Parti kimliğimizi şahsi suçlanmalarına karşı kalkan yapmaya çalışan Sadır Durmaz beyefendi konumundan hukuki bir imtiyaz çıkacağını bekleme. Uydurduğunuz sahte delillerle hukuk önünde hesap vereceksiniz. Dilerim bu dönem dokunulmazlık zırhından rabbim seni mahrum eder. Benim asafa,bilgeye ihtiyacım yoktur. Cümle alem bilir ki 15 yaşından beri günahıma da sevabıma da imzamı atarım. Senin için söylenen iddiaların tümüne zaten kalben inanıyorum. İnanmak suçsa bende cezaya razı olurum. İsmail Türk sahte,mahlas isimlere hiçbir zaman ihtiyaç duymamıştır,duymayacakta…

Şimdi size sorarım Sn.Genel başkanımıza karşı saygısızlıklara,iddialara niçin bu kadar telaşlanmadın hiç ? Niçin onlar için parti avukatlarını devreye sokmadın.Partinin iktidara yürüme adına oluşturulan sayfalarında tepki koymadınız? Ben Bilge olsam keşke. Size Bilge Asaf tan daha ağırlarını ismimle yazmasaydım,siz beni mahkemeye veremezdiniz ki. Mahkememiz devam ederken bu ucuz yolu ancak sen seçersin diyerek benimde hukuki haklarımı yarın avukatlarım sizin bu yargısız infaz ve iftiralarınıza karşı kullanacağımdan şüpheniz olmasın. Mahkeme sonuçlarını haksız dahi çıksam manşet manşet yayınlayacağıma da söz veriyorum.

Benim üzerimden kime,nereye savaş açtınız bilmiyorum!Sizin telaşınız işyeriniz gibi kullandığınız imtiyazlar ve ekonomik edinimler edindiğiniz parti zeminin ayağınızın altından kayıp gitmesinedir diye düşünenlerdenim. Onun için seçim zamanı kıytırık şeyleri büyüterek sanal kahraman olma peşindesiniz. Peşinen söyleyeyim sizi ne ben, ne başka bir çaba asla kahraman yapamaz.Kahramanlık samimiyet ister, iman ister, adamlık ister. Genel başkanımla buluşmamızı içinize sindiremediniz. Ötekileştirme ve karşıtlıklar üzerinden,bir gram emeğiniz olmadan obezleştiğiniz partimizde artık başka sermaye arayınız! Siz istesenizde bizi artık genel başkanımızla kimse kötü edemez.

Biz yeri geldiğinde çok sevdiğimiz bir çok hatıralarımız olan insanları da eleştirmişiz onların hiç biri adliye kapılarına düşmemişlerdir aksine adam gibi arayıp yanlış biliyorsak anlatmış doğru biliyorsak hatalarıyla yüzleşmişlerdir! Sen neyden kaçıyorsun da bir telefonla ülküdaşlık hukuku ile çözmek yerine belki yıldırırım hatalarımı örterim diye Adnan Oktar (Hoca) misali partinin avukatlarını şahsi davalarına vekil tayin ediyorsun? Sn.Genel başkanımızın bir ülkücüyü ben dahil mahkemeye verdiği vaki midir? Bizi genel başkanımızın affettiği yerde husumetle dışlamak bize değil bizzat genel başkanımıza saygısızlıktır.

Bu Akşam bir dost beni aradı sözüne,özüne çok güvendiğim biri İsmail bey yanlış yapıyorsun yada yanlış bilgiler alıyorsun.Murat Çeliker yakından tanıdığım sadece maaşı ile mütevazi geçinen on numara bir ülkücüdür, ona zulmetme büyük günaha giriyorsun dedi. Bunun üzerine bende Murat beyle bir telefon görüşmesi yaptım. Kendisi nezaketle beni dinledi, bende onu dinledim kendisinden özür diledim karşılıklı helalleştik.O bana hakkını helal etti bende ona hakkımı helal ettim. Murat beyin yaptığı görev gereği, uzun yıllardır orda olması tabiî ki partimizde olumlu yada olumsuz kişilerle bir hukukun oluşmasını işin içeriğini öğrenince  saygıyla karşılamam gerektiğini müşahede ettim.Kendisi ocaklarımızdan yetişip çok önemli ve özel bir görev yapmaktadır. Kendisinin asla kişisel duygularını katmadan görevini yapmış olmasına ayrıcada sevindim. Bundan sonra kardeşlik ve ülküdaşlık hukuku içerisinde genel başkanımızla randevu isteyeceğimde rahatlıkla arayacağım birinin olması daha da güzel bir noktadır. Murat Çeliker’i bulunduğu hassas konum sebebiyle istismar edenlerle Murat beyin hiçbir alakasının olmadığını görmek bir ülkücü olarak beni mutlu etti. Ülkücü ahlak gereği kendisini kötü göstermek isteyenlere karşı bilgilendirerek bilgi kirliliğini önlemek ve referansına güvendiğim dostum nedeniyle aradığım ancak konuşunca iyi bir ülkücü olduğuna inandığım Murat kardeşime karşı üzerime düşeni yapmaya çalıştım.