ÇÖZÜM PANELİ ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

 Çarşamba günü BBP’nin tertiplediği çözüm mü,bölünme mi isimli panele katıldık. Konuşmacılar, bizimle birlikte Ümit Özdağ,Kütahya Milletvekili İdris Bal ve eski Hakkari Emniyet müdürü Tufan Ergüder’di. Herkes gidişatla ilgili gözlem ve endişelerini dile getirdi. Ortak nokta; Türkiye’nin bütünlüğünün hedef alındığı ve Güneydoğu kaybedilmiş gibi bir algıya kapılmanın PKK’nın ekmeğine yağ süreceği gerçeğiydi. Konuşmacılar önemli tespitlerde bulundular. Tufan Ergüder, halkın kahir ekseriyetinin PKK’nın alan kazanmasından hoşnut olmadığını, açılımdan sonra binlerce çocuğun dağa çıkarıldığını ,Ümit Özdağ, askerin etkisizleştirilmesinden sonra iktidarın açılıma teşebbüs ettiğini,İdris Bal,Türkiye’nin adım,adım bölünmeye götürüldüğünü söyledi. Yaklaşık 4 saat süren program boyunca kimse yerinden ayrılmadı. Çoğu akademisyen ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan dinleyiciler paneli sonuna kadar dikkatle izlediler. BBP tarihi bir sorumluluğu yerine getirerek bu panelleri 20 ilde daha yapacak. Ülkenin, belki de bundan sonraki yüzyılının kaderini belirleyecek bir problemin konuşulduğu toplantıya Samanyolu grubu dışındaki medya’nın kayıtsız kalması ilginçti. Bu, nasıl bir kuşatma ile karşı karşıya olduğumuzun da göstergesidir. İktidar korkusu, hayati bir meselenin konuşulduğu bir toplantıya medyanın katılımını engellemişti.

Irak’da,suriye’de meydana gelen gelişmeler uluslararası toplum nezdinde PKK’nın elini daha da güçlendirdi. Terör örgütü IŞİD’e karşı Batı’nın müttefiki konumuna geldi. ABD’nin son olaylar karşısındaki tavrı da dikkate şayandır. İslam kisvesi ile gelen IŞİD’e karşı, PKK’yı tercih etmiş gibi bir görüntü vermekten kaçınmadı.11 Eylül saldırılarından beri terörü takbih eden, destek veren ülkeleri haydut devlet olarak ilan eden ABD’nin bu tavrı terörü sadece menfaatlerine halel geldiği zaman telin ettiği anlamına geliyor. Esad’ın,PKK’nın yaptıklarına kayıtsız kalan bir ülkenin, IŞİD’in yaptıkları karşısında insan hakları savunucusu kesilmesi bir çelişkidir.

Bütün bu gelişmeler PKK’nın bundan sonra daha çok ve daha etkili bir şekilde gündeme geleceğini gösteriyor. İktidarın Ortadoğu politikası başta PKK olmak üzere Türkiye’den başka herkese yaramıştır. Esat kalıcı hale gelmiş, PKK uluslararası meşruiyet kazanma yolunda önemli bir adım atmıştır. PKK’ya bu alanı açan bizzat iktidardır. Barış ve çözüm adı altında PKK’nın her türlü faaliyetine göz yumulmuş, Ortadoğu vesilesiyle de bölgede önemli bir aktör haline gelmesine zemin hazırlanmıştır. Bundan sonra PKK ve onun ülkeyi parçalamayı amaçlayan taleplerini daha çok konuşacağız. Bu noktada milli endişeler taşıyanlara büyük görevler düşüyor. Sürecin akıbetini görenlerin toplumu aydınlatması şarttır. Kitleleri harekete geçirecek olan yerli ve milli aydınların gayreti ve bu tip organizasyonların çoğalmasıdır. TV ekranlarında beylik ifadelerle meseleyi geçiştirmek mümkün değildir. Birebir temas en az Medya kadar önemli bir etkileme aracıdır. Halka dokunmak,yanında olmak bazen TV ekranlarında konuşulamayan şeyleri konuşma imkanı da verir. Etrafımız bir alev topuna dönmüşken imkanlarını seferber etmeyenler ülke ve millete karşı vecibelerini yerine getirmemiş olurlar.Sürecin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen tek bir konferans, tek bir panel ,tek bir kurultay düzenlemeyenlerin bu sürece muhalefetleri de tartışılır hale gelir. Bugün sorumluluklarını yerine getirmeyenler, yarın ortaya çıkacak her sonucun ortağı olurlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi