
BU SEÇİM SON FIRSATTIR
Son birkaç yılda Türkiye’nin bütün kodlarıyla oynandı. Uzun sosyolojik süreçler sonucunda oluşan teammüller, gelenekler bir, bir yok edildi. Devlet, bizzat başında bulunanın beyanına göre hiçbir manevi değeri olmayan bir sermaye şirketi haline getirildi. Şirketler kar esası üzerine kurulmuş müesseseler olup başka bir boyutları yoktur.
Devletle kolayca oynayabilmek için önce onun toplumsal algıdaki yerinin değiştirilmesi, bütün manevi yanlarından soyulması gerekiyordu. Şirket yakıştırması durup dururken söy- llenmedi,devleti metalaştırmak için bilinçli olarak tercih edildi.
Devlet aygıtını aşırı süblime ederek kutsallaştırmak ne kadar yanlışsa onu bütün değerlerinden soyarak gereksiz, anlamsız bir şey haline getirmek de o kadar yanlıştır. İfratla tefrit hiçbir zaman gerçek değeri vermez.İkisi de hakikati bağlamından çıkararak başka bir şey haline getirir. Onun için sosyal-siyasi kavramların doğru kıymetlendirilmesi öncelikle selim,mutedil bir bakış tarzına bağlıdır.Aşırılığın her türlüsü bizi hakikatten uzaklaştırır.
Manevi cephesi yok edilen bir müesseseye hiçbir dirençle karşılaşmadan her türlü operasyonu yapmak mümkündür. Değersizleştirilen bir şey için kimse kendini ortaya atmaz, cid- di bir muhalefet ekseni oluşturmaz. PKK ile her şeyin konuşulur hale gelmesine biraz da bu cepheden bakmak lazım. Toprak ve haysiyet pazarlığının yapıldığı bir yerde adam gibi bir muhalefet yükselmiyorsa sebebi budur. Devletin şirketleştirilmesi aynı zamanda sahipsizleştirilmesi,savunmasız hale getirilmesi demektir. 13 yıl içinde ülkenin bütün manevi barikatları yıkıldı. Her şeyin mümkün hale geldiği bir sosyal yapı oluşturuldu. Asıl üzerinde kafa patlatılması gereken husus budur. Arınç-Gökçek kavgasının, PKK ile Türkiye’nin kavgasından daha fazla ilgi görmesi bile yaratılan bu şirket-devlet algısı ile ilgilidir.
A.Takan,Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 eylül Dünya Barış Günü için Apo’nun saliverilme sözünü verdiğini yazdı. Bu vahim iddianın, bırakınız gerçeklik payını, konuşuluyor olabilmesi bile içerisine düşürüldüğümüz manevi zilletin göstergesidir. Binlerce insanı hunharca öldür, bebekleri katlettir, içeride faaliyetlerine devam et, tek bir pişmanlık,nedamet alameti gösterme, bir de üstüne ödül al. Katil olarak girdiğin hapishaneden lider olarak çık. Gerçek devletin katil ilan ettiği Apo’yu,şirket-devlet lider haline getirdi. Çünkü biri hukuka,tarihe, asırların değer yargılarına dayanırken öteki sadece menfaate, maddi kazanımlara dayanıyor.
Önümüzde bir seçim var,bu seçim sadece ülkeyi kimin yöneteceğini değil aynı zamanda kaderini de belirleyecek. Ya Türkiye olarak devem edeceğiz yahut milli bütünlüğünü kaybetmiş, Kuzey ırak tipi eyaletlere bölünmüş, bir kısmını dünün teröristlerinin yönettiği paramparça olmuş bir ülke haline geleceğiz. Bu seçim ülkeyi ABD’nin BOP planı çerçevesinde uçuruma götürenlere dur diyecek son fırsattır.Sadece seçmenlere değil,partilere,liderlere de büyük görev düşüyor. Göstere göstere gelen ihanete karşı, ortak bir savunma cephesi oluşturmayanlar tarih ve millet önünde mesul olurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.