Dün gece sabaha karşı orduda üst düzey rütbeli olarak görev yapmış amirallerin Montrö ile ilgili bildirilerine her kafadan bir ses çıktı.

Haklı bulanlarda oldu, itiraz edenlerde,

Bir takım kesimde ne şiş yansın ne kebap misali,

Sessiz kalmayı tercih etti.

Saray ve avenesi her zamanki mağdur edebiyatı ayaklarına yatarak, darbe hazırlığı çığlıkları atarken,

Mecliste grubu bulunan CHP ve İyi Parti’nin açıklamaları manidar ve düşündürücüydü.

CHP lideri Kılıçdaroğlu bildiriyi, sarayın planladığını ifade ederken,

İyi Parti lideri Akşener ise talihsiz bir açıklama yaparak olayı “zevzeklik” olarak nitelendirdi.

Yani Kılıçdaroğlu’na göre ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren durum, sahte gündemmiş, Akşener’e göre ise zevzeklik.

***

Şimdi sormak lazım Kılıçdaroğlu’na; yaklaşık 2010 yılından beri CHP’nin başındasın,

Gerçek gündeme dair hangi adımları attın veya çözüm önerilerin ne oldu?

Sürekli eleştirmekten başka ve iktidarın değirmenine su taşımaktan başka ne yaptın?

Saraya yönelttiğin suçlamaların kat be kat fazlasını sen yapmadın mı?

Demokratik olacağım dedin, karşına çıkanları bir bir diskalifiye etmedin mi?

11 yıldan beri Erdoğan’ı parti içi diktatörlükle suçlarken sen parti için de demokrat tavır gösterebildin mi?

Bilmem kaç seçim geçirip hepsinden mağlup olurken başaramadım çekileyim erdemliliği gösterebildin mi?

***

Akşener hanımefendi peki sen ne yaptın?

Söylemlerin ve eylemlerinle çelişkili bir siyasi yaşamında, CHP’nin yanında ve gölgesinde barınırken, sürekli saraya göz kırparak sarayın değirmenine su taşımaktan başka ne yaptın?

Evet, ülkenin gerçek gündemlerinden bir tanesi ekonomidir,

Ama sadece ekonomi değildir,

Ülkenin birçok gerçek gündemi vardır,

Mesela Suriye istilası,

Mesela uluslararası güvenlik sorunu,

Mesela terör sorunu,

Mesela sağlık sorunu,

Mesela eğitim sorunu

Mesela Cemaatler sorunu,

Mesela rejim tehlikesi sorunu,

Mesela adalet sorunu,

Evet, bu sorunlarla ilgili içi boş laflar söylemekten başka çözüm önerisi noktasında ne yaptınız?

***

Sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener.

Yani utanmadan sıkılmadan bir avuç memleket sevdalısı duyarlı emekli asker kökenli vatandaşın, ülkenin Boğazlara yönelik ulusal güvenlik sorununa dair yapmış oldukları açıklamaya, bildiriye destek vermeniz gerekirken, sarayın değirmenine su taşımaktan başka ne yaptınız.

Oysaki sarayın;

Genelkurmay emrinde

Kuvvet komutanları emrinde,

Yargı emrinde,

Yasama emrinde,

Yürütme emrinde,

Kolluk kuvvetleri emirlerinde,

Neymiş efendim iktidar senaryo hazırlamış!

Evet, iktidarın ülkeye yönelik ABD ve emperyalist güçlerle birlikte yürüttüğü senaryoyu biz 20 yıldır izliyoruz.

Ama 103 sivil emekli asker kökenli vatandaşın Montrö Boğazlar sözleşmesinden ötürü oluşabilecek tehlikeyi işin uzmanı olarak uyarmaları senaryoymuş.

Peki, bu açıklamayı yapmasalar saray Allah muhafaza,

Montrö’den tek taraflı çıkarsa bunun hesabını kim verecek,

O zamanda duyarlı Atatürkçü emekli olsun olmasın,

Niçin konuyla ilgili görüş belirtmediniz diyerek paşaları yine suçlamayacak mıydınız?

Niçin sesiniz çıkmadı demeyecek miydiniz?

Neymiş efendim gece yarısı neden bildiri yayınlamışlar?

Bildiri yayınlamanın herhangi bir saati olduğunu da bilmiyordum?

Cemaatçi paşa gider, tarikatta namaz kılar, onu da servis ettirir, bu bir senaryo olmaz,

Gıkınız çıkmaz,

Sarayın dalkavukları hergün peş peşe ülke rejimine yönelik açıklamalar da bulunur,

Bunlar senaryo olmaz,

Gıkınız çıkmaz,

15 Temmuz safsatası cemaatle kol kola yürütülür

Bunlar senaryo olmaz,

Gıkınız çıkmaz,

Ellerinde kalemlerinden ve düşüncelerinden başka hiçbir imkanı olmayan,

103 emekli olmuş asker kökenli vatandaşın görünen tehlikeye karşı bildiri yayınlaması,

Hükümetin senaryosu olur öyle mi Sayın Kılıçdaroğlu?

Şunu sakın unutmayın bilerek veya bilmeyerek sizler bu düşüncelerinizle hükümeti mağdur pozisyonuna sokuyorsunuz.

Peki, görünen bu tehlikeye karşı kimin uyarı yapmasını bekliyorsunuz?

Bakkal Ahmet efendinin mi?

Manav Mehmet efendinin mi?

Yoksa kasap Ali efendinin mi?

Elbette işin uzmanı olan emekli olmuş amirallerin bu önemli konuyla ilgili açıklama yapmaları en tabi düşünce hürriyetleridir,

Adam Montrö’den çıkabiliriz diyor.

Buna ses çıkarmıyorsunuz,

Paşaların, iktidar kanadınca olası Montrö’den çıkabiliriz açıklamasına yönelik yaptığı bildiriye karşı çıkıyorsunuz!

Üzücü bir durum yazık!

Dediğim gibi ellerinde kalemlerinden ve düşüncelerinden başka hiçbir güçleri ve yetkileri olmayan emekli askerlere çemkirmek,

Karşı çıkmak,

Manidar doğrusu Kılıçdaroğlu ve Akşener!