
MİLLİ BİR İTTİFAK GEREKLİ MİDİR?
1991 seçimlerine RP,IDP ve MÇP seçim ittifakı yaparak girdiler. Üç partinin iş birliği beraberinde büyük bir seçim zaferi getirdi. Meclise giren RP bu seçimden sadece 5 yıl sonra iktidara geldi. MÇP ise daha sonra MHP adını alarak hep büyüdü. O tarihte yaygın bir terör olmasına rağmen bu ölçüde bir bölünme endişesi yoktu. Örgüt halkı seferber edecek derecede taban kazanmamıştı. Bölünme fikri kimsenin aklından geçmiyordu. Buna rağmen üç parti seçim işbirliği yapmakta beis görmediler. Türkeş, RP çatsısı altında seçime mi girilirmiş eleştirilerine aldırmayarak son derece rasyonel davranarak bu ittifakın mimarlarından biri oldu.
Bugün Türkiye dünkünden daha zor bir dönemeçten geçiyor. Kimse 1991’den daha iyi bir durumda olduğumuzu söyleyemez. Örgüt ve siyasi uzantıları açık açık toprak talebinde bulunuyorlar. Askerin polisin eli kolu bağlanmış durumda. Tarihin en büyük yolsuzlukları hiçbir yargılanma korkusu taşınmadan yapılıyor. Yargı ve yasama erki yürütme organının kontrolüne geçti,kuvvetler ayrılığından artık hiç kimse söz etmiyor. Örgütle silah bırakma pazarlığı yerine ülkenin kaderi üzerinde pazarlık yapılıyor.İmralı ve kandil fiilen iktidarın ortağı haline getirildi. Yaygın medya baskısı, örgüt halinde üretilen yalan haberler toplumu kendi kaderi üzerinde düşünemez, gittiği istikameti göremez hale getirdi.Medya örgütlü suçun en önemli ayağı haline geldi. Her türlü karartma, çarpıtma dezenformasyon suç örgütüne dönüşmüş bu yandaş medya tarafından yapılıyor.
İktidara karşı bugün dünkünden daha çok bir güç birliğine ihtiyaç olduğu ortada. Erdoğan HAS parti ile Süleyman Soylu’yu partisine katacağı zaman BBP’yi de ziyaret ett. BBP’lilere ülkeyi beraber yönetme ve AKP’ye katılma teklifinde bulundu. BBP genel başkanı Destici eleştirilerini sıralayarak bu kapı kapanmayacak diyerek katılma teklifini ret etti. Divan’da yapılan oylamada da iki kişi hariç herkes aynı yönde oy kullandı. O iki kişi daha sonra ihtiraslarının peşinde giderek BBP’den ayrıldılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan bir defa daha BBP’nin kapısını ç.aldı destek ve birliktelik talebinde bulundu, BBP’liler özellikle çözüm sürecine dikkat çekerek bu teklifi de tereddütsüz ret ettiler. Erdoğan yerine İhsanoğlu’na destek verdiler.
7 Haziran’da ülkenin kaderini tayin edecek telafisi olmayan bir seçim var.Sonuçları İstiklal harbi kadar önem taşıyan bir seçim. Ülke ya çözülme, parçalanma,toprak kaybetme yolunda sürüklenmeye devam edecek ya da alternatif bir irade buna dur diyecek. Bu savrulma, çürüme ve çözülme sürecini durdurmak mümkün. Toplum bugüne kadar hep alternatif yok masallarıyla uyutuldu. Muhalefet de bu algıyı yıkacak bir teşebbüste bulunmadı. Şartlar artık dağınık bir muhalefetle ülkenin kurtarılamayacağını gösteriyor. Ülke şartları bir araya gelmeyi icbar edecek kadar ağır. Kimsenin bu yıkım noktasında parti,grup,cemaat hesabı yapmaya hakkı yok. Ülke herkesi fedakarlık yapmaya çağırıyor. Bu noktada en büyük görev MHP’ye düşüyor. Bu parçalanma oyununu durdurmak, yeni bir iktidar alternatifi çıkarmak MHP’nin elinde. Bunun yolu herkese kapımız açık ifadesi değildir. Hiç kimseye gitmeden herkese kapım açık demek aslında kapım sonuna kadar kapalı anlamına gelir. Böyle bir çağrı yok hükmünde bir çağrıdır. Çünkü kapımız açık demek dükkanlarınızı kapatın,onurlarınızı şereflerinizi sıfırlayın gelin demektir. Karşı tarafın tüzel kişiliğini, tabanını,parti onurunu hiçe sayarak yapılan çağrıların amacı tam tersine sonuçlar doğurmak içindir. Erdoğan partisini büyütmek,kendini zayıflatacak olanları içine almak için kapı kapı dolaşmıştı.Birlikteliğin yolu önce davetin usulüne,adabına göre yapılmasından geçer.Türkiye bu bataklıktan,içine düşürüldüğü bölünme sarmalından kurtulmak istiyor. Ülke millet sevgisi böyle dönemeçlerde belli olur.Vatan varsa partiler vardır.AKP’nin ipi ilk defa bu kadar net ve açık bir şekilde MHP’nin eline geçmiştir. MHP çatısı altında milli bir ittifak sadece iktidarı sınırlamakla kalmaz, MHP’yi de iktidara taşır.13 yıldır horlanan, ezilen, ötekileştirilen milliyetçi tabanın beklentisi de bu istikamettedir. MHP, bu bölünme,parçalanma, çalma,çırpma düzenine ya hayır diyerek milli bir alternatif oluşturacak ,ya da Türkiye’nin bu son umudunu da tarihe gömecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.