Ey ulu Tanrım! Keşke D. Trump, J. Biden çekişmesi ABD’de sonun başlangıcı olsa. Keşke ABD’de de bir Sam Amca baharı başlatsa.

Keşke vahşi kapitalizmin ve akan kanların öncüsü ABD’nin 7.8’lik yıkım depremini başlatsa.

Orta Doğuya getirdikleri demokrasi, insan hakları (!) fırtınasının daha beterine tutulsalar da boraları olsa!.

Keşke ettiklerini bulsalar da parça parça bölünseler; bölünmenin her türlüsünü tatsalar!

Keşke büyük bir kıta baharı başlasa, gerçek demokrasi çiçekleri açsa!.

Ey görklü Tanrım! “Bizim çocuklar, ABD’de iş görmüşler” sözünü söyletmeyi bize de göstersen.

Cümle gizli açık ABD hayranı tarikat, cemaat ve Sam Amca hayranlarını hayal kırıklığına düşürsen de yeni yetme Türk’e şaşıları tedavisi olmayan depresyonlara düşürsen.

Ülkem artık ABD’siz bir demokrasi yaşasa!. Dünyaya gerçekten de Türk adalet ve islam merhametini götürse.

Demokrasi ve insan hakları diyerek ülkeleri karıştıran, yeraltı ve yer üstü zenginliklerini sömüren ABD’nin elleri boş kalsa, sahte demokrasi dilleri tutulsa, dizlerinin bağı çözülse.

Orta ve uzak doğunun ülkelerini müstemleke gören, sözde İslami olan zalim yöneticilerin sapıtmış kıblesi olan ABD yerle yeksan olsa.

Bu satırları yazarken ABD Senatosu, Trump taraflarınca işgal edilmişti. Sonrası ne getirir ne götürür bilemiyorum ama gönlüm bunları istemekte.

Bu işgal ve kargaşa ABD’ye, dünyaya, bize ne getirip ne götürecek?

Bizim siyasiler, “ABD’deki bu kargaşayı kaygıyla takip ediyoruz. Umarız iki tarafından aklı selimiyle demokrasi kazansın. Demokrasinin gereklerine ve sandığın sonucuna uyulsun..” yorumundaydılar. Bu dediklerini de bir tarafa not ettik.

Dünya piyasaları gerekli tepkiyi gösterir mi, bilemiyorum: bir b….k olacağa da benzemiyor

Sanırım dünya; “ABD’nin gerçekten bir demokrasi ülkesinden ziyade; bir İMAJ ve REKLAM devleti “ olduğunu gördü.

Umarım bu rezaleti, allayıp pullayarak ABD demokrasisinin bir gereği diyerek dünyaya lanse etmezler.

Trump olmayan saygınlığını iyice yitirdi.

Bu fırsat ABD sinemasından önce, diğer ülkelerin sinemalarında işlenir ve ABD’nin iki yüzlülüğünü ifşa ederler.

Benim gönlüm, bunun bir ABD Baharına dönüşmesi ve vahşi kapitalizmin kanlı dişlerinin seyrekleşmesinden hatta ufalanmasından yanadır.

Bir not: Demokrasimiz henüz kendisini koruyacak sistemi geliştirememiştir. Yenisi bulununcaya kadar demokrasi, eşi olmayan bir yönetim şeklidir.

Batı cephesinde dişe dokunur yeni bir şey var mı? Y O K.