Hürriyet’e konuşan Dyt. Rumeysa Kalyenci, sadece kemikler değil, yoğurdun kas ve sinir sistemi için de çok fayfadalı olduğunu dile getirdi.

“Yoğurt, sütün laktik asit fermantasyonu sonucu elde edilmektedir. Süte göre laktoz oranı düşük olmakla beraber kalsiyum, protein ve kuru madde oranı yüksektir. Birçok mineralin yanında B grubu vitaminleri, A vitamini ve E vitamini içermektedir. Yoğurt içerdiği kalsiyumdan dolayı sadece kemik ve dişler için değil, aynı zamanda içeriğindeki magnezyum ve potasyumdan dolayı kas fonksiyonları ve sinir iletimleri için önemlidir. Sindirim sistemi ve bağırsak florası için yoğurtta bulunan probiyotikler çok faydalıdır.”

Vücudumuzu hastalıklara karşı daha korunaklı hale getiriyor

Sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olan ve bu sayede bağışıklığı olumlu yönde etkileyen mikoorganizmalara “probiyotik” adı verilmektedir. Probiyotikler bağırsağın doğal florasının hastalığa neden olan her türlü patojen yani zararlı organizmaya karşı bir bariyer oluşturmasına yardımcı olmaktadır. Bağışıklık sistemi hücrelerinin büyük bir kısmı bağırsaklarda bulunur ve bağırsakların güçlü olması bağışıklık sisteminin de güçlü olması anlamına gelir. Yoğurt içerdiği probiyotikler sayesinde hem bağırsak florasını hem bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bağırsak florasını düzenlediği için kolon kanseri riskini düşürmekte, bağışıklığı güçlendirdiği için alerjik hastalıklara karşı direnci artırmaktadır. Yoğurt, süte göre düşük laktoz içeriğine sahiptir. Bu nedenle sütü tolere edemeyen bireyler için yoğurt tüketimi uygundur.

Hem doyurucu hem de kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu

100 gram yoğurtta 4,5 gram protein bulunmaktadır. Yoğurt gibi proteini yüksek besinler, kasların gelişimini desteklerken, düşük proteinli gıdalara göre her zaman daha doyurucudur. Yoğurt zengin kalsiyum içeriyle de ön plana çıkmaktadır. Kalsiyum kemiklerin dişlerin güçlü olmasını sağlayan mineraldir. 100 gram yoğurt, kalsiyum ihtiyacının %15’ini karşılayabilmektedir. Yoğurttan alınan kalsiyum yağ yakımını da hızlandırmaktadır. Yoğurt ayrıca potasyum, fosfor, riboflavin, iyot, çinko, A, E ve B vitaminleri içermektedir. Bu da yoğurdu gastrointestinel bozukluklara, hipertansiyona yol açan kötü kolesterol ve kalp-damar hastalıklarına karşı güçlü bir koruyucu besin haline getirmektedir. Ayrıca yoğurt başta olmak üzere fermente süt ürünleri tüketimi sayesinde meme kanseri riskinin azaldığı belirlenmiştir.

Yoğurdun yeşil suyunun bilinmeyen faydaları

Yoğurdun yeşil suyu kesinlikle dökülmemelidir. Zengin bir vitamin kaynağı olan bu su, çorbalara karıştırılabilir veya ayran gibi içilebilir. Ara öğünlerde ise nane, salatalık, birkaç kaşık yoğurt ve suyu cacık yapılarak tüketilebilir. Yoğurt suyunun süzülmesiyle bu suyun içerdiği yüksek miktardaki riboflavin de kaybedilir. Oysa riboflavin, büyüme, doku yenilenmesi ve enerji metabolizmasında görevlidir.

Kolesterol hastaları dikkat!

Kolesterol hastaları yoğurdun kaymağını tüketmemeli ve az yağlı olan süt ve süt ürünlerini tercih etmelidir.

En önemlisi ev yapımı doğal yoğurtların tüketilmesi

Günlük tüketilmesi gereken yoğurt miktarı diğer süt ürünlerinin tüketilme durumuna göre değişmektedir. Eğer süt ve peynir hiç tüketilmiyorsa yoğurdu porsiyon olarak artırmak gerekir. Ayrıca günlük alınması gereken miktar kişilerin enerji gereksinmesine göre de farklılık göstermektedir. Kahvaltılarda peynir yenildiği, günde 1 bardak da süt tüketildiği düşünüldüğünde; öğle ya da akşam öğününde mutlaka 1 kase yoğurt veya 1 bardak ayran tüketmek gerekir. Fakat günlük beslenmenizde süt ve peynire hiç yer vermiyorsanız, günde 3-4 kase yoğurt tüketmeniz gerekmektedir. Tüketilecek yoğurdun ev yapımı ve doğal olması önemlidir.

Menopoz döneminde bolca yoğurt tüketilmeli

Yetişkinler; günlük 3 porsiyon, 65 yaş ve üzeri bireyler ise 4 porsiyon süt ve süt ürünleri tüketmelidir. Menopoz dönemi beslenmesinin en önemli besini yoğurttur. Kalsiyum açısından zengin olan yoğurt bu dönemde oluşacak kemik kayıplarının tedavisinde ve oluşumunun engellenmesinde en büyük yardımcıdır.

Çocuklara ne kadar yoğurt verilmeli

Süt ve süt ürünlerinde tüketilmesi gereken miktar; yaş, cinsiyet ve fizyolojik duruma (büyüme ve gelişme dönemi, gebelik ve emzirme dönemi, yaşlılık gibi) göre değişiklik göstermektedir. Günlük olarak;

-1-3 yaş grubu çocuklar için günde 4 porsiyon

-4-6 yaş arası çocuklar için 3-4 porsiyon

-7-9 ve üzeri yaş çocuklar için 3 porsiyon

-10-18 yaş grubu çocuklarda 4 porsiyon az yağlı ve doğal yoğurt tüketilebilir.

Evde Yoğurt Nasıl Yapılır? Mayalamanın Püf Noktaları

Yoğurt mayalama konusunda öncelikle dikkat edilmesi gereken çok fazla sulu olmaması ve yeme esnasında uzamamasının gerektiğidir. Özellikle mayalanma süresi, derecesi, mayalama yapılacak olan kap hepsi bu aşamada önem arz eden durumlardır.

Evde yoğurt yapmak için öncelikle burada dikkat edilecek durum süt seçimidir. Süt ne kadar yağlı olursa o kadar sert bir yoğurda sahip olacaksınız.

Süt kaynadıktan sonra 15 dakika kısık ateşte kaynamaya devam etmelidir. Bu arada da sık sık karıştırılması önerilmektedir.

Yoğurt mayalama kabı seçiminde dikkat edilmelidir. Genel olarak çelik, toprak ya da paslanma yapmayan metal bir kapta mayalanma sağlanmalıdır. Mayalama işlemi için plastik kap tercih edilmemelidir.

Yoğurt mayalarken ve mayalama esnasında karıştırma yapılmamalıdır. Hatta mümkünse mayalarken oldukça küçük bir noktadan mayalama yapılmalıdır. Bunun nedeni üzerindeki kaymak tabakasının kaynamış sütün tamamına dağılmasını önlemektir.

Mayalama yapılan tencere yaklaşık olarak 5 saatin sonunda dolaba konması önerilmektedir. Ekşime meydana gelmemesi için mutlaka bu süreye dikkat edilmelidir.

Yoğurt Mayalarken Ağzı Kapatılır mı?

Kaynamış sütü mayalama işlemi yapıldıktan sonra üzerine temiz bir bez kapatılmalı ve mutlaka ağzı kapalı olmalıdır. Mayalama işlemi için ısının olması gereklidir. Belli bir süre bu nedenle ağzı kapalı olmalıdır.

Yoğurt mayalama süresi boyunca ağzı kapalı olan tencere yaklaşık olarak 5 saatin sonunda dolaba kaldırılmalıdır. Dolaba kaldırma zamanında da kapak açılmalı ve bir gün boyunca dolapta ağzı açık kalmalıdır. Ertesi gün yeniden kapatılabilir. İlk gün ağzı açık bırakılmasının nedeni de sulanmaması ve sert bir şekle sahip olmasını sağlamak içindir.

Güveç kapta yoğurt mayalama

Oda sıcaklığında soğumuş olan süt ister büyük güveç bir kaba alınabileceği gibi tek kişilik güveç kaplara paylaştırılarak dökülebilir. Sonrasında da bu kaplarda mayalanma sağlanarak çok daha lezzetli bir yoğurt elde edilebilmektedir.

Editör: Habererk Habererk