
GERÇEK PKK BUDUR!
Cizre olaylarını karartmak için araya yine komplo teorileri sokuldu. Olaylar bir türlü teşhis edilemeyen gizli bir ele havale edildi. Bu aslında PKK’yı aklama biçimlerinden biri. İktidar boğazına kadar battığı çözüm yalanını devam ettirebilmek için PKK’ya toz kondurmamaya çalışıyor. PKK’da sürecin imkanlarından yararlanmayı sürdürmek için karanlık ellerden, provokatörlerden söz ediyor. Böylece faili belli olaylar, kirli bir kampanya ile muğlaklaştırılıyor.
Aslında herkes Cizre’yi kimin karıştırdığını biliyor. Nitekim en sonunda Hüda-Par Diyarbakır İl başkanı Şeymus Tanrıkulu gerçeği söyleyerek,ne paraleli, ne karanlık odağı bize düpedüz PKK saldırdı, dedi. Cizre’de de Diyarbakır’da da saldırıların önceden planlandığı, hedeflerin önceden belirlendiği gün gibi ortada. Örgüt önce hedefe aldığı mahallenin etrafında hendekler kazıyor. Bu şekilde hem mahalleyi psikolojik baskı altına alıyor hem de saldırı esnasında güvenlik kuvvetlerinin müdahale etmesine engel oluyor. Diyarbakır’da Kobani eylemlerinde öyle olmuştu,Cizre’de de öyle oldu. Polis hendekler kazılırken istihbarat almasına rağmen örgüte müdahale edemedi. Çünkü çözüm diye dokunanı yakan bir yalan süreci ve APo diye iktidarın gizli bir ortağı var. Bölgede HDP’ye dokunmak iktidara dokunmak gibi algılandığından, askerin,polisin eli kolu bağlanmış durumda.Şırnak’da bütün bunlara bir de Apo’ya teşekkür eden bir valinin varlığı eklendiğinde, olayların vahameti daha iyi anlaşılmış olur.
Havuz medyası PKK’ yı aklamak için olayları provokatörlere havale etti. Barış masasına oturmuş bir örgüt bunları yaptı dediklerinde, vatandaş o zaman masada ne işiniz diyeceği için PKK’yı korumaya aldılar. PKK’ da iktidarın bu zaafını bildiği için bu dokunulmazlık imkanını tepe tepe kullanıyor. Bu tip olayların bundan sonra da yayılarak devam edeceğine şüphe yok. Örgüt bu fırsatı yakalamışken bölgeyi tek sesli hale getirmek için baskılarını artıracaktır. Kürdün farklı düşünenine bile tahammülü olmayan bir örgütün bölgede başat hale gelmesi halinde ne ve neler olacağını tahmin etmek zor değil. Bölgenin her yanı dindar, muhafazakar Kürtler için bir cehenneme dönüşecektir.
Her yaptığı yanına kar alan bir örgüt yakaladığı böyle bir fırsatı asla heba etmez. Tek bir talebine bile hayır diyebilme cesaretini gösteremeyen bir iktidar varken PKK niçin küçük şeylere razı olsun? Bağımsızlık,özgürlük taleplerine bile ne bağımsızlığı, ne özgürlüğü diyemeyen bir parti var iktidarda.Laçiner’in çözüm fetişizmi dediği bu durum iktidarın basiretini bağlamış durumda.İki yıldır örgütü güçlendirmekten,bölgeyi milli bütünlüğümüzden uzaklaştırmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Süreç gittikçe silah bırakmak yerine egemenliğin ve vatan coğrafyasının paylaşılması noktasına doğru gidiyor. Ülkeyi yönetenler basiret kaybına uğradıklarından her gün gözlerinin içine sokulan gerçeği bile göremiyorlar. Görmenin bir bakma işi değil, bir basiret işi olduğunu böylece bir defa daha görmüş oluyoruz. Cizre’de kan gövdeyi götürürken Kandil’e nanik yapıyorlar demek ancak böyle bir basiret kaybıyla ifade edilebilir. Çözüm süreci başladığından beri aslında PKK iktidara nanik yapıyor ama ortada bunu görebilecek göz yok. Cizre provokasyondu şuydu buydu gibi ifadeler PKK’nın işini kolaylaştırmaktan başka işe yaramaz. Gerçek PKK, Cizre’de, Kobani eylemlerinde,Hakkari’de gördüğümüz örgüttür. Bunu gizlemek çözüme değil, PKK ve çözümsüzlüğe hizmet eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.