
Siyasal'daki ülkücülere kimler ne zaman sahip çıkacak?
~~Siyasal’daki ülkücülere kimler ne zaman sahip çıkacak?
Ülkücüler hala Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giremiyorlar. PKK tehdidi yüzünden sınavlara başka okullarda sokuluyorlar. Nedense bu ayıp Ankara’daki büyüklerimiz tarafından yeterince dile getirilmiyor. Ülküdaşlarımıza sahip çıkılmıyor.
Şu ana kadar büyük bir gündem oluşturulabilirdi. MHP grubu Meclis’i ayağa kaldırabilirdi. İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü, Ankara Emniyet Müdürü, Terörle Mücadele Şube Müdürü istifaya davet edilir, doğabilecek sorumluluğun altında kalacakları hatırlatılabilirdi. O rektör ve dekan hizaya çekilebilirdi.
Ama bakıyoruz bu rezaletle ilgili yeterince tepki yok. Hareket caydırıcılığını neden bu kadar kaybetti dert eden, çare arayan yok. Ülkücü olmaktan başka suçları olmayan o kardeşlerimizin yanında şimdi olmazsak ne zaman olacağız?
Bir çuval bıyık bırakmaya, kendi müzik eğlence gecelerimizde bozkurt işaret yapmaya, twitterden kolpa yapmaya, internetten slogan atmaya, kendi adamlarımıza diz çöktürmeye gelince geri kalmıyoruz maşallah. Ama farkında değiliz galiba geriledikçe geriliyoruz. Teröristlerin sıkıştırdığı, okula sokmadığı kardeşlerimize sahip çıkamıyoruz.
Lütfü Türkkan’ın soru önergesi dışında lutfedip bir basın toplantısı yapan bile yok. Çağrıldığı her televizyona koşan, her gün ilgili ilgisiz her konuda basın toplantısı yapan Özcan Bey bile bu konuyu duymamış anlaşılan!
Ankara kendi kardeşlerine sırtını dönmüş gibi davranıyor. Oysa o ülkücülerin bir tek kılına, il teşkilatıymış, kongreymiş, çatıymış, bilmem neymiş, hiç biri değişilmez. Hiçbir mesai, bir tek ülkücünün burnunun kanamasından daha önemli değildir. Eğer biz bu kardeşlerimize sahip çıkamayacaksak neye yarar şahıslarımız ve kurumlarımız?
Biz bu konulara daha fazla önem verdiğimiz için bazıları çok rahatsız oluyorlar ve adımızı muhalife çıkarıyorlar. Eğer bundan dolayı adımız muhalif kalacaksa, bu bizim için şereftir, bırakalım muhalif kalsın.
Halbuki bizim derdimiz muhalefet filan değil, kendimizce Hakkı tutup kaldırmak. Burada da Anadolu çocuklarının Başkentimizde bebek katillerine uşaklık eden çetelere yem edilmesine, okullarından uzaklaştırılmalarına ve sahipsiz görünmelerine isyandır bizimkisi.
Biliyoruz ki, bugün Siyasal’a alınmayan ülkücüler, bu model başarılı olursa, yarın başka fakültelere alınmayacaklar.
Milletimizin en fazla direnç göstermesi gereken planlı bir şekilde sindirilmektedir. Üzüntümüz bunun hala tam anlaşılamamış olması ve ülküdaşlarımızın okullarına dönebilmesi için gerekli çabanın gösterilmemesidir.
Taşların bağlandığı, köpeklerin serbestçe gezdiği Ankara’ya sesleniyoruz.
Cebeci kampüsünde ülkücülerin ne zamandan beri okullarına giremediğinden haberiniz var mı?
Varsa ne yapıyorsunuz Allah aşkına?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.