Bir hafta sonra Türkiye seçimlere gidecek. Her seçim elbette önemlidir; ama bu seçim gerek ülkenin bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik durum sebebi ile gerekse Türk milliyetçilerinin temsiliyeti adına kritik önemi haiz bir seçimdir ki buna şüphe yok!

Siyasal önemi ise şu ki 2018 sonrası “yeni rejim” diyeceğimiz hükümet sistemi ile bu ülkenin “tek (bir) adam”ın iradesine gözü kapalı teslim edilemeyeceğinin anlaşılmasıdır. İkinci olarak, parti devletine dönüşen kurumlarıyla, partizanlığın kör ettiği adamcılık ve yandaşlıkla demokrasinin baskılanmasıyla ülkenin medeni toplum olma yolunda önünün kesildiği ve Orta Doğu ülkelerine dönüştüğünün anlaşılmasıdır.

Siyasi bir diğer görüngü de seçim sonuçlarının yıllar sonra ilk defa belirsizliği, ön görülemez oluşudur. Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçilme şansı çok azken Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaderi Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın seçim akıbetiyle doğrudan alakalıdır. Ben, yaygın tevatürün aksine ne Muharrem İnce’ye oy verenlerin ne de Sinan Oğan’a oy verenlerin aklında ikinci seçenek olarak Recep Tayyip Erdoğan ismini görmüyorum. Türk Milliyetçisi, Atatürkçü çizgide kendini beyan eden kitlenin Ak Parti zihniyetiyle yakın uzak teması bile düşünülemez. Ezcümle, tüm bu bilinmezlerin arasında yıllar sonra ilk defa sonucu tahmin edilemez bir seçimin arifesindeyiz.   

Ekonomi derseniz, artık yazılacak söylenecek tek bir sözcük dahi yoktur; çünkü her şey ayan beyan ortadadır. Ak Parti’nin dibine kadar uyguladığı seçim ekonomisinin katmerli maliyeti, seçim sonrası kesilecek acı faturalarla görülecektir. 20 yıl sonra enflasyon sarmalına düşürülen ülkenin üzerine bineceği yükü tahmin etmek bile güçtür. 6 ayda bir asgari ücretin eridiği, 500 liralık banknotların piyasaya sürüleceği aşikârken bunu anlayan iktidar MHP’den bile vatansever eda ile İHA-SİHA propagandasından medet ummaktadır. Ülkenin ekonomik durumu fecaat haldeyken gün geçtikçe kötüye giden hayat şartlarının altı ayda bir güncellenen asgari ücret seviyesi ile normale dönemeyeceğine şüphe yoktur.

2023 seçimlerinin bir diğer özel durumu ise Sinan Oğan ismidir. İlk defa Türk Milliyetçisi-Ülkücü bir Cumhurbaşkanı adayı bizleri temsil edecek. Bu temsil kıymetlidir ve sonuna kadar desteklenmelidir. Sinan Oğan’a destek demek, Türk Milliyetçilerinin iradesini fire vermeden sandığa yansıtmasıdır. Bildiğimiz ve inandığımız olgu, Ülkücülerin Sinan Oğan’ı destekleyeceğidir. Bu destek, Ülkücü Hareket’in hayrına ve siyasi istikbaline şuurlu, vefakâr bir bakışın olmazsa olmaz durumudur.

Mayıs 2023 seçimine bir hafta kala beliren kuvvetli sinyal, iktidarın değişeceğini gösteriyor. İktidar değişiminin Ak Parti hikâyesini bitiren bir sonucu olacaktır ve bu sonuçtan kazanarak çıkması gerekenler elbette Ülkücüler olmalıdır. Türk milletinin ve onunla birlikte Ülkücülerin kazanmasını istiyorsak ilk önceliğimiz Sinan Oğan’a bütün gücümüzle destek vermektir.