Türkiye, vergi gelirlerinin toplam yüzde 45'ini İstanbul'dan elde ediyor. İstanbul yıkılırsa, Türkiye yıkılır.

Yaklaşan İstanbul depremi için ne zaman harekete geçilecek? Hükümet, gerekli tedbirleri almak için neyi bekliyor? Çürük binaları yıkmakla, güçlendirmekle, çıkarılan kentsel dönüşüm yasasıyla ne İstanbul, ne de İstanbul'a birlikte Türkiye, bu gelecek olan depremi atlatabilir. Türkiye, göz göre göre gerekli tedbirleri almada ki ihmali, kendi sonunu kendi hazırlamakta.

Gelmekte olan İstanbul depremi, ülkenin milli meselesidir. En kısa zamanda, İstanbul için milli sanayi politikası, milli konut politikası, milli istihdam politikası, milli göç politikası hazırlanıp en kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Aksi halde, İstanbul'un sonu, Türkiye'nin sonu demektir. Geç kalınması halinde, İstanbul'la birlikte Türkiye, kendi sonunu da hazırlamış olacaktır.

Türkiye'de yılların ihmali, geçmiş siyasilerin oy uğruna popülist yönetimleri sonucu, çarpık kentleşme, yanlış göç ve yanlış sanayileşme politikalarına imkan verilmesi, İstanbul'u içinden çıkılmaz hale getirmiş, gerekli tedbirlerin alınmasını güçleştirmiştir.

Bahsedilen milli politikaları, mecliste grubu bulunan siyasi partilerin vereceği üyelerden oluşan bir komisyon kurmak suretiyle hayata geçirilmelidir. Bu komisyon, her türlü olağanüstü yetkilerle donatılmalı, daha fazla zaman kaybetmeden komisyon çalışmaya başlamalıdır.

Çalışmaları hakkında her 15 günde bir meclis bilgilendirilmeli, komisyon teklifleri değerlendirilmeli, çıkarılması gerekli kanuni düzenlemeler çıkarılarak derhal hayata geçirilmelidir.

1- İstanbul'a göç, tersine döndürülmelidir. İstanbul'daki belli sosyal kesimler tespit edilmek suretiyle, Anadolu'nun belirli yerlerinde mecburi istihdama tabi tutulmalıdır.

2- İstanbul'a yeni konut yapımından vazgeçilmeli, konut ihtiyacındaki talep, göçü tersine çevirerek asgariye indirilmelidir.

3- İstanbul sanayisi, tek tek ele alınarak, İstanbul'daki fabrikaların Anadolu'ya derhal taşınması için alt yapı çalışmalarına derhal başlayıp, gerekli teşvikler verilmek suretiyle, isteğe bırakılmadan mecbur edilmelidir.

Deprem öncesi yapılacak harcamalardan kaçmamak gerekir. Deprem sonrası meydana gelecek zarardan, deprem için alınacak tedbirlere harcanacak olan para çok daha az olacağı tecrübelerle sabittir. Gerekli tedbirlerin alınması halinde, hem maddi hem manevi kayıplarımız asgariye indirilebilir.

Türkiye'nin vergi gelirlerinin yüzde 45'i İstanbul'dan toplanmaktadır. Toplam nüfusun yaklaşık üçte biri 5 büyük şehirde yaşarken, vergi gelirlerinin yüzde 88,5'i 11 büyük şehirden tahsil edildiği, geri kalan vergi gelirlerinin yüzde 11'ini ise 71 ilden toplandığı düşünülürse, İstanbul'un olası depreme hazırlıksız yakalanması, Türkiye'nin sonu olacaktır. Depremin zararı, ülkeyi yıllarca geri bırakacak, onulmaz yaralar açacak, telafisi imkansız zararlar verecektir.

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz İstanbul'a ihanet ettik" sözü, bu acı gerçeğin bir itirafıdır. Gerekli tedbirlerin alınmaması halinde, bu ihanet İstanbul'la sınırlı kalmayacak, bir milli ihanete dönüşeceği aşikardır. Bu milli ihanete ortak olmak istemeyen bütün idareciler, siyasiler ve bireyler, üzerine düşeni derhal yerine getirmelidir. Çünkü İstanbul depremi, bir milli meseledir.