Yalçın Topçu’nun GAP olay gazetesindeki “Türkiye Cumhuriyetini kuran halka ‘Türk Milleti’ denir” başlıklı yazısı şu şekilde:
Asabiyetten uzak, ortak gayeler etrafında asırlarca bir ve beraber yaşamış, kanımız kanımıza, canımız, canımıza karışmış neticede benzersiz “Anadolu Ebrusu” bir millet olmuşuz.
“İz bırakanların, izi takip edilir.” tarihte iz bırakan şanlı ecdadımıza layık olmak için millet olarak zamanı yakalamanın ötesinde, geleceği inşa etme gayretindeyiz.
Bayrak düşmemiş, milletimizin bağrında saklıdır. Ve inanıyoruz ki bu asır “Türk Asrı” asrın en gür sesi de “İslam’ın Sesi” olacaktır.
Bizi; “Biz” yapan ortak kadim kültüre, köklü devlet tecrübesine ve bir asırlık Cumhuriyet birikimine sahip, canı canına, kanı kanına karışmış olan bu aziz millet, nice fitneleri yok ederek, tezgahlar yıkıp, kumpasları bozarak bugünlere gelmiştir.
Bu ülkede, bu çağda, yaşanmış bunca acıya rağmen hiç kimse ana sütü gibi helal olan anadil arkasına sığınarak post modern bölücülük yapamaz.
Türkçe; hepimizin tutunduğu ortak halat ve hepimizin devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmî dilidir, devlete millette bu halatı hiçbir güce asla kestirmez.
Devletimizin adı; TÜRK DEVLETİDİR.
Vatanımızın adı: TÜRKİYEDİR.
Milletimizin adı; Türkmen’i, Kürt’ü, Laz’ı Arap’ı, Zaza’sı, Boşnak’ı,
Arnavut’u, Abhaz’ı, Çerkes’i, Roman’ı, Alevi’si, Sünni’si ile
eşit ve birinci sınıf Türkiye vatandaşı olan BÜYÜK TÜRK MİLLETİDİR.
Bayrağımızda; Ay yıldızlı al BAYRAKTIR.
BU MİLLET CAN, BU VATAN NAMUS, BU DEVLET DE KALPTİR.
Cana, namusa ve kalbe doğrultulan hançere; ister siyasi, ister silahlı hangi kılıftan çıkarsa çıksın, hangi elden, hangi dilden olursa olsun, asla fırsat verilmedi verilmeyecek.
Allah; Milletimizi, vatanımızı, devletimizi korusun ve yüceltsin .
