
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE MHP
Seçim sonuçlarıyla ilgili bir sürü analiz yapıldı.Hangi partinin nerede oy kaybettiği, hangisinin oylarını artırdığı yazılıp çizildi. Önümüzdeki seçimlerde partilerin stratejisini bu çözümlemeler belirleyecek.
Hariçten gazel okumak kolaydır.Şöyle olsaydı şu kadar oy alırdık, böyle olsaydı bu kadar alırdık gibi tespitlerin çok inandırıcılığı yok.Seçmen tercihlerini belirleyen bir çok etken var.En kesin olan şey bu sonuçlardır.
Sonuçlara baktığımızda AKP’nin oy kaybettiği her yerde MHP’nin büyüdüğü görülüyor. Tersinden bakıldığı zaman MHP’nin küçüldüğü yerlerde de AKP büyüyor diyebiliriz. Seçimden önce yazdığım yazılarda, muhafazakar bir partinin alternatifinin yine muhafazakar bir parti olacağını, AKP’yi mevcut şartlarda ancak MHP’nin aşağı çekme şansına sahip olduğunu yazmıştım. Sonuçlar da bu tespiti doğruladı. Cumhurbaşkanı seçimlerinde de MHP-AKP arasındaki bu akışkanlık tayin edici olacaktır..Erdoğan’ı hedeflerinden uzaklaştırmak da ona yaklaştırmak da MHP’nin tavrına bağlıdır.
Yerel seçimde AKP’nin aldığı yüzde 45 oy,AKP’nin alabileceği en üst oy sınırıdır. Çünkü AKP toplumu yönlendirme mekanizmalarını hiçbir seçimde olmadığı kadar, üstelik ahlaki bir sınır tanımadan kullanarak bu oyu almıştır. Kitlesini bir öcü yaratarak kemikleştirmiş, öteki siyasetlerin etkisine kapatmıştır.O duygusal zemin ortadan kalktıktan sonra 17 Aralık ve sonrasını daha soğukkanlı bir şekilde değerlendirmek mümkün hale gelecektir. Başbakan bunu önlemek, mevcut oy potansiyelini korumak için Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar hem tansiyonu düşürmeyecek hem de iddialarına inandırıcılık kazandırmak için cemaate yönelik birkaç operasyon yaptıracaktır.Başbakan’ın alacağı oylar AKP tabanına giydirilen zırhın delinip delinmemesine, öteki adayların mesajlarına açık hale getirilip getirilmemesine bağlıdır.
Bu noktada MHP’nin ne yapacağı çok önemlidir.AKP aleyhine büyüyen bir parti isabetli, toplum tarafından genel kabul gören bir adayla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin belirleyeni mevkiine gelebilir.Türk seçmeninin yüzde altmış beşi sağ siyasetlere oy vermektedir.Yüzde otuz beşi de CHP-BDP seçmenidir. Bu klasik ayrım sol partilere Cumhurbaşkanı çıkarma imkanı vermemektedir.Bu durumda seçimin sağ ile sağ yani Erdoğan’la MHP’nin çıkaracağı aday arasında geçmesi muhtemeldir.İki sağ adayın ikinci tura kalması halinde bugün çantada keklik gibi görülen Cumhurbaşkanlığı sürprizlere açık hale gelecektir.AKP’ye oy veren seçmen arasında –öteki partileri alternatif olarak görmediği için- kerhen oy verenlerin oranı büyük bir yekün tutmaktadır. Bu kitle alternatifi sağ siyaset içinde arayan , muhafazakar değerlere sahip,açılım siyasetiyle ilgili ciddi kaygıları olan bir kitledir.Bu kitlenin ikna edilmesi bütün hesapları alt üst edebilir.
Seçim sürecinde konuştuğum bir çok kişi –öteki partileri- idareye ehil görmediklerini,ötekilerin eksikliklerini yolsuzluklardan daha önemli gördüklerini belirtmişlerdir.Yolsuzlukları gören ama muhalefette daha iyi bir yönetme yeteneği göremeyen huzursuz bir kitle. Bu durumda yapılması gereken toplumun önüne ülkeyi daha iyi yönetecek bir program ve kadroyla çıkmaktır.Bu işe hazır olunduğunu hedef kitleye inandırmaktır.MHP isterse bunu yapabilir.Üniversitelerde ülke meselelerine kafa yoran, kariyeri parlak bir sürü milliyetçi ilim adamı var.MHP vitrini bu tiplerle zenginleştirilebilir. Muhafazakar seçmeni kazanacak adımlar atılabilir. Unutmamak lazım ki,MHP’ye de kerhen oy veren önemli bir seçmen tabanı var. Oy veren, oy kazandırma gayreti taşımayan bu kitle bir şekilde seferber edilebilir.AKP’nin iktidarda kalmak uğruna büyüme istidadı taşıyan her partiyi içine aldığı bir dönemde muhafazakarlığı, milliyetçiliği her türlü tartışmadan vareste olan BBP ile yollar birleştirilebilir.Dar bölge seçim sisteminin gündemde olduğu şu günlerde bu daha da elzem hale gelmiştir.Ülke, millet diye dertleri olanların küçük hesapları bir tarafa bırakmaları gereken bir noktadayız.MHP Cumhurbaşkanı seçimlerini etkileyebilecek olan tek parti.BDP’nin yüzde 6 oyla kendini anahtar konumuna getirdiği bir yerde, MHP yüzde 17 ile bunu yapamazsa kendine de ülkeye de yazık eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.