Yandaş kanalın birinde, pkk katliamlarını anlatıyorlardı.O anda aklıma 2009 lardan başlayan açılım süreci geldi.

2 ağustosta duyurulan açılımla pkk'nın aklaması ve yaptığı katliamları hayali Ergenekon örgütüne yıkılması modaydı.

Hiç beklemediği bu fırsatı değerlendirmesini bilen Öcalan bile hemen 33 askerin kurşunlandığı katliamı, direk içinden sıyrılamadığı için, Şemdin Sakık'la derin devlet yaptı haberim yoktu diye açıklama yaptı. 

Açılımcı başı; zamanın İçişleri bakanı; Beşir Atalay'ın, 2 Ağustos 2009'da kamuoyuna duyurarak başlattığı, Kürt açılımından, henüz 4 ay 7 gün geçtikten sonra, Tokat Reşadiye'de pkk'nın kalleşçe pusu kurarak 7 askerimizi şehit etmişti.

Saldırı üstleninceye kadar, kimse pkk yapmıştır demedi diyemedi.Başbakan yardımcısından, bakanına, gazetesinden, yorumcusuna, öküz altında buzağı aradılar.

Eski Özel Harekat dairesi Başkan vekili, 90'ların Kahramanlarından, Vatan sevdalısı Sayın İbrahim Şahin'in Reşadiye'li olmasına kadar, Ergenekon sanığı Dursun Çiçek'in Reşadiye'li olmasına kadar, (böyle bir mantık pes dedirir.Bir ilçede terör olayı olmasının, o ilçede doğan kamuoyuna aşine isimlere bağlanması.) tırmaladılar.

Hain saldırıyı, hain örgütün üstlenmesiyle hayal kırıklığına uğrayan, dumur olan, terör seviciler olayın şaşkınlığını zor atlattı hatta atlatamadı.Terör örgütüne bu alçakca eylemi konduramayanlar daha çok çırpındı.O zaman akit gazetesi yazarı; Hasan Karakaya'nın ''bu işte bir bit yeniği var'' diye hala, inanmak istemeyişini unutmuyorum.

Yıllar geçti, tüm gerçekler alelen, saklanamayacak şekilde ortaya çıktı.Ama ağır bir bedeli oldu.Terörün tavizle önlenemeyeceği, onlara şirin olunamayacağı, onlar için canını, hayatını, tüm varlığını ortaya koyan, kahramanlarımızın harcanamayacağı tokat gibi yüzlerine yapıştı.