KOBANİ'NİN DÜŞÜRDÜĞÜ MASKELER

Apo, “ Kobani düşerse çözüm süreci biter,” dedi. Tezkerenin TBMM’de kabulünden sonra bir açıklama yapan Davutoğlu," Kobani’yi düşürmeyeceğiz," diyerek adeta Apo'ya cevap verdi.

Bu tezkerenin, Türkiye’nin hangi menfaatine hizmet edeceğini izah edebilen tek bir iktidar veya muhalefet milletvekili çıkmadı. Herkes biliyor ki, tezkere ABD’nin talebiyle çıktı. IŞİD’in Arap Pınarı denen(Kobani) bölgeye saldırısı olmasa, muhtemelen tezkere de olmayacaktı. ABD’nin yaptığı ateşi maşayla tutmak.

Tezkere ile Türkiye toprakları yabancı askerlere açılacak. Güneyde istedikleri yerlerde üsler kurarak Suriye topraklarına operasyon yapabilecekler. TSK’da yeni bir yasal düzenleme ihtiyacı duymadan sınır ötesi operasyonlar yapabilecek.Bazıları mevcut tezkere ile meclisten geçmeyen 1 Mart tezkeresini birbirine karıştırıyor. Bugün ki şartlar ile o günkü dünya arasında çok farklar var. O zaman hedef Saddam Hüseyin’di. Türkiye belki içinde olsa Irak bu kadar tahrip edilmeyecek, bizim bütünlüğümüzü de tehdit eden oluşumlar uç vermeyecekti. Türkiye gitmedi, ABD kuzey’de bir özerk yapılanma kurarak doğrudan doğruya Türkiye’nin bütünlüğüne dönük bir hamle yaptı. PKK’nın Kandil’e yerleşmesine göz yumdu. Sınır ötesi operasyonlar yapmamıza sıcak bakmadı. Bugün PKK yapılanmasını hedef alan IŞİD’e karşı çıkarılan bir tezkere var. Dolayısıyla ikisi aynı kefeye konulamaz. Türkiye bu yapılanmanın devamı ile bitirilmesi arasında tercihini PYD yapılanmasının devamından yana kullanmıştır. Başbakan’ın Kobani’yi düşürmeyeceğiz ifadesi de bunu doğrulamaktadır. PYD’ye arka vermek doğru bir politika ise, aynı örgütün yarın Türkiye’de benzer bir yapılanmaya gitmesi de meşrulaşmış olur. PKK/PYD Kobani’de kurduğu Kantonların benzerini burada da kurabilir. Üstelik bu bölgede bizim koruduğumuz Kantonları gerekçe göstererek. Galiba kendi kendinin celladı olmak bu gibi durumlar için söylenen bir laf. Türkiye bilerek veya bilmeyerek kendi kendinin cellatlığını yapıyor.

 ****

IŞİD Kobani’ye saldırdığından beri daha önce IŞİD’in Irak’da,Suriye’de işlediği cinayetleri görmezden gelenlerin birden bire insanlık damarı kabarmaya, bir ağızdan Türkiye IŞİD’e müdahale etmeli demeye başladılar.Ne kadar savaş karşıtı varsa savaş narası atmaya başladı.Böylece Kobani bazı yazarların gerçek yüzünü gösteren bir turnusol işlevi gördü. H.Berktay gibi sürecin devamını,çözümün akıbetini bu müdahaleye bağlayanlar bile var. Çoğu Apo’nun ağzıyla kardeşlik edebiyatı yapıyor. Satır aralarına” bak çözüm biter “tehdidini yerleştirmeyi ihmal etmiyorlar. Kardeşliği terör şantajına bağlamak ancak bu tip yazarlara mahsus bir garabet. İnsanlık ve merhamet, kökenine bakmadan herkesi kapsaması gereken bir duygudur. IŞİD Arapları,Türkmenleri katlederken kimse Türkiye nerede diye sormadı. Kobani’de PKK’nın kantonları olmasa yine sormayacaklardı. Şimdi hep bir ağızdan düne kadar, anaların ağlamasını mı istiyorsunuz diyenler, Türkiye’yi akibeti meçhul bir savaşa itmeye çalışıyor.

Öncelikle şunun bilinmesinde fayda var,IŞİD büyütüldüğü kadar büyük bir güç değil. Dünyanın hiçbir yerinde toplama ordularla kalıcı zaferler elde edilemez. ABD Saddam tehdidini, kimyasal silah yalanıyla nasıl büyüttüyse, şimdi de IŞİD tehdidini büyütüyor. Ortadoğu’da yarım kalan toprak taksimatını tamamlamak için IŞİD’in cinayetlerini kullanıyor.Bu kirli savaş bizim savaşımız değil. Kardeşlerimize kucak açılmasına,yaralarının sarılmasına evet, ama ABD/PYD hedeflerine hizmet etmeye, vatan çocuklarını ona buna asker etmeye hayır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi