CB seçimlerine on günden az bir zaman kala, iktidar MHP ve BBP seçmeni üzerinde operasyon başlattı. Dağarcıkları üç beş cümleden ibaret olan birkaç kişi üzerinden kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılıyor. AKP’liyiz diyemeyenler MHP ve BBP’yi CHP’nin peşine takılmakla suçluyorlar. Muhafazakar/milliyetçi seçmenin CHP ile ilgili geçmişe ait kimi kötü hatıralarını harekete geçirmek istiyorlar.Erdoğan’a desteklerini bu şekilde ifade ediyorlar. Çünkü Başbakan’ı direk desteklemenin bu pazarda fazla rağbet görmeyeceğinin farkındalar. MHP ve BBP bilindiği gibi Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekliyor. İhsanoğlu’na verilen desteğin CHP’nin kuyruğuna takılmak olarak takdim etmek için sadece bir parti tarafından yemlenmek, yetmez aynı zamanda vicdansız da olmak gerekir

. İhsanoğlu muhafazakar/vatansever bir isim.Aday olduğu ilan edildiğinden beri çizdiği portre MHP ve BBP tabanlarında çokça tanık olduğumuz muhafazakar seçmenle aynı özellikler gösteriyor.Bugüne kadar toplumu maniple edecek, vakarına halel getirecek herhangi bir şey yapmadı.İhsanoğlu’ndan asıl rahatsız olması gereken CHP seçmeni iken milliyetçilikle artık ne kadar ilgisi kaldığı şüpheli bir takım tiplerin konuşturulması,tepkinin ilkesel değil tamamen angaje olmakla ilgili olduğunu gösteriyor. Ülkücü/milliyetçi reflekslerini kaybetmemiş olanların tam tersine Tayyip Erdoğan’a tepki göstermeleri gerekir.Daha Ülkücülere MORG bekçisi demesinin üzerinden çok zaman geçmedi. Bunlar kafatasçı,Fatiha bile bilmezler sözünün yankıları hala yerinde duruyor.Bunları sineye çekmek için midesiz olmak yetmez omurgasız da olmak gerekir. Bir fikir hareketine,topluluğa dönük hakaretler belki ülke ve milletin hatırı için yine sineye çekilebilirdi. Ama geldiğimiz nokta da bu hakaretleri çok aşan, Türk milletini bekasıyla ilgili yanlışlar var. Apo bugün fiilen Güneydoğu’dan sorumlu ikinci bir otorite haline gelmiştir.Bazı illerde adım,adım Belediyeler vasıtasıyla Türkiye’den özerkleşmenin alt yapısı oluşturuluyor. Asker PKK’ya selam duracak hale getirildi. Güneydoğu bu on aylık çözüm süreci içinde PKK tarafından silahla dolduruldu. Çocukları kaçırılan annelerin feryatları ortada. PKK ile ilgili ne söylendiyse yalan çıktı. Azıcık vatan kaygısı olanların bunları görmezden gelmesi mümkün değil. BBP ve MHP’yi CHP’nin peşine takılmakla suçlayanların peşine takıldıklarının arasında kimlerin olduğunu tek,tek saymaya gerek yok.Dün Türk askerini Doğu’da işgalci gibi görenler,Fırat’ın ötesinde TSK bitmiştir diye sevinç çığlıkları atanların hepsi bugün bir arada.Apo bu ülkenin Mandelasıdır (Hilal Kaplan),Kürtlerin lideridir(Beşir Atalay)diyenlerle aynı safta olmayı içine sindirenlerin ne ülkücüyüm ne de milliyetçiyim demeye hakları yoktur. AKP Türkiye’nin bölünmesi kapısını açmış, Kürtçülere önemli bir zemin sunmuştur. Bugün aklı başında hiçbir analist gidişatın bütünleşme yönünde olduğunu söyleyemiyor.Bölgede kimi esnaf Türkçe konuşana cevap bile vermiyor. Türk milleti ifadesini kullanmaktan ısrarla kaçınan bir adaya destek olmak için rahmetli Yazıcıoğlu’nu,ülkücülüğü,milliyetçiliği istismar etmek doğru bir davranış değil. Yazıcıoğlu çizgisinde olanların önce dosyayı kapatan savcının niçin terfi ettirildiğini, dosyanın açık kalması yönünde karar alan baş savcı ile ağır ceza reisinin niçin tenzili rütbe ettirildiğini sorgulaması gerekir.Görüldüğü gibi mesele ne İhsanoğlu ne de CHP’dir. Mesele Erdoğan’a destek olmak için bahane aramaktır. İhsanoğlu yerine Bahçeli veya Destici aday olsaydı bu kafa karıştırma ameliyesi yine olacaktı. MHP ve BBP'nin siyaset anlayışlarına, yönetim biçimlerine    itirazlar olabilir. Bunun yolu,morg bekçiliğine razı olmak, bir başka ifadeyle Tayyipçilik değildir.