SAKARYA MAHSUN VE HÜZÜNLÜ: SOMA AĞLIYOR

SAKARYA MAHSUN VE HÜZÜNLÜ: SOMA AĞLIYOR…

İSG UZMANI DİKKATE ALINMIYOR? 

AB ‘YE UYUMMUŞ...KURALLAR UYMAK İÇİNDİR, UYUMAK İÇİN DEĞİL!!!

13 Mayıs 2014 Türkiye için Kara bir gün daha.. 
Kanım donarak izliyorum gelişmeleri 274 ölü 350 si kurtarılmayı bekliyor, cenazeler nasıl kalkacak, işlemler kolaylaştırılacak ........
Yetkililerden gelen “REAKTİF” açıklamalar...
Hani AB ‘ye uyum sürecindeki “PROAKTİF” yaklaşımlar...
Daha kaç kişi ölmeli kazalarda.....
Yine KEŞKELER....

6331 sayılı İSG Kanunun kapsamında çıkan özellikle İSG Uzman Görev Yetkileri hakkında yönetmelik 29.12.202 tarihi itibarıyla 3 kere revize oldu. 4. Revizyon yolda ve her yayınlandığında İşveren lehine düzeltmeler! 
Uygulama ertelemeleri. Ertelemeler, ertelemeler….
Neyi? Neden? Düzeltiyoruz! 
İş güvenliği tedbirleri yetersizmiş...
Acaba İSG Uzmanının söyledikleri dikkate alınıyor mu? 
Mevzuatta birazdan vereceğim temel iki konu önerilerinle birlikte veriyorum düzeltilmediği sürece kazaları DÜŞÜREMEYİZ!!!!!

1-    İş Güvenliği Uzmanı Maaşını işverenden ALMAMALI. Bağımsız olmalı. Maaşını İşverenden aldığı sürece Onaylı deftere yazılanları hangi Uzman Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirebilir. 

ÇÖZÜM: FON oluşturup İSG Uzman ve İşyeri Hekimleri Maaşlarını İşverenden bağımsız olarak Fondan almalı.

2-     İşveren İSG konularında eğitimsiz... Aksi durumda Yetiştirdiğimiz İSG Uzman ve İşyeri Hekimleri Marsdan! İşverenler Venüsden! VE SONUÇ kaçınılmaz acı SON… 

ÇÖZÜM: İşveren içinde İSG Eğitimi zorunlu olmalı . Eğitim almayan İşverenin İşletme 
Belgesine şerh konulmalı. İşyeri açma şartı sadece sermaye sahibi olma ile alakalı olmamalı artık. Özellikle imalathanelerde, madenlerde ağır iş kollarında..

Kendimizi “Çin, Pakistan ve Hindisdtan bunu böyle çıkarıyor” ve “bizden daha çok çıkarıyor” kelimlerini bir kenara bırakalım. 
Biz kendi çıkardığımız ürünü öncelikle kendi ülkemizde harcayalım. 
Rekabet için, iş güvenliği önceliğini bırakarak ucuz iş gücüne dayanmak çözüm değildir. 
Çözümü üretecek olanlar yıllardır bakanlık koltuğunda oturanlardır; hem işletme ruhsat ve lisansları, hem iş güvenliği denetim ve iş sağlığı unsurları devletin ve siyasetin denetiminde ve sorumluluğundadır.
Yasa ile oluşturulan haklar kişilerin inisiyatifinde, keyfiyet kaidelerine göre yönettirmek istemiyorsan; denetleyeceksin. 
Yandaşlıktan uzak hak ve hukuk ölçüleri içinde vicdanen sorumluluk alanların, şikayetler ve sorular karşısında, suçlayıcı tavır içine girmesi “provokasyon, ölü sevici, fırsat düşkünleri vb.” ifadeleri ile sorumluluktan kaçılamaz… 
Bir sürü kişi A-B-C lisanslı İSG uzmanı yapıldı. Devlet bu lisans sahipleri için şartlar getirdi ve tek kuruş harcamadı, harcattı.. 
Sonra gidin OSB kurun dedi.,
Birleştiler kurdular. 
Sonra gidin firmaları denetleyin dedin, gittiler denetlediler!
Ama Devletin arzusu ile değil parayı verenin arzusu ile! 
“Parayı veren düdüğü çalar” Atasözü bize has! 
“minareyi çalan kılıfı hazırlar” aşamasına gelindi şimdi de! 
Bu ne ilktir ne de son olacaktır.
Unutmak Türk halkının benliğinde var! 
Kimse kusura bakmasın, 3 kuruş kar edeceğim diye bugün olanları ağlayarak seyrediyoruz.

İnşaat sektörü aynı konudan ağzı yanacak. 
Bugün görmüyoruz fakat yarınlarda bunu göreceğiz.
Hem iş güvenliği uzmanı, hem de yapı denetim firmaları bunları denetleyen kimse varmı? Yok!
Bu inşaatlarda çıkacak olan her türlü bela kimin sorumluluğunda; Mimar, Yapı Denetim firması ve iş güvenliği uzamanı… 
eee Peki patron çok mu masum? 
Burada karar vermemiz lazım; ucuz iş gücü ile rekabet edip ucuz üretimli malları mı pazarlayacağız!
Yoksa gelişmiş ekonomilerin elde ettiği başarı kriterlerini oluşturan insani değerlerin ortaya çıktığı mal ve hizmetleri markalaştırıp mı pazarlayacağız?

Biz kimse ile rekabet yapmak zorunda değiliz.
Sadece memleketimizde çıkan ürünlerimize sahip çıkalım; ucuz satılmasına izin vermeyelim inanın herşey değişir. 
Firma 10 milyon ton kömür çıkarıyormuş. 
Kazandığı para 3 milyar dolar!
Soruyorum: ölen 500 vatandaşımız ne kadar ediyor?
Hani “fırat ve diclede bir kurt kuzuyu kapsa bunun hesabını Allah Ömer’den sorar” dı. 
Bu hesabı Allah “Ömer’den sorar, bizden sormaz” mı, sanıyorsunuz?

….

Sandıkta verilen yetki ve irade; hükümranlık hakları değil, sorumluluk üstlenme talebine seçmenin, sorumluluk vermesidir.
Dün “öz yurdunda garipsin, öz yurdun da parya “ diyerek koskoca iki nesil heba edenlerin, hukuk eline geçtiğinde! kimseye parya muamelesi yapmaması gerekmez mi?
Davasını bir faniye bağlayanın davası ölümlüdür.
Davasını Allah ve Resulüne adayanların davası ölümsüzdür.
Sorumluluk alıp inandığımız değerleri yüceltmek varken; sorumluluktan kaçıp, üstümüze aldığımız her değeri çürütüyoruz artık…
“VİCDAN AZABINA EŞ; KAYNA KAYNA KAYNA SAKARYA”

Türkiye’de maden işletmeciliği ilgili kanunu uygulama yetkisi bulunan kurumların ilgili amirleri ve siyasetçileri bu faciadan sorumlu olmaktan kurtulamazlar.

Ölen işçilerimize Allahtan rahmet, yaralılara acil şifa, Kurtarılmayı bekleyenler için ise dua, ailelere sabır diliyorum….

“YOL O’NUN, İZ O’NUN GERİSİ HEP ANGARYA”

Her zaman Allah’a emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi