Partilerin yerine karar vermek gibi bir gücümüz yok, bizimkisi biraz temenni biraz da öngörülerimizi yazmak.

7 Haziran seçimlerinde anladığım kadarıyla bir ittifak yok. Bu iyi mi olur, kötü mü olur 2 ay sonra sandık açıldığında göreceğiz. MHP’nin kapımız açık beyanı siyasi nezaket açısından bakıldığında –kapımız kapalı- anlamına geliyor. Hiçbir parti lideri haydi MHP kapılarını açmış, gidip aday olalım demez.

Bu elbette ki, her partinin kendi organları tarafından verilecek bir karar. Ama tabanda tam bir heyecan kasırgası oluşmuşken birlik fikrinin kuvveden fiile geçmemesi beklenmedik sonuçlara neden olabilir. Hayal kırıklığına uğrayan kimi seçmenler tepkisini farklı adreslere yönelerek gösterebilir. MHP’nin yelkenlerini dolduracak bu heyecan dalgası tavsayarak yerini karamsarlığa bırakabilir. Çünkü bu ülkede –duygusal nedenler- seçmen eğilimlerini belirleyen en önemli ögelerden biridir. Hele hissiyatı aklının önünde olanlar için.

Her parti için gerçek hedef iktidardır. Bunun yolu da icaplarını yerine getirmek, hazırlıkları ona göre yapmaktır. MHP geçtiğimiz günlerde kurultayını toplayarak büyük bir gövde gösterisi yaptı. Tabandaki heyecan, iktidar arzu ve açlığının açık bir göstergesiydi. AKP iktidarı boyunca en çok ezilen, horlanan, ötekileştirilen kesim MHP kadrolarıdır. Milli Eğitim Bakanlığının son düzenlemesi ile eğitim sistemindeki son kadrolar da hukuk dışı bir yolla sökülüp atıldı. Bütün bu insanlar MHP yönetiminden birkaç ilave milletvekili değil, iktidar bekliyorlar. Bunun yolu, toplumun önüne bir iktidar projesi ve kadrosuyla çıkmaktır. İktidar partisinin yıllardır yaptığı alternatifimiz yok propagandasını yıkmaktır. Farklı toplum kesimlerini MHP’de buluşturacak adımları atmaktır. Bilhassa sosyal yardımlarla geçinen geniş halk kitlelerinin tedirginliğini gidermek, yeni sosyal projelerin müjdesini vermektir. Mesela, CHP liderinin emeklilere iki ikramiye vereceğine dair taahhüdü böyle bir amaca hizmet etmektedir. Bugün mevcut iktidarın sosyal içerikli projelerinden nemalanan milyonlar var. Bunları ıskalayarak bir iktidar yolculuğu başlatmak mümkün değil.

İktidar olmanın icaplarından biri de, toplumun önüne karşılığı olan flaş adaylar çıkarmaktır. Önümüzde ki günlerde partilerin adayları netleştiğinde –adayların partilere müspet veya menfi katkıları da ortaya çıkacak. Bugün, MHP anketlerde parti olarak yüzde 17-18 civarında görünüyor. Adaylar açıklandığında parti oylarına katkı sunacak isimlerin tercih edilmesi gerekir. AKP yıllardır hiçbir komplekse kapılmadan flaş adayları arayıp buluyor. Bizzat dönemin Başbakan’ı partisini parlatacak, imajına katkıda bulunacak isimlere adaylık teklifi götürüyordu. Üniversitelerde, bürokraside çok sayıda özgül ağırlığı yüksek ,TV ekranlarında temsil kabiliyeti olan ve milliyetçi duruşa sahip insan var. Ayağımıza gelsinler diye beklememek gerekir. Ülke alev alev yanarken gerekirse kapı kapı dolaşarak –kadroları yok,ülkeyi yönetemezler- algısını kırmak gerekir.

Sözün hülasası şudur, BBP/MHP ittifakı veya birlikteliği iktidara oynardı. Toplumda MHP yi yeni iktidar alternatifi haline getirirdi. Bu haliyle sadece oylarını yükselten,kolallisyon ihtimali olan parti haline getirir. Zira, MHP’nin tek başına gireceği bir seçimde oyu yüzde 17-18 gözüküyor. HDP baraj aştığı takdirde bu oy iktidarı değiştirmeye yetiyor.Ancak, bir HDP/AKP koalisyonuna da imkan veriyor. HDP barajı aşmadığı takdirde BBP’siz bir MHP’ ile AKP iktidarının değişme ihtimali sıfır. Ülke felaketin eşiğindeyken bırakınız BBP’yi bir oyun bile heba edilmemesi gerekir.Can alıcı soru şudur;AKP’nin tek başına veya HDP ile iktidarını, BBP ile ittifak yapmaya tercih edecek miyiz?