
Azmi Karamahmutoğlu
Bizimki safiyane sitem ve Ülkü Ocakları ve başkanlarının korunması gereken saygınlığına dikkat çabası sadece. O yüzden aday yapılmayacaksa Azmi Başkan, bundan daha saygın bir yöntem bulunabilirdi. Kabul edelim ki, hem reddediş biçimi ve hem de bunun basınla paylaşılması hoş olmadı.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu’nun milletvekili başvurusunun reddedilmesi doğrusu şık olmadı.
Türkiye’nin en hayati seçimlerine doğru herkesi kucaklamak varken, birliği beraberliği vurgulayarak ülke çapında heyecan uyandırmak varken bu tavır pek de stratejik olmadı.
Azmi Karamahmutoğlu’nun aday yapılmaması bir genel merkez tasarrufudur ve beğenmesek de elbette kabullenmek durumundayız.
Ancak onun adaylığının kabul edilmemesi biraz zor anlaşılır. Hem aday olarak kabul edilmesi ve hem de adaylığı kabul edilmeyen başka isimlerle yan yana zikredilerek basına verilmesi gerçekten üzücü olmuştur.
Bir de bütün bunların üzerine “Neden aday yapılmadığını açıklarsak rencide olur” gibi bir izahatın bu dönemde hoş görülebilir tarafı maalesef yoktur.
Seversiniz sevmezsiniz, geçmişte yaşanan bazı durumlar dolayısıyla kızarsınız kızmazsınız, bu ayrı bir konu.
Eğer aday yapılmayacaksa yapılmaz. Zaten başvuranların dörtte üçü aday olamayacak. Onlarla beraber elersiniz.
Ben şahsen Ülkü Ocakları Başkanı’nın aday yapılmasını savunurum ama yapılmadı diye de fazla sitem etme hakkını kendimde görmem.
Fakat ülkücü gençliğin en büyük tüzel kişiliğine başkanlık yapmış birisinin adaylığının reddedilmesi üzülerek ifade edeyim aynı kapsama girmez.
Adaylıklar, koltuklar, rozetler kaybedilebilir ama ülküdaşlık hukukumuzu kaybetmememiz gerekiyor.
Meseleye bu açıdan yaklaştığımda ona yapılanı sindirmekte zorlanıyorum.
Bu en kritik seçim öncesinde iktidar partisi farklı kesimlerden aday toplayarak, bir koalisyon gibi seçimlere hazırlanırken, bizim kendi ülküdaşımıza bu muamelemizin siyaseten doğruluğu tartışılır elbette.
Bizler her şeyi bir kenara bırakmış, bu seçimlerde partimizin en yüksek verimi alması için elimizden geleni yapıyoruz.
Ülkenin kenarına geldiği uçurum bize haklı-haksız itirazlarımızı unutturdu.
Yarım oy nasıl daha fazla alırız onun hesabı içindeyiz. Aday olarak kimleri gösterirse göstersinler elbette destekleyeceğiz.
Yine de gönül, hiç kimseyi kırmadan, gücendirmeden, hukukunu zedelemeden, eski-yeni bütün ülküdaşlarımızla omuz omuza ayaklarımızı yere vura vura birlikte yürümeyi istiyor. Bir kalbin bile kırılması, ona başkalarına reva görülen muamelenin yapılması, sessizlik içinde şahsi hukuk zedelenmeden becerilmesi mümkün olan bir tasarrufun basının diline düşürülerek gerçekleştirilmesi, seçim öncesinde keşke olmasaydı dediğimiz bir olay olmuştur.
Madem ki başvurmuş, ben Azmi Karamahmutoğlu’nu aday olarak görmek isterdim. Elbette yapılmadı diye seçim öncesinde bunu krize çevrilmesi taraftarı değilim.
Her halükarda MHP’nin sandıklardan zaferle çıkması için gereken hiçbir şeyi esirgemeyeceğiz.
Bizimki safiyane sitem ve Ülkü Ocakları ve başkanlarının korunması gereken saygınlığına dikkat çabası sadece. O yüzden aday yapılmayacaksa Azmi Başkan, bundan daha saygın bir yöntem bulunabilirdi. Kabul edelim ki, hem reddediş biçimi ve hem de bunun basınla paylaşılması hoş olmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.