Körfez harbi sırasında Amerikan uçak gemilerinden atılan akıllı füzeler tarafından zavallı Irak yerle bir edilirken ABD'li bir hoca öğrencilerine eğer Iraklılar El-cebir'in yolunda gitselerdi belki de şimdi Florida körfezinde uçak gemileri olurdu demiş.

El Cebir (Harezmi ) kimdir?

Dünya yuvarlaktır dediği için Engizisyon mahkemesince yargılanan Galileo’dan 8 asır, "Eğer dünya dönüyorsa bir uçak havada durduğunda Çin'in uçağa doğru gelmesi gerekmez miydi?" deyip dünyanın dönmediğini ileri süren Suudi Arabistanlı imamdan 12 asır önce Bağdat’ta yaşamış, cebrin temellerini oluşturmuş,  birinci ve ikinci dereceden denklemlerin sistematik çözümlerini sıfır rakamını, x bilinmeyenini ve sinüs ve kosinüsü ilk defa kullanmış bilim adamıdır. Ondan 2 yüzyıl sonra Biruni El Cabir'in temellerini attığı trigonometri bilgisiyle dünyanın çevresini 15 metre gibi bir hatayla hesaplayabilmiştir Nasıl oldu da kadim Ortadoğu medeniyetleri böyle acınacak durumlara düştü?

III Murat'ın fermanıyla dünyanın en büyük rasathanesinin inşasına başlayan astronom Takiyyüddini şahsi garaz ve kıskançlığı nedeniyle padişaha şikâyet eden ve ''Rasat yapmak uğursuzluk getirir, göğün esrarına küstah bir biçimde nüfus etmeye cüret edilmesinin tehlikesi de sonu da malum ve muhakkaktır. Hiçbir devlet yoktur ki orada gök rasat edilmiş olsunda o devlet mamur iken harap olmamış, devletin yapısı da depremli bir şekilde değişikliğe uğramamış olsun'' fetvasını veren ve rasathaneyi yıktıran şeyhülislam Kadızade Ahmet Efendi gibi modern ilmin etki alanını her daim kısıtlamaya ve baskı altına almaya çalışan kesimlerin gayretleri sonucu alemi İslam yüzyıllar boyunca pozitif bilimlerde batının çok gerisinde kalmıştır. Hâlbuki ki batı çok daha sert bir şekilde yaşanan bu tartışmaları ve kilisenin baskıcı müdahalelerini yüzyıllar önce çözmüştür.

Asırlar öncesinden gelen bu tepeden bakan küstah tavrı uzay araştırmaları için boşuna masraf yapıldığını söyleyen Cübbeli Ahmed'in “Mars'ta su var mı?" "Et var mı-but var mı" manyak manyak işler. Versinler bana 100 bin dolar her şeyi söyleyeyim'' sözlerinde bulabilirsiniz.

Bunu dengesiz bir kişiliğin bireysel saçmalıkları olarak algılamayın.

Bu bakış açısının üniversitelerimizi nasıl içler acısı duruma sokarak özerkliğini yok ettiğini bu köşede daha önce yazdım.

Akademik özgürlükler olmadan ülkede ot yeşermiyor.

Ortadoğu ülkeleri sömürge artığı diktatörlerin acımasız rejimleri altında ezilip, insan kaynaklarını ve enerjilerini tüketirken kadim medeniyetimiz karşısında bebek sayılabilecek ABD demokrasi, liberal ekonomi ve fikir özgürlüğü zemininde gelişen üniversitelerinin oluşturduğu bilim ve teknolojik üstünlükle dünyanın baskın gücü haline geldi.

Amerika’nın bilim ve eğitime verdiği önemi sanırım en güzel 3. başkanları Thomas Jefferson'un mezar taşına yazdırdığı şu cümleler anlatır.

Hayatının son günlerini daha iyi bir eğitim sistemi geliştirmek için harcamıştı. Ölümüne yakın mezar taşına şunların yazılmasını istedi. ''Bu mezarda Amerikan bağımsızlık ve Virjinya dini özgürlükler bildirgesini yazarlardan biri ve Virjinya üniversitesi kurucusu yatmaktadır'' Mezar taşına ne ABD başkanlığı nede bakanlık ve eyalet valiliği yaptığını yazdırmamıştı. Yine mezar taşında Amerika topraklarını 2 kat büyüten Luisiana anlaşmasından, ekonomik başarılarından tek bir cümle yok.

Belli ki ülkesine en büyük hizmeti eğitim ve özgürlüklerin genişletilmesi yolunda yaptığını düşünmüş. Jefferson halk nazarında başarılı ve popüler bir isim olmasına rağmen başkanlığın 2 dönemle sınırlandırılması gerektiğine ve böyle bir sınırlandırma olmadan güçlü başkanların tüm yetkileri ve pozisyonları istediği kadar elinde tutabileceğine inandığı için 3’üncü dönem için aday olmadı. Bu nedenle sözlerinin samimi ve dikkat alınmaya değer olduğunu düşünüyorum.

Dahası yemin töreninde; Politik özgürlükler olmazsa dini özgürlükler bir şey ifade etmez. Benden daha iyi birini bulduğunuzda görevi devretmeye hazır şekilde başkanlık görevine başlıyorum'' sözlerini sarf etmiştir.

Saddam'ın yönettiği Irak silahlanmaya yüz milyarlarca dolar harcadı. Petrol zengini olmasına rağmen varlık içinde yokluk çekiyor. Şimdiye kadar uçak gemisi olmadı. Bu kafayla giderlerse yüzlerce yıl olmayacak.