
OSMANLICILIK NEYE HİZMET EDER?
AKP milletvekili Babuşçu,Cumhuriyeti- Osmanlı’nın reklam arası- olarak niteledi. Bu beyan uzun zamandır ifade etmeye çalıştığım –AKP’nin gizli ajandasının- muhataplarından birinin ağzından ikrarıdır
. Osmanlı’dan kastın Osmanlı’nın ihtişamı,adaleti olmadığı muhakkak. Çünkü Osmanlı diye söze başlayanların çoğu lafı evirip çevirip Kürt meselesine getiriyor. Yani Osmanlı yeni Türkiye’nin hız alacağı, motive olacağı, öz güven kazanacağı bir alan değil, Kürt meselesine cevap vereceği alan olarak gündeme getiriliyor. Bu cevabın da Osmanlı ile alakasının olduğunu söyleyebilmek çok zor. Bir defa Osmanlı döneminde azınlıklar din ekseninde ele alınarak değerlendirilmiştir. Daha önemlisi 19. yüzyılın başından itibaren azınlıklarla ilgili uygulama ile öncesindeki tatbikat birbirinden çok farklıdır. Hangi uygulama Osmanlı’nın azınlık meselesine bakışı olarak ele alınacaktır? 5 asır öncesi mi, yoksa dün diyebileceğimiz kadar yakın tarih mi?
Bilindiği gibi, sosyolojinin en değişmeyen kaidelerinden biri değişimdir. Değişen, farklılaşan bir dünyayı hep aynı çözüm formülleri ile idare edemezsiniz.Dünya değiştikçe sorunların mahiyetleri ve çözüm biçimleri de değişir. Dünde kalmak, bugünün sorunlarını dünün yöntemleri ile çözmeye çalışmak gibi arkaik bir düşünceyi ifade eder. Belli ki Osmanlı da tıpkı yüce İslam dini gibi siyasetin bir kandırma,perdeleme aracı olarak kullanılıyor.İnsanlarımızın bir çoğunun kafasında Osmanlı bir ülküdür.Ancak unutmamak lazımdır ki, tarih asla taklit edilemez ve giden zaman asla geri getirilemez. İlham almakla,taklit etmeyi birbirinden ayırmadığınız zaman duvara toslamaktan kurtulamazsınız.
Geçen gün film yapımcısı Sinan Çetin, “Türkiye’nin adı değişmeli,Osmanlı olmalı” gibi bir laf etti. Sebep olarak da “Türkiye kavramı bu toprakta yaşayan herkesi kapsamıyor,” dedi. İşte bütün mesele Türklükle ilgili bu alerjiden kaynaklanıyor. Bu ülkenin adını Rumistan,Ermenistan yapsanız kimsenin bizi kapsamıyor diye itirazı olmayacak. Ama Türkiye dediğiniz zaman bilinç altında ki, husumetler harekete geçiyor. Türklüğe husumetin aslında Türk’ün kurduğu,inşa ettiği her şeye husumet olduğunu görmüyorlar. Unutmayalım ki,Osmanlı’yı da Türkler kurdu.Yöneten,sahibi olan, hakim olan Türklerdi. Bugün Türklüğü tasfiye etmek, yarın onunla ilgili diğer kavramları, müesseseleri de gündeme getirecektir. Kaldı ki, uluslaşma çağında Osmanlı kavramı hiçbir topluluğu kapsama alanına almaz. Nitekim 19. Yüzyıl sonlarında Osmanlıcılık –son Osmanlıların- sığınaklarından biri olmuş,ama karşılık bulamamıştır. Ardından İslamcılıkla Osmanlı kurtarılmaya çalışılmış,Müslüman toplumlar da kopunca, kala kala elde Türklük kalmıştır.Şimdi Osmanlıcılık kisvesi altında bu topraklarda yaşayanlara mihver olmuş bu kavramın yok edilmesiyle birlikte geriye kabileler,aşiretler kalacaktır.Osmanlıcılık bugünün dünyasında, birleştirmenin, bütünleştirmenin adı değil, olsa olsa kabileleştirmenin,aşiretleştirmenin,etnik kategorilere ayırmanın aracı olur. Onun için ilham almakla taklit etmeyi birbirinden ayırmalı bu taleplerin aslında Kürtçü, Etnik ayrılıkçıların önünü açmaya matuf olduğunu bilmeliyiz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.