
Meryem Durak
Dostum sivrisinekler...!!!
Bu ara sıkı bir dostluğumuz var bu sivri dişlilerle.
Gündüzleri kovalamaç geceleri de saklambaç oynuyoruz.
Biz insan oğlu her şeyi evirmeye çalışırken, sivrilerde önlemlerini kendilerine göre almışlar sanki.
Gündüzleri gözümün önünden geçerken haydi beni yakalayabilirsen diye beni oyuna davet ediyor.
Öyle ustalıkla ve de hızlı hareket ediyorlar ki zikzaklar çizerek etrafımda dönerken dans edip kayboluyorlar.
Benim galibiyetim yok denecek kadar az, çok ustalar.
Göremediğim yerde beni sobeleyip izlerini bırakıyorlar.
Öyle hızlılar ki uçma hızında bir ısırık alıyorlar. Yangısını ve kaşıntısını bırakıyorlar.
Geceleri ise bazen öperek, bazen de müzik eşliğinde haydi kalk oyun zamanı diyorlar.
Eskiden kan alınca bir duvara veya dolap kenarına görülebilir bir yerde emdikleri kanı hazmederlerdi.
Öyle ustalaşmışlar ki pirizlerin deliğine, çamaşırların arasına bile saklamayı da öğrenmişler. Çekmecenin içinde ne işiniz var sizin?
Benimle o kadar çok meşgul oluyorlar ki;
Bazen topuk kanımı alıyorlar, çocukken alınmamıştır diye belki de.
Yetmedi ayağımın altına Çin tedavisi uyguluyorlar.
Bazen kanımı tahlil edeceğiz diye kollarımdan damar arıyorlar, bulana kadar bütün kolumu araştırıyorlar.
Bazen yanaklarıma, alnıma öpücük kondurarak sevgilerini gösteriyorlar. Allık sürüyorlar rengimi soluk mu görüyorlar nedir?
Gözlerimden öpüyorlar babam gibi. Burnuma hızmada takıp süslüyorlar beni. Kulağıma küpe bile takıyorlar.
Dizlerimdeki ağrıyı bile düşünüp tedavi etmeye çalışıyorlar.
Ensemi bile boş bırakmıyorlar.
Geçenlerde açık kalan belime hacamat yapmışlar.
Ellerimi öpüyorlar. Şimdi senin elini öpecek gençlik yok diyorlar.
Beni sanki benden çok düşünüyorlar.
Ama hep benden bir şey alıyor giderken de unutma diye kaşıntı bırakıyorlar.
Hangi dostum beni bu kadar incelikle düşünür ki?
Bir de bana sorsanız olmaz mı?
Tedavilerimiz işe yarıyor mu? Yan etkilerinden memnun musun?
Sizin memnuniyetiniz benim huzurumu kaçırıyor. Bilesiniz.
Bu dostluk hem size hem de bana zarar veriyor.
Gelin sizinle bir anlaşma yapalım...
Bu bunaltıcı havada oyun oynayacak halimiz zaten kalmıyor. Beni zorlamayın.
Sizi yakalayabilirsem öldürmek zorunda kalıyorum.
Sizin saadetiniz bana işkence oluyor. Kaşınmak, kızarmak istemiyorum.
Sivri kovarlarada mı bağışıklık kazandınız? Anlamıyorum.
Yetkililer ilaçlama yaparken bile kan nakline devam ediyorsunuz. Zehirden mi besleniyorsunuz zalimler?
Kentimin yetkilileri mücadelede yetersizsiniz. Duyurulur.
Balkonda oturamaz oldum.
Bana da yazık. Bir yerden değil on yerden sondaj açıyorsunuz. Her yerim yara bere oldu.
Yakında ısıracak alan bulmayacaksın.
Sömürgeci ülkeler gibisiniz, alacağınızı çoğu kez çaktırmadan alıp kanımı emip doymuyorsunuz.
Çıkarcı dostlara benziyorsunuz gıdım, gıdım istediğinizi alıyorsunuz.
İşiniz bitince acıkıncaya kadar ortada yoksunuz.
Ben senin dostluğundan pek sıkıldım.
Git artık başka yerde oyna.
Kalın Sağlıcakla__Çıkarsız Dostluklarla__Meyrem'ce
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.