MUHAFAZAKAR RİYAKARLIK

Dün akşam dost meclisinde konuşulanlar biri öbürüne soruyor?

Etiler de açık saçık bir bayan sokakta dolaşabilir mi, dolaşırsa ona orada taciz ya da sarkıntılık olur mu?

Cevap kısa ve net oluyor asla diyor orada kimse kimseyi rahatsız etmez.

Peşinden ikinci sor geliyor?

Peki, Sultanbeyli de bir bayan kapalıda olsa gece on birde sokak ta güvenli gezebilir mi?

Cevap yine hızlı ve net asla rahat gezemez,tacize mutlaka uğrar!

Gelin bu durumun adını birlikte koyalım?

Peki, sizce neden?

Başka bir dost meclisinde Avukat, hâkim ve savcı karışık oturuyoruz savcıya soru soruluyor ülkemizde adalet var mı?

Cevap hızlı ve net!Hayır adalet yok,olamazda diyor!

Peşinden başka bir soru neden?

Cevap; Çok basit halk ne isterse o olur ülkeyi yönetenlerden siz yol istiyorsunuz yapıyorlar, Köprü istiyorsunuz yapıyorlar, Tünel, hızlı tren, uçakla uçmak istiyorsunuz hemen yerine getiriliyor ama işin acı tarafı adalet isteyen kimse yok!

Öyle olunca da adaleti tesis etmeye siyaset te gerek duymuyor!

İnsanlar adliyelerde adalet aramazlar sadece kazanmak üzere oralara giderler en iyi avukat kazandıran en yargıç davacıya hak veren olduğu bir ülkede adalet aramak biraz komik değimli?

Belki dünyanın mizah cennetindeyiz belki dünyanın en çok dram üreten ülkesindeyiz hem ağlarız hem güleriz değimli bu zavallı halimize!

Evet, kusursuz kimse yok, hatasız hiçbir kurum yok peki kim çözüm üretecek? Siyaset ülkenin en kokuşmuş yumuşak karnı olunca umutlar tükeniyor siz ne dersiniz?