1-Endişe, yayılabilir


Endişeli düşüncelere dalmak soğuk algınlığı gibidir. Eğer yaşamasına izin verilir, alan yaratılırsa, yayılmaya başlar, bir anda her şey kasvetli gelir. Bu yapıdaki insanlar gözünüze hasta gibi görünmezler, hastalığı kişilikten ayırmak oldukça güçtür. Eğer onlarda huzursuz bir belirti var ve siz başa çıkmakta zorlanır gibi hissederseniz, hapşurduklarını ya da güçlü bir şekilde burunlarını çektiklerini hayal edebilirsiniz. Böylelikle bütün gördüğünüz semptomlardır, kişi değil.

2-Size de bulaşabilir!

İnsanlar sünger gibidir. Özellikle çok zaman geçiriyorsanız... Çocukların televizyonda gördüklerini taklit etmeye
meyilli olması gibi. Kaygılı insanlarla çok fazla zaman geçirmek, onlar gibi davranmanıza neden olabilir. Önceleri
farkına varmayabilirsiniz ama bir an boğazınızda küçük bir yumru varmış gibi hissettiğinizde belirti gösterebilir. Böyle
durumlarda kendinize -sesli olmamak kaydıyla- kaygı duyduğunuzu, ama böyle biri olmadığınızı söylemek, kendinizi
 koruma yöntemidir.

3-Kapana kısılmış gibi hissettiklerinde;

Eğer anlamsız bir konu hakkında tartışırsanız ve siz de ona onun gibi cevaplar vermeye başlarsanız, deliyle döneceklerdir.
Eğer bu sık sık olmaya başlarsa, bu tehlikeli labirente yeni bir yön vermek isteyecek, her adım uygulanana kadar
 ara vermeyeceklerdir. Emin olun onlar da bu durumdan en az sizin kadar rahatsızdır. İkinizin aynı takım oyuncusu
olduğunu düşünürseniz, problem hızlıca çözülecektir.

4-Kaygılı insanlar çoğu zaman tatlı insanlardır

Kaygılı insanları sevmenizdeki en önemli sebeplerden biri budur. Bu tip insanların aslında diğerlerini incitmekten
ödü kopar. İnsanlara karşı yardımsever ve oldukça hassaslardır. Kötü bir gün geçiriyorlarsa, onların kibarlığını, düşünceli, anlayışlı tavırlarını hatırlamanız oldukça önemlidir. Kaygılarına neden olan durumlara yardım etmek isteme sebebinizi hatırlarsınız, çünkü onlar kötü şeyler yapmak istemeyen, tüm bu güzel yanlara da sahip olduğu için sevdiğiniz insanlar.

6-Sınırlarınızı korumayı bilin

Kaygılı bir insana, duruma karşı davranışlarınızla, yapabilecekleriniz ve yapamayacaklarınızla ilgili sınırlarınızı belirleyin.
İlişkinizin güvenilir bir ortamda olup olmadığını sorgulayın. Nasıl hissettiğinizi açıklayın ve sınırlarınızı çizin. Bu kişileri ya da onların davranışlarını kontrol etmeye çalışmayın.

7-Kişisel suçlamalarla ilgili kaygılarını yorumlamaya çalışmayın

Sevdiğiniz kişi, kafasının içinde sizinle ilgili pek çok endişeli durumu döndürüp durabilir. Hatta bazıları sesli olarak da kendine yer bulacaktır. Bir kısmı her insanda olan, kredinin nasıl ödeneceği, sağlık sorunları, ailevi üzüntüler, hatta ilişkinize dair de olabilir. Bazıları size saldırı gibi gelebilir. "Yeterince para kazanmıyorsun. Yapman gerekenleri yapmamışsın." gibi. Böyle bir sorunla karşılaştığınızda, nasıl söylendiğiyle değil, gerçekte ne söylemek istediğiyle, anlattıklarıyla ilgilenebilirsiniz.

8-Hislerinizi dürüst bir şekilde yansıtın

Bir durum karşısında nasıl hissediyorsanız, onu olduğu gibi anlatmaya çalışın. Bu hisler belki ilişkinize biraz soğukluk, mesafe koyabilir, ama gerçek düşüncelerinizi söylemekten korkmayın. Dürüst olun. Daima!

9-Eğer kapalı kişiler değillerse, kaygılarını anlamak için yardım etmeyi deneyin

Uzmanlar, kaygıların hisleri yansıtmada dev bir engel olduğu görüşünde. Kaygılar kötüye gitmeye başlarsa, duygularımızda çözülmemiş, kapalı kalmış bir şeyler var demektir. Sizin işiniz kimseye terapi uygulamak değil elbette ama bu gibi durumlarda "Böyle hissetmeye ne zaman başladın? Kim/ne/Nerede daha çok artıyor?" diye sorabilirsiniz.

10-Düzeltmeye çalışmayın

Sorular sorabilir, nazik olabilir, sevebilir, onları destekleyebilirsiniz ama tüm bunlar sizin yükünüz değil. Düzeltmeye çalışmayın.

11- Derin nefes her zaman başarılı sonuç verir

Çok bunaldığınızda, derin ve uzun nefesler alıp verin. 7 saniyede nefes alıp, 11 saniyede vermek sinir sisteminizi sakinleştirir. Sevdiğiniz kişiye de sakin olmasını söyleyip, sakin kalmanız onların da rahatlamasına yarar.

Editör: TE Bilişim