Bir arkadaşım sordu (köşe yazarı):

“ İttifak hakkında ne dersiniz?”

Mhp’nin aktif yöneticisi olan bu şahıs cevaben:

“Taban, bir şekilde iktidar olmamızı istiyor. Haziran seçimleri sonrasında bir nevi cezalandırıldık. MHP imdi C.Başkanı adayı çıkarsa n’olacak?.. Yüzde kaç oy alacaktık?!. Genel başkanımızın siyaseti veçhile şimdi iktidarın bir parçasıyız. Ülke meselelerinde ve dış politikada zati istediğimiz noktadadır iktidar…”

Akabinde bir Ülkücü gencin işi için telefona davrandı ve kurumun G.Müdürü ile bizzat görüştü…

Elbette.. her parti mensubiyetine sahip kişi iktidarı ister; MHP’li ve sair fark etmez. Hassaten MHP’nin bir teveccüh ve oy desteği sorunu biteviye olagelmiştir. O meşhur teşkilatçı, gençliği ile zinde Ülkücü hareket tek başına iktidar olma şansını yakalayamadı. 2002 yılından beridir ilk defa MHP ve Sn. Bahçeli proaktif siyaset ortaya koyuyor. Elindeki gücü bilen; ilkeleri olan ve bir o kadar toplumu, tabanı tanıyan bir lider.

Bu sahtiyandan ne kadar ceket çıkacağı malumdur. 12 yıldır her şekilde sindirilmiş bulunan Ülkücüler, yeni yeni nefes almaya başladılar. Hareket kabiliyetine ağır bir basınç alan MHP; siyaset, kamu ve toplum sosyolojisiyle orantılı kendine gelmek durumunda... O basınç, tazyik yavaş yavaş sökün ediyor. Bence MHP iyi yoldadır ve ittifak seçimlerinde bunun azami faydasını görecek.

Mevcut yönetimde birkaç istisna isim haricinde MHP’nin bütün yükü Sn. Bahçeli’nin omuzlarındadır. Şükür ki o kalkışma süreçlerinde ne Akşener, ne de Ümit Özdağ ve Koray Aydın muvaffak olamadılar. Burada tek istisna Sn. Sinan Oğan’dır. Eminim ki Sinan Oğan’ın MHP adına önünde yapacağı yığınla katkı olacaktır. İYİ Parti’nin daha yolun başında kendi iç sıkıntılarıyla hemhal olması, bizim haklılığımızı gösteriyor. Bittabi MHP’de rahatladı; siyaseten hiçbir akçe ederi kalmayanların bu partiye doluşmaları MHP’nin safralardan kurtulması anlamına gelmekte. Sinan Oğan’ın bu grupla hareket etmemesi ayrı bir olgunluk ve ufuk okuma becerisidir.

Devlet Beğ, dediğimiz gibi MHP’yi sırtlamış gidiyor. Türkiye’nin şu siyaset sosyolojisinde milliyetçilik, MHP, toplum ve taban kavramlarını bir anlam dahilinde mütalaa ettiğiniz takdirde Ülkücü siyasetin ne çetin iş olduğunu rahatlıkla görürsünüz. “Ülkücüyüm” diyerek, soluğu İYİ Parti’de alanlar da dahil… Fırtınalarla ve dalgalarla boğuşan MHP gemisinde öyle kavi durmak her babayiğidin harcı değilmiş. Hep iddia ettim; öyle ya da böyle Devlet Bahçeli belki 50 yılın kaderini tayin eden kişidir. Partisi ve müesses nizam adına Devlet Bahçeli ismi hafızalarda, literatürde yerini almıştır.

Bu ülkede Demokrasi, ifade özgürlüğü bulunmamaktadır. Bu hakta kimse MHP’yi eleştiremez. Haddi zatında demokrasi sorunu sırf MHP’ye mahsus bir durumda değil. İşte görüyoruz İyi Parti kongrelerini!.. Demokrasi kültürü bir toplum meselesidir.

Devlet, kurum ve kuram olarak ne kadar Türk Milliyetçiliğine sübut eder ve bunun etkenleri hazır edilirse o kadar faydalıdır. En azından MHP’nin yaptıklarını bu hayr ekseninde okuyorum. Şüphe yok.. Ali Semerkandi Hz’lerinin dediği gibi “niyet hayr, akıbet hayr!”

Desteğimiz açıkça MHP’den tafartır!  

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN!