Trump'ın Orta Doğu Turu: 2 Trilyon Doları Aşan Ekonomik Anlaşmalar İmzalandı

ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu turu, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile 2 trilyon doları aşan ekonomik anlaşmalarla sonuçlandı. 13-15 Mayıs tarihleri arasında Riyad, Doha ve Abu Dabi'de gerçekleştirilen ziyaretlerde, yapay zeka, savunma, havacılık ve enerji alanlarına odaklanan çok sayıda anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalar, ABD'li şirketler ile Körfez ülkelerindeki devlet bağlantılı ve özel şirketler arasında gerçekleştirildi.

Suudi Arabistan, ABD'ye dört yıl içinde 600 milyar dolarlık yatırım taahhüdünde bulundu. Başkan Trump, bu rakamın 1 trilyon dolara ulaşabileceğini belirtti. Anlaşmalar arasında, 142 milyar dolarlık füze ve uçak alımını kapsayan bir savunma anlaşması, Amazon Web Services tarafından kurulacak 5 milyar dolarlık bir "Yapay Zeka Bölgesi" ve Nvidia çipleri kullanılarak geliştirilecek çeşitli yapay zeka altyapı projeleri yer alıyor. Başkan Trump, bu ortaklığı "milyonlarca Amerikalı iş imkânı yaratacak tarihi bir ortaklık" olarak nitelendirdi.

Katar ile 1,2 trilyon dolar değerinde anlaşma imzalandı. Bunun içinde, Katar Havayolları'nın GE Aerospace motorlarıyla donatılacak 210 adet Boeing 787 ve 777X tipi uçak için verdiği 96 milyar dolarlık sipariş öne çıkıyor. Diğer anlaşmalar arasında, McDermott ile 8,5 milyar dolarlık enerji projeleri, Quantinuum ile kuantum teknolojisi için 1 milyar dolarlık ortak girişim, Parsons ile 97 milyar dolarlık mühendislik projeleri, Raytheon ve General Atomics ile 3 milyar dolarlık savunma anlaşmaları ve Al Udeid Hava Üssü için 38 milyar dolarlık yatırımlar bulunuyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nde ise 200 milyar doları aşan anlaşmalar imzalandı. Bu anlaşmalar havacılık, enerji, yapay zeka ve ileri teknoloji alanlarını kapsıyor. Etihad Hava Yolları, Boeing'den 28 adet 787 ve 777X uçağı için 14,5 milyar dolarlık sipariş verdi. BAE ayrıca, Mart 2025'te duyurulan ve 10 yılda ABD'ye 1,4 trilyon dolarlık yatırım öngören planını yeniden teyit etti. Uzmanlar, anlaşmaların ABD-Körfez arasındaki ekonomik bağları derinleştirirken Çin'in teknolojik etkisini dengelemeyi amaçladığını, ancak rakamların iddialı olduğunu ve uygulanabilirliğinin takip edilmesi gerektiğini belirtiyor.