Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit: Pandemiye uygun yaşamalıyız. Yani maske, mesafe ve aşı olmak önemli. Bunlar ölümleri, hastaneye ve yoğun bakımlara yatışları engeller. Delta’da 30 binli rakamları gördük ama bu kadar büyük rakamın hastaneye, yoğun bakım ve ölümlere birebir yansımasını görmedik. Bunun en önemli nedeni de aşılı nüfustu. Bu nedenle korunma açısından hatırlatma dozları da büyük önem kazandı. Büyük rakamlara yürüyoruz. İstesek de istemesek de bu, hastane ve yoğun bakım sayılarına yansıyabilir.

5. GÜN TEST YAPTIRIN

Bir evde pozitif vaka çıktığında semptomlar görülür görülmez, temaslı kişiler de test yaptırmalı. Bakanlık bunu 5’inci gün olarak öneriyor. Erken gidildiği takdirde, kişinin pozitif çıkma ihtimali azalıyor. Maske takmak önemli ama özellikle hastanın maske takması çok kıymetli. Şu dönem üst solunum yolu enfeksiyonu gösteren herkes, izolasyon kurallarına uymalı. Delta varyantı düşünülerek test, temas ve izolasyon süreleri belirlendi. Omikron’u bir süre gözleyip belki de yeni kurallar oluşturulabilir. Evde tedavi olan kişiler için istirahat şart ve hekim önerisi ile kan sulandırıcı kullanılabilir.

TUVALETİ BANYOYU AYIRIN

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: Bu denli bir hızlı bulaşma yaşanmamıştı. Gerçekten Omikron çok hızlı yayılıyor ve kolay bulaşıyor. Çevrenize bakarsanız çok sayıda kişinin pozitif çıktığını görürsünüz. Artık yakın tehdit olduğunu biliyoruz. Aile boyu vakalar çıkıyor. Bir araya gelmelerle bulaşıyor, restoran ve kafelerden bulaşıyor. İşyeri ortamından, toplu taşıma ile bulaşanlar da var. Maçlar, konserler, yılbaşında yapılan kutlamalar bulaşmalara örnek. Maskenin kullanılmadığı durumlarda bulaşıyor. Sizin maskeli olmanız yetmiyor. Herkes maske takarsa herkes birbirini korumuş olur. Bu süreç içinde ortaya çıkacak dalgayı en hasarsız atlatmak için aşılanma şart. Bu varyantın, daha önceki aşılanmalardan kaçma ihtimali var. O nedenle hatırlatma dozları çok önem kazandı.

ODALARI SIK SIK HAVALANDIRIN

Bu dönemde akrabalarınızla, dostlarınızla bir araya gelip yiyip içmeyin. Hane halkı ile birlikte olmak daha güvenli. Bir evde pozitif vaka varsa diğer kişilerin negatif kalması çok zor. Ancak çok sıkı tedbirlerle mümkün olabilir. Tuvaleti, banyoyu ayırmak, hasta kişinin odasını havalandırmak, maske kullanmak gibi. Benim gördüğüm en büyük sorun hastaların çoğunun COVID-19 olduğunu düşünmemesi, çünkü semptomlar hafifledi. Test şart. Böyle semptomlar olduğunda evden çıkmamak gerekir. Hastanın genel durumu bozulmamışsa hastanede tedavi gerekmiyor. Bol bol sıvı alınmalı, ağrı kesici, ateş düşürücü kullanılabilir.

‘GRİPTE BİLE İZOLE OLUN’

Türkiye'de geçen yıl kış aylarında neredeyse hiç görülmeyen grip vakalarının artması sonucu hastanelerde yoğunluk yaşanıyor. Tokat Devlet Hastanesi Acil Servis Uzmanı Dr. Aslı Yasemen Savaş da, grip ile COVID-19’u ayırmak için net kriterin PCR testi olduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu: “Grip semptomu gören hastaların COVID’liymiş gibi kendilerini izole etmeleri gerek. İzolasyondan kastımız; misafirliklere gitmemeleri, aile içi bireylerden bir miktar uzak durmaları, maskesiz kimseyle görüşmemeleri. Tokalaşmaktan uzak durmaları, sık sık el yıkamaları, mümkünse havlularını ayırmaları.

OKULA YOLLAMAYIN

Grip de başlı başına bazı yaş grupları için öldürücü olabiliyor. Çocuğunuzu, en ufak bir burun akıntısı, öksürük, ateş, hafif ateş de olsa lütfen okula göndermeyin. Çünkü bu çok hızlı grip yayılımına sebep oluyor. Ve bu nedenle de salgının bitmesinin önündeki en büyük engel toplu alanlar. Lütfen bu konuda duyarlı olalım. Çünkü biz çocuğumuzu gönderirsek yarın bir gün hasta bir çocuk da sizin sağlıklı çocuğunuzu hasta edecektir.”

Kaynak: Hürriyet

Editör: TE Bilişim