~~SONUÇLAR  VE MESAJLAR

Beklentilerle sonuçların örtüşmediği bir seçim   yaşadık.Beklenti AKP’nin yüzde 40, CHP’nin yüzde 30,MHP’nin   yüzde 20,BDP’nin yüzde 7-8  civarında oy alacağı istikametindeydi.

CHP dışında tahminleri tutturan olmadı. AKP beş puan kaybetti ama 17 Aralık’tan sonra ortaya saçılan kokuşmuşluğun karşılığı bu değildi.

Özerklik inşa ettiğini söyleyen BDP  Mardin’i aldı  lakin oyunu artıramadı. Çıkardığı gürültünün cisminden büyük olduğu bir defa daha anlaşıldı. Doğru,akıllı, bölge insanını kucaklayan bir siyasetle BDP’nin oylarını daha aşağı çekmek mümkün.

Muhafazakar kitleler için AKP’nin alternatifi yine muhafazakar bir partidir. AKP’den süzülen oyların MHP’ye yöneleceği bekleniyordu. Olmadı, MHP beklentilerin çok gerisinde kaldı.AKP tabanını kendine çekecek dili tutturamadı,ülkeyi yönetmeye ehil bir parti olduğuna toplumu ikna edemedi. Aslında herşey MHP’nin yelkenlerini doldurmasına müsait  bir zeminde seyrediyordu.Planlı bir çalışma ile yüzde 20’leri rahatlıkla aşmak mümkündü. Yüzde 15 de kalındı.Bunun sebeplerini  herhalde parti yönetimi irdeleyecektir.Şimdilik MHP’nin muhasebesini yine MHP’nin kendisine bırakmakta fayda var.

Balkon konuşması yapar mı yapmaz mı derken Başbakan mutat balkon konuşmasını yaptı.Bu defa sevgi veya kardeşlik çağrısı yapmadı.Seçim boyunca söylediklerini bir defa daha tekrarladı. Ağır ifadelerle Pensilvanya’yı hedef aldı.Seçim sonuçlarını cemaate operasyona  icazet  olarak değerlendirdi. Yanına aldığı oğlu Bilal ile adeta hukuka Yargı’ya meydan okudu. Muhalefet liderlerini başarısızlıkla,koltuklarına yapışıp kalmakla suçladı.Kimsenin mahiyetini bilmediği yeni Türkiye yolculuğunun devam edeceğini söyledi.

Bundan sonra ne olur,Cumhurbaşkanı seçimine kadar cemaat-hükümet gerilimi derinleşerek devam eder.Çünkü Başbakan herkesten sakladığı bir yüzünün cemaat tarafından teşhir edildiğini büyük bir itibar kaybına uğradığını düşünüyor.Hesaplaşma asla bu noktada kalmaz, daha farklı ve yıpratıcı zeminlere taşınır. Ayrıca,sandık yargının yerini almaz, ne ibra, ne mahkum eder,17 Aralık  gündemdeki yerini korur.Bin tane seçim bile rüşvetin, hırsızlığın üstünü örtemez,kimse de kurtuldum diye evinde rahat oturamaz.

Mevcut partilerin AKP’nin alternatifi olamayacağını düşünenler merkez sağ bir parti  için kolları sıvarlar.Bunun alt yapısı uzun zamandan beri yapılıyordu zaten. Seçimde hayal kırıklığına uğrayan partiler lider, kadro ve siyaset anlayışı bakımından yeni arayışlara gidebilirler. Seçimleri liderler kazanır,liderler kaybeder.İktidarı hedefleyen ve mevcut iktidarı Türkiye’nin geleceği açısından  mahsurlu bulan partiler  bir restorasyon sürecine gidebilirler. Muhalefet bize yeter diyenler, eski tas eski hamam devam ederler.Bu seçimde kimse kazanmadı aslında. Daha büyük kayıp yaşayacağı beklenen AKP, daha az kayıp yaşadığı için  kazanmış gibi görünüyor sadece. Başbakan’da bu psikolojiyi iyi bildiği için, balkon konuşması yaparak durumu lehine çevirmeye çalıştı.Düşme beklentisi yüksek olanla, yükselme beklentisi yüksek olanlar arasında bu  psikolojik durumu en iyi Başbakan kullandı. Kaybedenken kazanmış gibi oldu, ötekiler(MHP-CHP)  oylarını bir iki puan  artırmış olmalarına rağmen hezimete uğramış taraf gibi oldular.

Bana göre bu seçim hiçbir şeyi çözmedi. Onun için dün konuştuğumuz şeyleri yarın da konuşmaya devam edeceğiz…