Ben bu milletin asaletine, ferasetine hep güvenmişimdir. Bu asil milletin güzel bir sıfatı vardır: “Çarıklı Erkânı Harp” diye. Yani çarıklı kurmay!.

Bu millet neciptir, bu millet asildir, bu millet kutsanmıştır. Ebul Gazi Bahadır Han’ın, “Secere-i Türk” yapıtında da değindiği gibi: Tanrı’nın yeryüzündeki askeridir, kılıcıdır.

31 Mart seçimlerinden neler anlamalıyız, hangi dersleri çıkarmalıyız?

Türklerin ne yapacağı, nasıl yapacağı, nerede yapacağı belli olmaz. Bizler için: Türkler asilidir, erdemlidir, vakur sahibidir, sırtına kimseyi bindirmez. Derler ve şu deyimi söylerler: “Türk, yeri geldiğinde atını nallamasını da, itini bağlamasını da iyi bilir.”

22 yıllık AKP hükümeti ve Sn. Erdoğan neden kaybetti?

Bu ferasetli millet; Anaysa kararlarına uymayanları affetmedi,

Halk ekonomik sıkıntı yaşarken, taneyle domates, biber, soğan, dilimle karpuz alırken, ete hasret, askıda ekmeğe muhtaç iken; kestane balı, manda yoğurdu, Medine hurması, yulaf ezmesi yiyenleri affetmedi.

İnsanlara tepeden bakanları, aşağılayanları unutmadı,

Dini kullananları affetmedi,

İsrafı ve lüksü affetmedi, Hastanelerde 3 ay, altı ay sonrasına randevu almasını unutmadı,

Söz verip de sözünde durmayanları unutmadı,

Şeffaf olmayanları, kamu malını yerli yerinde kullanmayanları affetmedi,

Demokrasinin gereği, halk iradesi ile seçilen mahalli yöneticileri dışlayanları, onları “topal ördek” görenleri affetmedi,

Her şeyi ben yaptım, biz getirdik, bizden önce dolap mı vardı, üniversite mi vardı, ambulans mı vardı, havaalanı mı vardı diye geçmişi bir kalemde sileni unutmadı,

Emeklileri unutanları, “siz su, simit, limon satın” diyenleri unutmadı,

Ev kirası 12-15 bin lira iken 10 bin lira emekli maaşı alanlar, üç-beş yerden maaş alıp lüks yaşayanları unutmadı,

Geçmişi şanla şerefle dolu TSK’ya kurulan kumpasları, devletin hafızası “Kozmik Odaya” girenleri unutmadı,

Şubat Ocak’tan, Mart Şubat’tan iyi olacak deyip de, mazotu, yağı, tüpü, pahalandıranları unutmadı,

Düzensiz göçmen politikası ile ülkenin demografik yapısını bozanı unutmadı,

Çocuklara tecavüz edenleri, görmezden gelenleri unutmadı,

Ülkenin kurucusu: Atatürk’e şaşı olanları, Andımızı yasaklayanları, T. C’leri silenleri unutmadı.

Tek adam sisteminin ülke ve kendi hayatına uygun olmadığını kavradı.

Yüce ve tarafsız olması gereken; Cumhurbaşkanlığı makamının yıpranmasını kabullenemedi.

KPSS değil de mülakat gibi saçma ve adil olmayan bir yöntemle çocuğunun, işsiz kalmasını, atanamamasını içine sindiremedi.

Halkın PATRON olduğu unutuldu, her şeye rağmen verdiği kredileri hovardaca kullandıkları ve halka iyi olarak yansıtmadıkları,

Tarafsız olma yemini yapan bakanların, devlet olanaklarıyla il il dolaşmasını da unutmadı,

MHP ve İyi Parti’nin de muhalefete muhalefet yapmasıyla. Dünkü övdüklerine bu gün şaşı baktıkları için:

31 Mart’a böyle gelindi.

Asil seçmen kararını verdi. AKP’ye, MHP’ye ve büyük umutlarla kurulan İyi Parti’ye gereken mesajı verdi. Bana rağmen siyaset yapılmaz diyerek PATRON olduğunu gösterdi. Cumhuriyetin Kurucu ayarlarına geri dönmeye karar verdi.

Sokaklar da, meydanlarda “Nasıl koyduk” diyen de yok, silah atan da yok. Edep, asalet ve gerçek Müslümanlık budur işte. Asil Türk’e de bu yakışırdı. Bunlarda verilen mesajı unutur da, demokrasi ayarlarında saparlarsa onlara da gereken dersi vermekten geri durmayız.

Umarım yenilginin kusur ve hatasını birilerine kesmezler. Neden böyle oldu? Diye düşünüp gereğini yaparlar.

Kazan demokrasimiz olmuştur. Hayırlı olsun!.

Esen kalınız. 

NOT: Ülkücülere samimi bir teklif: MHP’yi, Zafer Parti’yi, İyi Parti’yi tek parti de birleştirmek, dağınık ülkücüleri tek parti de toplamak olamaz mı?