İnsaf dinin yarısıdır !

Cumhurbaşkanlığı seçiminde kafamdaki bazı isimlerin bu süreci nasıl değerlendirdiklerini gözlemledim. Ve bunları şu şekilde tasnif ettim.
Kamuoyu yapma gücü olan, etrafında dominant ve etkili şahsiyetler, geçmiş dönemlerde hareketin önemli makamlarını işgal etmiş kişiler.
Amacım bunların hal ve tavırlarına seçim sonrasıda bakarak kendimce bir samimiyet testi
yapmaktı.

Üzülerek öylemeliyim ki çok da yanılmadım !

Seçimi kazanılım için hiç bir şey yapmayanlar ya da Çatı adayımız için bir beyanat dahi vermeyenler,  adayımız kaybedince feryat figan Üst kurul delegelerinden imza ve Kongre olsun talebi ile gündeme düştüler! Aralarında  sevdiğim, saygı duyduğum samimi kişilikler var.
Bana soruyorlar;
“sen eskiden sıkı muhaliftin bu işin arkasında kim var? “
Hatta açık söyleyeyim, herkes;
“bu kampanyanın ardında Koray Aydın mı var?”
diye bana soruyor.
“Açıkçası bilmiyorum, hastamdan dolayı Samsun’dayım,  gündemden kopuğum, ama araştırayım sizi haberdar ederim”
dedim.

Önce birkaç yeri aradım. Ardından genel merkezde Sn.Genelbaşkan’a çok yakın bir ülküdaşımızı arayarak haspihal ettim ve sordum. O da bana
“ağbi bir kaç gün önce,seçimden sonra Koray bey genelbaşkanla görüştü gayet sıcak, samimi bir görüşme idi” dedi.

O halde bu sorunun cevabında Koray Aydın gözükmüyor.
O halde;
“ bu ucu bucağı belli olmayan plansız bir tavrın içine arkadaşlar neden girer”
sorusu geliyor akla.
Öncüsü ve muhatabı olmayan talep denize kancasız olta atmaya benzer.
Bu eylemin faydası kime, neye?
Ne için gündemde?

Bu sorular cevap bekleyecek!

Bütün bunlara rağmen cadı avına çıkılması taraftarı değilim.
Ülküdaşlarımızın samimi,yapıcı eleştirilerini dikkate almanın bize zarar vereceğini düşünen biri değilim.
 Ama bana göre; belki de muhalefet etmenin en yanlış zamanı ve gerekçesidir bu komik kalkışma!
Her aklımıza düşdüğünde, bir gerekçe bahane bulduğumuzda genelbaşkan değiştirme adeti bizi başka şeylere hizmet etirdiği tecrübemizle sabittir.
Olumlu değişim talep etmek için genelbaşkana isyan etmek gerekmiyor! Yeterki biz samimiyetimizi ortaya koyalım.
Yazmıştım bir daha yazıyorum:
İstanbul’da milyonları kucaklayacak üyelik hedefi yakında kampanya ile duyurulacak. Artık MHP’ye kim isterse üye olacak.Tabi ki yasalara göre üye olabilecek vasfı taşıyanlar.
Üye yapmaktan korkan arkadaşlara en büyük hayreti ve tepkiyi gösteren şahsiyetin genel başkanımızın olması beni ziyadesi ile mutlu etmiştir.

Yakında baskın bir erken genel seçimle AKP 360 vekil alarak kısa sürede Başkanlık sistemine geçmeye  teşebbüs edecek ve akabinde bir genel af ile fedaratif çözüm(!) dayatma çabasına rağmen bizi bu anlamsız kavganın içine çekecek anlayışın altında yatanı;  “gaflet,  dalalet, cahillik”  diyerek eleştiri ve başarı taleplerine artık farklı bakıldığı dönemi akamete uğratmayalım.