
İNDİRİLEN BAYRAK ve SORUMLULAR…
~~İNDİRİLEN BAYRAK ve SORUMLULAR…
Kınayarak bayrağa sahip çıkılmaz. Diyarbakır 2. Hava kuvvet komutanlığında indirilen bayrakla ilgili herkes hamaset yaparak güya bayrağa sahip çıkıyor. Önce küstahlığın bu noktaya nasıl geldiğini/getirildiğini konuşmalıyız. Burası herhangi bir yer değil,en hassas korunması gereken bölgelerden biri.Eğer iş bir komutanlığa kadar girip bayrak indirmeye gelmişse vay halimize.
Muhtemelen meclis konuşmalarında herkes kendisi dışında bir suçlu arayacak,belki BBP genel başkan Yardımcısı Kaptan Kartal’ın isabetle belirttiği gibi ,Bayrak indirilmesi bu işin fıtratında var diyenler de olacak. Zamanında Yunan,Fransız,İngiliz indirdi ya,buradan bir fıtrat savunması çıkarmak mümkün. Bu noktaya durup dururken gelinmedi,gidişatı görüp uyarılarda bulunan herkes barış düşmanı ilan edildi.Güvenlik güçleri açılım karşıtlığı baskısıyla kıpırdayamaz hale getirildi. PKK’nın köy,köy, mahalle,mahalle örgütlenmesine göz yumuldu. Hiçbir şey yolunda gitmemesine rağmen yalan üstüne yalan söylendi. Terör örgütü ne yaptıysa yanına kar kaldı.Bu tip eylemler bundan sonra da devam edecektir.
Bu eylemin sembolik bir anlamı var,şimdiye kadar terör sorunu hep demokrasi veya az gelişmişlik ekseninde konuşuldu. Demokratikleştiğimizde her sorunun çözüleceği,terör ve ayrılıkçılığın biteceği sanıldı. Daha çok Marksist gelenekten gelenler ise meseleye, bir az gelişmişlik sorunu olarak baktılar. Bu tespitlerin hiç biri etnik ayrımcılığı anlamaya ve anlatmaya yetmez. Çünkü en demokratik ülkelerde de, en gelişmiş ülkelerde de ayrılıkçı hareketler var. Ne demokrasi ne de ekonomik gelişme etnik terörü izaha kafi değil. Bayrağa uzanan eylem aslında meselenin ne ekonomik ne de demokrasi eksikliğinden kaynaklanmadığını açık bir şekilde gösteriyor. Bu iş Yunan ve Sırp isyanlarıyla başlayan Ulusçu isyanların bir devamıdır. Arka planında ayrı bir devlet kurma planı var. Onun için egemenliğin sembolü olan Bayrağı, karakolları hedef alıyor. Bunu anlamadan bu sorunu çözmek için atılacak her adım boşa gidecektir.
Geçen yıl başlayan açılım süreci ile psikolojik olarak bitmiş olan terör örgütü diriltildi.Eylem yapamaz hale gelen,eleman devşirme imkanını kaybeden örgüte bu süreçte hayal edemeyeceği mevziler kazandırıldı. Devlet adeta PKK ya çalıştı.Militan sayısını iki katına çıkaran,şehirleri silahla dolduran, yol kesen,yargılama yapan,karakol basan bir örgütün bütün bu yaptıkları barış kavramı içinde izah edilebilir mi? Daha hala her şey yolunda diyerek toplumu bu çıplak gerçek karşısında aldatmaya, iğfal etmeye çalışanlar var. Eğer hedef barışsa hiçbir şey yolunda değil, eğer hedef bölünme, güneydoğu’ya ayrı bir statü vermek ise her şey yolunda. Bu bakımdan her şey yolunda demeye hakkı olan sadece terör örgütüdür. Eğer iktidar sözcüleri de her şey yolunda diyorlarsa ortada çok vahim, ucu ihanete varan bir durum var demektir.Gelinen nokta, iktidarın barış hikayeleri ile geçiştirilemeyeceği kadar ciddidir.Bu sürece destek verenler kadar susanlar da indirilen o bayraktan sorumludur.Yıllarca demokratikleşme,ana dille eğitim, inkar ve asimilasyondan vaz geçme hikayeleri ile PKK’nın değirmenine su taşındı. Şimdi de niye böyle oldu diye aval,aval soruyorlar.Bayrak indirme bu sürecin fıtratında var,aylardır futbol klüplerinin bile bayrağı var bizim yok diye yakınanlar kimler?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.