
Av. Oğuz Hocaoğlu
MHP VE ÜLKÜCÜLER BU OYUNUN NERESİNDE
Öyle bir yerdeyiz ki, seven de sevmeyende, olanları tasvip edende etmeyende; AKP ve Tayyip Erdoğan demek zorunda kaldı. Argo terimle kimin eli kimin cebinde belli değil? Aslında belli, fakat bizler görmüyor; yada görme, duyma, konuşma taktiği ile üç maymunu oynuyoruz.
Kobani, İşit, PKK, Balyoz Darbe planına yeniden yargılanma. Tutuklanması, karar gerekçesi ve tahliyesi saçma ordu mensuplarının davaları. Daha niceleri sayamıyorum. Çünkü zaten biliyorsunuz. Sorun net konuşmaya, yazmaya korkuyorsunuz, çünkü sırtınızı dayayacağınız başka bir alternatif yok. Ben neden rahatım çünkü Allahtan başka hiçbir güce bel bağlamıyorum, inandığımı söylüyor inandığımı yazıyorum, ölümden başka köy yok diyorum. Anadolu’da köy öğretmenliği de yaptım, kamu ve özel sektörde mühendislikte, MHP Genel Merkez Yöneticiliği de.
Türkiye ve dünya Türklerinin bel bağladığı Türkiye’de, Türk milliyetçiliği hiçbir zaman Alman, İngiliz, Rus, Fransız milliyetçiliği gibi olmadı. Çünkü Türk milliyetçisiyiz demeye korkuldu, bölücülük yaparız düşüncesi, ırkçılık suçlaması altında kalırız korkusu yaşandı. Rahmetli başbuğ zamanında dahi MHP iktidarı hedeflenmedi, mevcut iktidarın çekirdeği olundu. Belki o dönemde bu doğruydu. Ama birilerinin gölgesinde iktidar olunmaz ancak iktidarın maşası olunur.
Türkiye de MHP ve Türk milliyetçilerinin en büyük problemi bu. Biz kimiz ne istiyoruz? Neyi hedefliyoruz? Aslında bu sorunun cevabı açık; taban ve tavan bu soruya farklı cevap veriyor? Bu yüzden de MHP genel merkezi ve taban uyuşmuyor. Taban Türkiye Türklerindir, Türkiye Türk devletidir diyor, iktidar istiyor, dünya Türklerini kucaklamak istiyor, Kızıl Elmayı hedefliyor. MHP genel merkezi ise burjuva takılıyor, ağır abiyi oynuyor, kendini mevcut iktidarın koltuk değneği görüyor. Saf temiz ezilmiş, şehit vermiş, hapishanelerde gençliğini geleceğini bitirmiş, bir dilim ekmeğe muhtaç onurlu tabanına hala siz bilmezsiniz biz biliriz diyor.
2015 seçimleri çok önemli Türkiye’nin, Türklerin ve Türk Dünyasının geleceği için çok önemli. Kobani, işit, PYD, yargı süreci derken halkın kafası karıştı. AKP çok geçmez bir aya kadar erken seçim kararı alır ve ülke gündemini değiştirip seçimlere odaklar. Hedef 367 milletvekili ve Davatoğlu başbakanlığına bir dört yıl garantisi. Anayasa değişikliği, Yarı Başkanlık sistemi ve yarı özerk eyalet sistemi. MHP’ye bu şablonda çok iş düşüyor. Tabi Genel Merkezde yapılacak pazarlıklarla MHP meclise girecek ama şu ankinden daha az milletvekili ile çünkü AKP’nin 367’yi bulması lazım. Bu sayıyı da MHP seçmeni tamamlayacak.
MHP genel merkezine de hazine yardımını alıp, gurup kurmaya yarayacak ve yönetim kadrosunu oluşturacak 40-50 milletvekili ( pardon genel merkez temsilcisi) lazım. Gariban ezilen, ülkücü abilerim, ablalarım ve kardeşlerim çalışacak, hayal kuracak ama sonuç aynı olacak. Kendi ilinden köyünden seçilemeyen, tanınmayan, tabanda karşılığı olmayan ama ağababalarına iyi hizmet edip sadakat gösterenler saf ülkücü milliyetçi ablamın, kardeşimin abimin oyu ile kontenjan adayı olup seçilecek, sonra kendini seçen ülkücüleri görmeyip duymayacak; gidip Balgat’ta zevki sefa sürecek? Yok arkadaş bu oyun bu kez tutmayacak. Gerçeği görüyoruz. Oyun büyük, oyuncular büyük, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun durumu ortada. Ama olsun, Muhsin abim yanmazsa, sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkarız aydınlığa, nasıl varırız kızıl elmaya?
Bu oyunu bozma zamanı başka Türkiye yok? PKK kimlik kontrolü yapıyor? Rıza Zarraflar ülkeyi yiyor? PYD şov yapıyor? Türkler öz yurdunda, Türkiye de yabancı, Musul-Kerkük kan ağlıyor? Suriye de Türkmenler can çekişiyor? MHP genel merkezi AKP’nin koltuk değnekliğine devam ediyor. Ülkücü görüyor, Ülkücü anlıyor, Ülkücü kan ağlıyor, Ülkücü tutunacak yer arıyor? Ülkücünün kendi benliğine, onuruna, ülkesine sahip çıkma zamanıdır? Önce kendi ilini, sonra Türkiye yi, Dünya Türklerini kucaklama zamanıdır. Kızıl Elmaya ulaşma zamanıdır.
MHP genel merkezinin kontenjan adaylarına dur deme zamanıdır. Kendi temsilcisini seçme zamanıdır. Ülkeye sahip çıkma zamanıdır. MHP genel merkezinin değil kendi temsilcisini seçme zamanıdır. Ülkücü seçtiği temsilcide kendini görmeli kendi duygularını hissetmelidir. Ölüsünde, dirisinde temsilcisini yanında görmeli varlığını hissetmelidir.
AKP erken seçim takvimini açıklamadan, MHP genel merkezi kendine sadık sözde yöneticilerini kendi bölgesine değil de seçilmesi garanti bölgelere kontenjan göndermeden ben bağımsız adaylığımı açıklıyorum. Tüm illere çağrım budur. Ülkücüler sevdikleri güvendikleri inandıkları arkadaşlarının yanında birleşsin gün birlik günüdür. MHP Genel Merkezinin kontenjan adaylarına dur deyip; kontenjan gönderilen yerlerde bağımsız aday çıkarıp oyunu versin. Genel Merkez Cuntasına Krallığına dur desin.
İlk ben açıklıyorum; MHP GENEL MERKEZİ GAZİANTEP’E KONTEJAN KULLANDIĞI TAKDİRDE BAĞIMSIZ ADAYIM, GAZİANTEBİ, GAZİANTEPLİLERE BIRAKTIĞI TAKDİRDE ADAYLARIN EMRİNDEYİM. KENDİ ADIMA İSE DEVLET BAHÇELİNİN LİDERLİĞİNDEKİ MHP’DE İSE ASLA ADAY ADAYI DAHİ OLMAM. Sayın Semih Yalçın, Sivas Türkiye de Genel Başkan Yardımcısısın git Sivas’tan milletvekili adayı ol, kaç oy alıyorsun bizde görelim. Gaziantep’e yine kontenjan gelirsen ben buradayım. Bağımsız adayım. Gaziantep’te sende, MHP genel merkezide boyunun ölçüsünü alsın, bende? Ben bağımsız adayım. Biz Önce Gaziantep, sonra Balgat, Türkiye ve Kızıl Elma diyoruz. Ya sen, padişahım çok yaşa diyorsun.
Kendi ilinde seçilemeyen MHP Genel Merkez Yöneticisi kime ne verebilir? MHP Genel Merkez Yöneticisi olacağım, kendi ilimde seçilemeyeceğim, başka bir ildeki ülkücü kardeşimin umudunu yıkıp sözde milletvekili olacağım? Bu Ülkücü ruha anlayışa yakışmaz böyle milletvekilleri Ülkücüye yakışmaz. İşte MHP Genel Merkezinin durumu bu.
Oğuz Hocaoğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.