
Fahrettin Kaya
BU HÜKÜMET BİR VAR BİR YOK
BU HÜKÜMET BİR VAR BİR YOK
ALLAH ülkemizi böyle tehlikelerden korusun. Geçen hafta sonu ANKARA'ın göbeğinde güpe gündüz gerçekleşen o menfur saldırıyı kınamakla birlikte, gelişen olayları, ülke nufusu kaç bilinmez, birileri yetmiş dört, birileri yetmiş yedi velhasıl seksene kadar çıkartıyorlar, her ne ise her bu kadar insanın gözü önünde öyle entaresan olaylar olduki şaşmamak ne mümkün.
Katliamdaki sayıdı tıpkı ülkemizin nufusu gibi üzerinde halen ittifak edilmiş bir sayıyı şu güne kadar duymadık. Olayın gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra ÜÇ BAKAN kamu oyunun huzuruna çıktı ve bir çok televizyon canlı verdi. Bakan beylerin konuşmasını dışardan bir başka ülke vatandaşı seyretse idi, inanıyorumki bu ülke neden bu halde hemence kararını verirdi.
Bakanın birisi sanki karşısındakiler çocuk, bu ülkede hiç yaşamamış, hiç bir organizasyonda yer almamış, ilk defa bir yürüyüş oluyor. Beyler el insaf, Allah'dan korkun, konuştuğunuzun biraz altı üstü olsun. Sıradan bir toplantı veya gösteri için başka bir ile giderken, aramanın, kontrol etmenin dışında nerede ise insanların canından bezdirircesine yapılan muamele nasıl unutulur.
Belki duymayanlar oluyor ama bu gibi yürüyüş için Ankara ve başka bir şehre giden otobüslerin il içerisine sokulmadığını, çeşitli illerde arama yapıldığını, 3-5 saatlik yolu saatlerce gidilemediğini geçmişte gördük ve yaşadık. Bu işlerden sorumlu BAKAN bey mitingin olduğu alanda her türlü tedbiri almışlar, diğer bir BAKAN beyin orada neden olduğu bile meçhul, sırıtmasına acaba seyredenler ne demiş.
Hele sayın BAŞBAKAN konuşması ile tam evlere şenlik, konuştuğu konuyu bilmesi mümkün değil, mutlaka o konuda yetkililer bilgilendiriyorlar. Danışman veya o konularda bu şahsa bilgi veren acaba BAŞBAKANI ciddiyemi almıyor. Yoksa nasıl olsa hiç bir konuyu doğru söylemiyor, varsın bunuda böyle söylesin diye eline tutuşturdukları kağıt ve har ne ise bu bilgiyi verip yanılmasınımı istiyorlar. Hele sayın BAŞBAKANIN bir televizyon proğramında RİZE ilinde BİR MAFYA liderinin yaptığı miting ile ilgili verdiği cevap tam manası ile bir saptırma, bir çarpıtma örneğidir.
Adama falan ilde bir MAFYA lideri OLUK OLUK kan akacak diyor, buna ne demesi gerekir. Bu konuda bile doğru söylemiyor O şahıs eskiden falan partili idi diyor. Allah aşkına nufusu kaç ise bu kadar insanın yaşadığı bir ülke BAŞBAKANI böylemi olur. Bir BAŞBAKANIN vereceği cevap bumu olur. Gerçekten ülkenin geldiği bu durum yürekler acısı.
Hele bu olaydan sonra gelişmelere bakarsan tam bir tiyatro. Her etkili ve yetkili bu konuda beyanaat, konuşma, analiz aklına ne gelirse var. Ama olması gereken tedbirin bir türlü akıla gelmemeside çok enteresan. Bir kamu güvenliği lafı tutturmuşlar gidiyor. Bu kamu güvenliği ne ise bir türlü bizlerde anlamadık. Kamu güvenliği konusunda meclisten yasa bile çıktı, nedense o yasayı bir türlü uygulamaya koyamadılar.
Halbuki bu adı geçen iç güvenlik yasası meclise sunulduğu ve mecliste tartışıldığı zaman televizyon televizyon gezip, onca olumsuzluğa çare olacağını iddia edenleri şimdilerde göremiyoruz. Hani bilye yaşıyan, yüzünü kapatan ve buna benzer bir çok toplumsal olayda yaşananları bahane ediyordunuzya, yasa çıktı neden uygulamasını göremiyoruz. Doğu ve güney doğuda Yüzleri maskeli, alt tarafları etekli o kadar terör örgütü mensubu ortalarda dolaşırken, nedense bu yasa kimsenin aklına gelmiyor.
Ne yazıkki bunların amacı terörü önlemek falan değildir. Baksana hala terör ergütü ile pazarlık için göz kırpıyorlar, kurdukları ortak masanın dağılmaması, başta cani başı olmak üzere müzakere ortaklarını küstürmemek için çözüm sürecini dillendiriyorlar. Ne yazık yüce TÜRK milleti gözleri önünde oynanan bu büyük oyunu sadece seyrediyor. Bugün ülkemizin sokulduğu bu çıkmazdan bir şekilde kurtulması, ayaklarına vurulan prangaların kırılması lazımdır. bunu gerçekleştirmek içinde son şans 1 KASIM.
Son tahlilde bir siyasi manevra ile sayın genel başkan DEVLET BAHÇELİ bey dahil, liderlerle görüşmeyi canlı yayında ÇANAK soru soran bir yandaş gazeteci aklına getirdi ve sayın BAŞBAKANDA buna balıklama daldı. sayın genel başkan görüşme talebini reddedince bu defa ortaya C.H.P genel başkanı çıkıp, PKK nın MECLİS uzantısı parti liderini meşrulaştırıp, sayın genel başkan ile görüşmeyi oda istedi. Sanki KILIÇTAROĞLU mal bulmuş gibi pkk nın meclis uzantıları ile M.H.P yi yan yana getireceğini sanıp bu işe cani gönülden sarıldı.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ sayın genel başkan Devlet BAHÇELİ bey her zamanki ÜLKÜCÜ tavrı ve O dik duruşu ile bunların oynadığı oyunun bir figüranı olmadı. Bunlar sanıyorki bizim söylediklerimizi bu milletin bir kısmı unuttuğu gibi ÜLKÜCÜ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ ve MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ genel başkanı ve yöneticileride unutmuştur. Geçmişte bu konularda sanki bunlar hiç bir şey dememiş, uyarmamış, tehlikeyi daha önceden sezip onları dikkatli olmaya, tedbirli davranmaya çağırmamış gibi davranıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.