Mart ayı, baharın ve ardından gelen yazın müjdecisidir. Ülkemizde; "Martın Sonu Bahar" sloganıyla, siyasete bile konu olmuştur. Büyüklerimiz de; "yarısı kış, yarısı yaz" derlerdi.

Dünya çok ciddi bir virüs tehlikesiyle karşı karşıya. Çevre ülkeler de dahil olmak üzere, soğuk havanın hakim olduğu dünya coğrafyası, Corona Virüs ile savaş halinde. En büyük handikap; nüfus anlamında en kalabalık ülke olan Çin'de başlaması. Bu sebepten ölümlerde ciddi rakamlara ulaştı ve dünyanın üretim merkezi olan Çin'in ekonomisine büyük zarar verdi. 24 saat verdiye sistemiyle çalışan Çin'de üretim durdu. Aslında Çin'in uzun tatil dönemine kadar da, virüsün tehlikeli boyutu hakkında açıklama yapmamaya gayret edildi. Üretimin durduğu zaman, Çin'in tatiline denk geldi bir açıdan da. Bu arada sipariş vermeyen ülkeler tekstil siparişlerini genelde Türkiye'ye kaydırdı. Dünyayı olumsuz etkileyen virüs, Türk ekonomisine pozitif yönde etki edecek gibi görünüyor.

Kol kırılır, yen içinde kalır!

Son günlerde bir takım sesli mesajlar dolaşmakta. Ülkemizde Corona Virüs olduğu ama bunun Sağlık Bakanlığı tarafından gizlendiği yönünde asılsız mesajlar dolaşmakta. Bu mesajlar, düzelme şansı olan ülke ekonomisinin altına dinamit döşemektir. Bunu; güneydoğu şehirlerimizde yaşanan hendek olaylarında net bir şekilde gördük. Türkiye'de iç savaş var dediler. Turistlerden rezervasyon iptalleri geldi. Ülkemiz büyük bir yara aldı. Bu tarz davranışlar, vatan hainliği ile eşdeğerdir.

Erken Seçim!

Yeniden bir erken seçim söylemi dolaşıyor. Gelecek Partisi'nden sonra, Ali Babacan'a çevrildi gözler. Titiz bir şekilde çalışmaları devam ediyor. Ülkemizin birçok şehrinden gelen haberler, farklı grupların çalışmalar yaptıkları ve her şehirde, şehrin sevilen simalarıyla yola çıkacakları yönünde. Ancak bir seçim havası bekliyorlar. Şu an kuracakları bir partinin, zaman geçtikçe heyecanı kaybedeceğini ve eriyeceğini düşünüyorlar.

Peki, erken seçim olur mu?

Eğer virüs ülkemiz ekonomisinde pozitif etki yaparsa, olmaz diye düşünüyorum. Ancak; iktidarın son zamanlarda çok fazla hatalı hamleleri var ve hem şahsi, hem de ülke itibarını ayaklar altına alan davranışları.

O yüzden, bir takım hamleler MHP'den gelebilir. Yine sert bir konuşma gelir Sayın Bahçeli'den ve 1999-2002 koalisyonunu yıktığı gibi, ittifakı da parçalayıp erken seçime götürebilir. Kendisine kayan Ak Parti oyları uçar gider ve baraj altı kalır. İYİ Parti baraj altı kalır. CHP ile tekrar ittifaka girmez. Ak Parti oyları üçe bölünür. Ülkücü camianın temsil edilmediği, Türkçülükten uzak bir meclis olur.

Yeni Torba Yasa!

Yeni Torba Yasa gündemde. Vergi borçları, KYK borçları, SGK borçlarının faizli ve faizsiz yapılandırmaları yine gündemde. Ancak bir fark var; ödeme yapma niyetinde olan ve olmayan ayırt edilecek. Hiç ödeme yapmamış ve her seferinde torba yasa bekleyenler, bundan faydalanamayacak. Bir şart koyulacağından bahsediliyor. Belki de; son bir sene içinde, en az 2 ödeme yapmak gibi olabilir. Benimkisi sesli düşünmek tabii ki!

Sonuç olarak, bir musibeti dünyanın gündemini etkilerken, Türkiye'ye bu durumu avantaja döndürme şansı hasıl olmuştur. Ekonomiye odaklanması ve katma değeri yüksek ürünler üretmeye başlamalıyız. Fiyat kaygısı yaşanmayacak dönemler, yeni üretim alanlarına odaklanması gerekmektedir. Unutmayın ki; bulunduğunuz durum sizi yok edemiyorsa, güçlendirir!

Martın Sonu Bahar!