Seçime iki haftadan az bir süre kaldı. Partiler artık son  kozlarını oynuyorlar.17 Aralık  depremi  bütün bir seçim sürecinin temel belirleyeni oldu.
Bu ölçüde bir yolsuzluk dünyanın her yerinde önemli bir olaydır. Ve hiç bir hukuk devleti böylesi bir yolsuzluğu cezasız bırakmaz. Siyasi manevralarla, komplo teorileriyle, yalan –yanlış beyanlarla kimse yargının pençesinden kurtulamaz.
Türkiye’de de öyle olacaktır. Hissiyatın galip olduğu seçim atmosferi  gelip geçtiğinde herkes durduğu yeri bir defa daha gözden geçirecektir.Hiç bir başarı kirli olanı aklamaya yetmez. Kaderini seçim sonuçlarına bağlayanlar bunun beyhude olduğunu çok geçmeden anlayacaklardır.
AKP önce  sonu başı belli olmayan açılım politikasıyla  toplumu hayal kırıklığına uğrattı. PKK’ya karşı hiçbir kutsalı, geleneği,teamülü olmayan bir devlet gibi davrandı.Terör örgütünün karşısına bir devlet gibi değil, bir örgüt gibi oturdu.Üniter yapısını kaybeden ülkelerin gittiği yoldan yürüyerek ,Türkiye’nin bütünlüğü üzerinde ciddi kaygılara neden oldu. Ardından 17 Aralık’da suçüstü yakalanmış olmanın verdiği  korkuyla sağa sola saldırmaya başladı.Temizlenmeyi denemek yerine,üzerine bulaşan rüşvet ve yolsuzluk kirini savunmayı tercih etti. Görev gereği suç ve suçluların üzerine giden yargı mensuplarını işbirlikçi ilan etti.Hayali bir düşman yaratarak günde beş vakit en galiz hakaretlerle tahkir etti. AKP için 17 Aralık’da  sur’a üflenmişti.30  Mart’ta  bunun toplumsal yansımalarını da hep berabet göreceğiz.Yüzde elli  artık  AKP için uzak bir hayaldir.
Bu seçimin asıl galibinin MHP olacağı anlaşılıyor.İktidar partisinden kopan kitleler dalga,dalga MHP’ye gidiyorlar.AKP çözüldükçe MHP büyüyor. Kariyerinde belki de ilk defa MHP lideri Ankara’ya uğramadan ilçe,ilçe geziyor.Öyle ki başlarda iddialı olunmayan illerde bile MHP başa güreşir hale geldi.Adana,Erzurum,Kastamonu,Gümüşhane,Balıkesir,Iğdır,Çankırı,İsparta, gibi iller  neredeyse kesin, Uşak, Elazığ,Mersin, Manisa,Antalya,Afyon,Yozgat, Çorum gibi bir çok ilde ise neticeye çok yakın. MHP için psikolojik eşik yüzde yirmi, o sınır aşıldıktan sonra daha yukarılara çıkmamak için hiçbir sebep yok.
Bu seçimin en çok çalışanlarından biri de Kılıçdaroğlu. Allah var CHP genel başkanı  dikkatleri yolsuzluklar üzerine çekmek için elinden geleni yapıyor.Muhafazakar seçmeni çekebilmek için son yılların kazanımlarından geri adım atılmayacağını söyleyerek klasik CHP korkusunu yenmelerini sağlamaya çalışıyor.Ama senelerin imajını böyle bir çırpıda söküp atmak kolay değil.CHP’nin muhafazakar seçmen için biraz daha beklemesi gerekiyor.Oylarını birkaç puan artıracağı muhakkak.
Şehit Yazıcıoğlu’nun BBP’si de kısıtlı imkanlar içinde çalışıyor. Sivas ve Keçiören’i alması kuvvetle muhtemel. Oyunu  bir miktar artırması sürpriz olmayacaktır. Bu seçimde ilk defa kantara çıkacak olan Hüda-Par’ı da bir tarafa not etmek lazım.Güneydoğu’da  yüzde beş, tüm Türkiye genelinde ise yüzde bir civarında oy alması mümkün görünüyor. Özellikle Diyarbakır, Mardin ve Siirt gibi illerde hatırı sayılır bir tabanı olduğu söylenebilir.
Bu seçim,genel bir seçim kadar önemli. 30 Mart sabahı bütün kartların yeniden karılacağını düşünüyorum.Şimdiye kadar hesaplarını yüzde elliler üzerinden yapanlar,30 Mart sabahı bütün projeksiyonlarını değiştirmek zorunda kalacaklar.