BİR GAZETECİNİN VAN GÖZLEMLERİ ve ÇÖZÜM SÜRECİ

 Çözüm sürecinin ülkeyi terörden daha ağır sonuçlara götürdüğünü defalarca yazdım. Kimse bugüne kadar bu sürecin nerede duracağına dair tek bir şey söyleyemedi. Ağır propaganda bombardımanı altında insanlar," iktidarın şehit gelmiyor," sloganını dillerine tespih etmiş tekrarlayıp duruyorlar. Kanı durdurmanın onlarca yolu var,özerklik, federalizm veya konfederasyon bu yollardan bazıları. Bunların hepsi de bölünmeye çıkıyor… Her halde hiç kimse kanın durmasının karşılığının bu seçeneklerden biri olmasını istemez. Lakin gidişat bu üç tercihten birinin gerçekleşeceği yönde ilerliyor.

Bugünkü yazımda geçen hafta Van’a seyahat eden gazeteci bir arkadaşımın gözlemlerini virgülüne dokunmadan aktaracağım. Anlatılanlar nereye gittiğimizi anlamak isteyenler için yeterince fikir verici. İşte gazeteci arkadaşıma anlatılanlar ve onun anlattıkları:

-Esnaf gruplar halinde Kandil’e götürülerek kendilerine çözüm süreci anlatılıyor. Ya bu şehri bırakıp gideceksiniz ya da bize vergi vereceksiniz deniliyor. Zengin belli başlı tüccarlar ise Kandil’e tek tek götürülüyorlar.

-Cumhuriyet caddesi Van’ın en işlek caddesi. Burada yaklaşık 170-180 esnaf var. Şimdiye kadar bunların 120 tanesi Kandil’e götürülerek orada kesilen vergiyi vermek zorunda bırakıldılar. Gazeteci arkadaşa bilgi veren kişi ben de paramı ayırmışım beni alıp götürecekleri günü bekliyorum diyor.

-Ağır baskılar, vergi adı altında alınan haraçlardan bunalan köklü aileler,başta Bursa olmak üzere İzmir ve İstanbul gibi şehirlere taşınıyorlar.

-Başkale ve Avaşin yaylasında PKK halk mahkemesi kurmuş. Devletin bütün birimleri biliyor. Aynı kişi buraya giderken askeri kontrol noktalarından geçiyoruz. Asker nereye diye sorduğunda halk mahkemesine diye cevap vermemize rağmen, kimse kolunu kıpırdatmıyor.

-Burada ayrıca bir nasihat heyeti kurmuşlar, BDP’li olmayanlara önce nasihat verip sonra da tehdit ediyorlar. Gazeteci arkadaşa aktaran, ben de gittim, “buralar artık bizden sorulur.Biz anlaşılacak yerlerle anlaştık,boşuna direnmeye çalışmayın.Ya adam olun ya da pılınızı pırtınızı toplayın def olun gidin diye tehdit ettiler, diyor.

-İki bayan militan her gün esnafa esnaf dolaşarak,Özgür Gündem gazetesini uzatıp parasını alıp gidiyor, her gün PKK ile bir defa gazete yüzünden karşı karşıya geliniyor. Kimsenin gazete almama, yüzünü ekşitme gibi bir şansı yok.

-Sanayi’ye de kepenk indirmek,Özgür Gündem gazetesini zorla vermek için gitmişler.Onlar örgütlenmiş, gelenleri sopalarla kovmuşlar. PKK şimdilik oraya giremiyor. Gazeteci arkadaşım soruyor peki siz de onlar gibi örgütlenemez misiniz? Örgütleniriz ama iki olay oldu Polis bizi yalnız bıraktı, onlar da korkuyor. Çözüm sürecini askerin, polisin elini kolunu bağlamak,PKK’nın önünü açmak noktasına getirdiler. Eskiden polis mukavemet ediyordu, artık onlarda mükavemet etmiyorlar.

-Vatandaş çok bezgin, devlet burayı terk etti edecek inancı gittikçe yerleşiyor. -Devlet dairelerinde Kürtçe konuşanların işi öncelikle yapılıyor, Türkçe konuşanlar bilinçli olarak bekletilip yıldırılıyor.

-Kürtçe bilmeyen esnaf teşhir edilerek çevreye onlarla alış veriş yapmayın telkini yapılıyor.

-Van’lı esnaf anlatıyor; AKP eski bir cami hocasını aday gösterdi,silik,pasif,saygınlığı olmayan bir adamdı. Büyük şehir olmasaydı aday tespitindeki yanlışlığa rağmen merkezde AKP seçimi alırdı. Aynı hata Erciş’te de yapıldı.

-Mağaralara ağır silah yığınağı yapıyorlar.

-Burada sanılanın aksine her partinin az çok bir tabanı var,ama PKK’ya karşı mecburen AKP’ye yükleniliyor.

-Bütün düğünlerde Kürtçe şarkı Türkü neredeyse mecbur hale getirildi, geleneklerimiz bir bir kayboluyor. Bu gidişle Türkçe bu bölgede yasaklı dil olacak.

-Gençler dağa gitmek için kuyruğa girmiş durumda. Ne kadar kişiliksiz, bir baltaya sap olamamış adam varsa ganimetten pay almak, geleceğin Van’ında söz sahibi olmak için dağa koşuyor.

Gazeteci arkadaşımın birebir görüşmelerle aktardıkları bunlar, ilave ediyor devlet insiyatif koysa bugün dünkünden daha fazla insanı yanında bulur. Çünkü bu haraç çetesinden kurtulmak için insanlar bugün dünküne göre daha kararlı ve bilinçli. Herkes PKK’nın ne olduğunu daha iyi gördü. Peki,iktidar böyle bir insiyatif ortaya koyabilir mi? Onu da çözümcülere sormak lazım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi