Milletimizin yoğunlukla yaşadığı coğrafyada çok hareketli zamanlar yaşıyoruz,

Yaklaşık yüz yıl önce de yaşadığımız coğrafyada önemli hareketlenmeler yaşanmış ve milletimiz yüz yıl önce yaşanan hareketlilikten felaketin eşiğinden dönmüştü.

Aslında felaketi yaşadık boğazımız sıkıldı fakat bir kahraman nesil sayesinde şimdilik yüzyıldır nefes alabiliyoruz.

Yaşadığımız coğrafya dünyanın en zengin, en eğitimli, en güvenli insanlarının yaşaması gereken bir coğrafya iken yaşam seviyesi neredeyse hiç bir tarihi birikimi ve doğal zenginliği olmayan Afrika seviyesindedir.

Dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip olan Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde kişi başı yılık gelir ortalaması yaklaşık 3 bin ABD dolarıdır. Bu gelir gelişmiş demokrasi ve ekonomisi olan ülkelerin ortalama 20 de 1i dir.

Bölge yüzyıllardır sürekli kargaşa halinde, savaş gerginlik ve bölünmelerle kurdurulmuş terör örgütleriyle terör devletçikleriyle Osmanlı sonrası bir türlü istikrar kazanamadı.

Sebebi tabiî ki bölge insanının karakaşı kara gözü deği,l ama kara petrolü ve doğalgazı olduğu net olarak görünüyor.

Bölgede emperyalizmden önce Türk milletinin sözü geçerdi.

Yaşanan yüksek volümlü karışıklığın bölgeye bir çıkış şansı getirmesi az da olsa bir ihtimaldir.

Bölge halkları Türk milleti öncülüğünde emperyalizme karşı durabilir, güç birliği yapabilir, kendi zenginliğini kendi halkına dağıtabilir, kendisini koruyabilir.

Tabii öncelikle bölge ihtiyacı antiemperyalist bir Türk yönetimidir. Başarılabilinirse milletimizin yaşadığı coğrafyada tarih yeniden yazılır, bölge insanının tamamının kaderleri yeniden çizilir.

Milletimizin yoğun yaşadığı coğrafyadan emperyalizmi kovacak, bölge halklarına sahip çıkacak, kendilerine güvenmelerini sağlayacak, gelecek projeksiyonları yapacak ve uygulayacak olan siyasal hareket ve olası lideri önümüzdeki yüzyıllarda bu bölge halkları arasında minnetle yâd edilecek ve kahramanlıkları yüzyıllarca dilden dile söylenecektir.

Milletler kahramanlarını zor zamanlarda çıkarabilirse millettirler yoksa bu günü yaşayan insanlar her zaman bulunur.

Emperyalizmin bölgemizden kovulması, ancak bölge yaşayanlarının birliği ile ve güven verecek bir liderlikle gerçekleşir.

Bölge yaşayanları önce başlarını yukarıya kaldırıp kendilerini yönetenleri bir gözden geçirmelidirler, sonrada adaletli güven veren donanımlı bir iç lidere kadroya ve siyasete karar vermelidirler.

Ayrılıkta azap olduğu yaşadığımız topraklarda yüz yıldır yaşanan somut bir gerçektir.