Bu yıl 3 Mayıs Türkçüler günü anması kontrolsüz halkın katılım alanı olan sosyal medyada çok büyük taleple anılıyor.

Biz Türklük hassasiyeti taşıyanlar zaten her yıl bir şekilde Türkçülük gününü anıyorduk.

3 Mayıs’la ilk tanışmam lise yıllarımda 1980 öncesi idi şimdi adı lütfü Kırdar Kongre merkezi olan yer eskiden spor sergi sarayı idi.

3 Mayıs anması olacaktı ve Alparslan Türkeş de gelecekti. Basketbol sahasında kurulan sahnenin sol tarafında oturacaktı. Bizler de 10 kişi idik sanırım arkasında dizilip asker gibi gece bitene kadar bekleyecektik. Geldi bizde o gün bize verilen görevi yaptık.

O gün bu gündür iyi kötü 3 Mayısları anmaya çalışırım, bu günkü anmam evime bayrağımızı asmakla kalacak galiba.

Türk milliyetçiliği fikri toplumumuzda son yıllarda yükselen değer oldu oluyor daha da olacak.

Çünkü insanlar artık bilgiye daha kolay ulaşıyor bilgiye ulaştığımız zaman, önce kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi, köklerimizi merak edip öğrenmeye çalışıyor. İşte milliyetçiliğin başladığı nokta burası gibi görünüyor. İnternet çağında artık insanları çeşitli hurafelerle kandırmak eskisi gibi kolay değil olmayacakta.

Bu durumu anlayabilmemiz için yaklaşık 3 yıl önce İçişleri Bakanlığı nüfus dairesi kendi sitesinden insanlar soy adıyla 1850 yılına kadar geçmişini görebilme imkanı sağladı. Siteye ilk gün 8 milyon giriş olunca site çöktü. Tadilatı 3 ay sürdü. Sitenin ziyaret sayısı yaklaşık 30 milyon kişi oldu.

Çevremizde genellikle orta büyüklükte otomobillerde sık sık Göktürkçe Türk yazan çıkartmalar görüyoruz zaman zaman. Telefonla sipariş verilen evlere veya işyerlerine siparişi getiren moto kuryelerin motosikletlerinde de aynı Göktürkçe Türk çıkartmalarını sık sık görüyoruz.

Teşkilatlanmamış dağınık ama önemli bir talep var Türklük bilincine

Tabii bu kitle her dış gücün kullanımına açık, milliliği bir menfaat alanı gören aslında Türk adının geçtiği yerde saçlarının dibi terleyen, tedirgin olan bir siyasetin yancısı olan, ikinci el bir siyasete ve kafası karışık net bir fikri olmayan, sürekli fikri bir yalpalama gösteren bölücülerle gizli de olsa yan yana gelebilen vasatın altı bir siyasetin de peşinden gitmiyor.

Aslında bekliyorlar…

Sahtekar olmayan, tutarlı, donanımlı, toplumu ileriye taşıyacak, taşırken millet olarak hep beraber ileriye taşıyacak, ayrımcılık yapmayacak ekonomik ve siyasal geniş projeksiyonları olacak çağı anlayacak güven verecek doğru bir siyasi hareketi bekliyorlar.

Peki, kimler öne çıkmaya hazırlanıyor emperyalizmin yerli işbirlikçileri devşirmeleri?

Doğu Perinçek’le Rasim Ozan 3 Mayıs Türkçüler Gününü anmış, yancı partinin başkanı da Rasim Ozan’ı aramış, belki Doğu Perinçek’i de aramıştır kim bilir?

Biri ABD devşirmesi diğeri zaten yazdığı yazıda Türkçülük gününün anmasının bir gereği olan Turan birlikteliğinin Rusya, Çin ve İran’la birlikte olması gerektiğini yazıyor.

Rasim Ozan için bir şeyler yazmaya çok gerek yok. FETÖ ve ABD ilişkileri çok yayınlandı. Perinçek ise yüzyıllardır Türk milletine saldıran esir eden ailelerini dağıtan toplu sürgünler yapan Rusya ile Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine halen asimilasyon uygulayan, Güney Azerbaycan’da 30 milyon Azerbaycan Türkünü esarette tutan İran’la birlikte kurulacak bir Turan Devletinden söz edebiliyor.

Emperyalizm kartlarını aslında açık açık oynamaktadır.

Milletimizde başlayan ve kendine geliş hareketi olan Türkçülük Milliyetçilik akımı bu nei düğü belirsiz insanların öne çıkmasıyla kirlenir ve peşide gelir.

İşbirlikçileri devşirmeleri defoluları mankurtları iç düşmanları tanıyamazsak hatalı çıkış yaparız.

Yok, 2023 de Türk devletini bir Türk’e emanet edebilirsek millet olarak Türk yüzyılı başlatabiliriz.