu Türk'üm deyince faşist ilan edilmek istemiyoruz.

T.C’nin asil ve eşit halkıyız, vicdanlı, iyi insanlarız;

Lütfen bizleri kin ve nefret sözleriyle ayrıştırmayın, kana, ölüme bulaştırmayın. Savaş, ölüm, idam, çatışma, kavga, ayrımcılık her türlü ırkçılık istemiyoruz. Ülkemizin üniter bütünlüğünü tartışmaya açmayan bir yönetim; emeğin, bilginin, bilimin ve liyakatın takdir gördüğü, siyasetin inanca, bilime, hukuka ve sanata dokunmadığı bir ülke idealiyle birlik içinde yaşamak istiyoruz.

Ülkeyi yönetenler, kaderimize hükmedenler!

Sizleri neden seçmiştik biliyor musunuz?

Bu asil halkı sindirmek, özgürlükleri yok etmek, demokrasiyi rafa kaldırmak, yurttaşları kamplaştırmak için değil, biz yurttaşları barış, güven, huzur içinde yaşatmak için seçildiniz.

Bunu bilin, mülakat sistemine, yanlı adalet sistemine, gizli tanık saçmalığına ve içi boş dosyalarla bizleri tedirgin etmenize RIZAMIZ değil İTİRAZIMIZ var.

Ne olur, lütfen bizi duyun ki bizler ve sizler güven ve huzur içinde bu cennet ülkede dostça, kardeşçe, inançlarımızla yaşayalım.

Esen kalınız.                                                                 

 Eğitimci-Yazar