
CEMAAT OKULLARI DEĞİL,TÜRK OKULLARI
Başbakan cemaat okulları diye ifade ettiği okulları kapatmak için olağanüstü bir çaba harcıyor.
Gittiği her ülkede bu okulları masaya getirerek pazarlık mevzuu ediyor. Son Azerbaycan seyahatinde Aliyev-Erdoğan görüşmesinin en önemli gündem maddelerinden birini bu okulların teşkil ettiğini gazeteler yazdılar.
Bu, hiçbir makul izahı olmayan bir durum.
Bir defa bu okullar cemaatin değil, Türk milletinin okulları.
Her tuğlasında, her kiremidinde bu milletin himmet ve alın teri var. Cemaat akacak zemin arayan bu himmetin mimarlığını yaptı. Kimsenin gitmeye cesaret edemeyeceği yerlere gitti, kimsenin taşımaya cüret edemeyeceği yüklerin altına girdi. Gittiği her yere dilimizi, bayrağımızı,kültürümüzü,irfanımızı kısacası bizi götürdü.Hiç bir yerde başımızı eğecek, yüzümüzü kızartacak bir yanlış yapmadı.
Bu okullar sadece bizi tanıtan, bizi öğreten müesseseler olmadılar. Aynı zamanda yurt dışında başı sıkışan her vatandaşımızın sığındığı birer liman oldular.Ülkemizin tanıtımına milyarlarca dolarla yapılamayacak ölçüde katkıda bulundular.Yeni ilişkilerin geliştirilmesine, yeni iş ve hizmet alanlarının bulunmasına aracılık ettiler.Bir okulun çapını çok aşan hizmetlere imza attılar.
Şimdi Başbakan bu okullara kapatmak istiyor.
Bunun anlamı, Türkçeyi öğretmeyin,bayrağımızı dalgalandırmayın,tanıtımımızı yapmayın,kimliğimizde mündemiç olan hakikatleri götürmeyin demektir. Kimse bu okulların başka bir misyonu olduğunu söyleyemez. Cocacola bir içecektir ama sadece bir içecek değil,onun ötesinde bir şeydir. Bir kültürün,bir medeniyetin temsilcisidir. Cocacola bize hep Amerika’yı hatırlatır.Her Cola şişesi bir Amerika reklamıdır aslında.Apple sadece bir bilgisayar markası değildir,Amerika’nın sahip olduğu yüksek teknolojinin simgesidir. Markalar üzerine iliştirildikleri ürünlerden çok, onları üreten ülkeleri tanıtırlar.Apple ve Cocacola aslında iki ürünün markası değil, bir ülkenin markasıdırlar.
Türk okulları da bizim markamızdı.
Batı’nın maddede odaklaşan üstünlüğüne karşı bizim manada ki cevabımızdı. Pörsüyen,tefessüh eden insanlığa, onu ayağa kaldıracak küçücük ama anlamlı bir mesajdı.
Okulların bir de bize bakan bir yüzü var; her yıl düzenlenen “Türkçe Olimpiyatları” bize kim olduğumuzu hatırlatıyor, bir avuç hasbinin şahsında eğer çalışırsak maziden daha şanlı bir atiyi kurabileceğimizi gösteriyordu.
Bu okulları kapatmak,yüz altmış ülkeye uzanan köprülerimizi havaya uçurmak demektir.Çocuklarını Türk öğretmenlerinin şahsında bizim irfanımıza teslim eden ülkelerin çocuklarını başkalarının kucağına atmak demektir.Böyle bir teşebbüsün haklı bir izahı olamaz.Bugün kara propaganda ile gönül dünyası karıştırılmış insanları aldatabilirsiniz ama tarih aldanmaz. Er geç hükmünü icra eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.