TERÖR ve İKTİDARIN ÇİFT DİLLİ SİYASETİ

Çözüm sürecinde verilen tavizlerin bedelini millet ödüyor.

ilk defa şehit cenazelerinde insanlar terör mücadelesine inançsızlıklarını dile getiriyorlar.

İlk defa, iktidar bu ölçüde tepki görüyor.Başbakan, Cumhurbaşkanı alenen protesto ediliyor.

Maşeri vicdan bu politik manevraya ülke ve milletin güvenliğini sağlama anlamı yüklemedi. Sarayın bir seçim projesi olarak gördü. Onun için her şehit cenazesinde sorumlu mevkide olanları topa tutuyor.

Bir ülke için en büyük tehlike onu korumanın anlamsız hale getirilmesidir. Eskiden askerlik fakirle zengini eşitleyen bir vatan borcu,milli bir vecibe idi. Paralı askerlikle askerliğin manevi cephesi yok edildi. Parası olanın kaçtığı, olmayanın kanının sebil olduğu alınıp satılan bir mesleğe dönüştü. Bunun sadece ekonomik sebeplerle yapıldığına inanmıyorum. Askerlik bilinçli bir şekilde metalaştırılarak,itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.

İki tarafın olduğu mücadelelerde İbni Haldun'un ifadesiyle sonucu tarafların asabiyesi tayin eder. Hangi taraf daha çok istiyor,daha çok inanmışsa uzun vadede o kazanır."Niye sizin çocuklarınız değil de bizim çocuklarımız," denilen yerde kazanma azmi,isteği yok olmuş demektir. Böyle bir toplum yaşadığı coğrafya da tutunamaz. Bu inançsızlığın nedeni, ülkeyi yönetenlerin samimiyetine,dürüstlüğüne olan güvenin kaybolmasıdır.Kimse esas amacın terörü yok etmek olduğuna inanmıyor.

Geçmişte hep milliyetçiler terör üzerinden siyaset yapmakla suçlandılar. Oysa tam tersine terör ve onunla mücadeleyi hep milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyleyenler istismar etti. İktidar gerçekten bu mücadeleyi sonuna kadar götürmek,milli varlığımıza yönelik bu tehdidi bertaraf etmek istiyorsa önce buna toplumu inandırmak zorundadır..İki dilli bir siyasetle kimse ikna edilemez. Bir taraftan kararlılık vurgusu yapıp, bir taraftan çözümün buzdolabında olduğunu söylemek hatta Yalçın Akdoğan gibi daha ileri giderek çözüm sürecinin henüz bitmediğinden bahsetmek bu mücadeleyi başından itibaren anlamsız hale getirir. Çözüme dönecekseniz çocuklarımızı niye öldürtüyorsunuz feryatları yeri göğü kaplar,şehit ailelerine cevap veremez hale gelirsiniz.

İnançsızlığın tek sebebi çift dillilik değil,hala terörü besleyen kaynaklara operasyon yapılmadı.

Şehirler silah deposu haline getirilmesine rağmen en küçük bir silahtan arındırma çalışması yapılmadı.

Militan yetiştiren kurslar,okullar kapatılmadı.KCK'nın Belediyeleri PKK devletinin nüvesi gibi kullanan yapılanması dağıtılmadı.

Paralel mahkemeler,vergi mekanizmaları ortadan kaldırılmadı.Bölme,ayrıştırma gayretlerinin esas merkezi bu birimler.Terör örgütüne bu yapılanmalar vasıtasıyla oksijen veriliyor.Her seferinde yenilen örgütü ayağa kaldıran da bu yasa dışı oluşumlar.Bunları ıskalayan,ihmal eden bir mücadele biçiminin başarı şansı yoktur.Bugüne kadar örgütün bu kan damarlarına en küçük bir çizik atılmadı.

Diğer taraftan terör saldırılarına karşı toplumun iktidarın şemsiyesi altında toplanacağını beklemek tam bir hamakattır.Terör örgütünü üç yıl boyunca besleyip büyüten ve bugün akan her damla kandan sorumlu olan bu iktidardır. Düne kadar futbol takımlarının bile marşı,bayrağı var, Kürtlerin de olsa ne olur diye yazanlar dün olduğu gibi bugün de iktidarın yanında. Vatandaş bu kafayla bölücülükle mücadele edilemeyeceğini, tek devlet,tek bayrak nutuklarının havada kalacağını biliyor.

Ülkeyi tarihinin en büyük parçalanma tehdidinin eşiğine bu iktidar getirdi.PKK'nın yıllar boyunca yığınak yaptığını bildiklerini söyleyenler de bu iktidarın mensupları.Bu noktaya öngörüsüzlükten değil, bilinçli politikalarla getirildik.Bugün çift dilli bir siyasetin tercih edilmesi de bilinçli.Terörle mücadele yeterince sömürüldükten sonra eski hale dönmek için kapıyı aralık bırakmak istiyorlar.Bu da iktidara tepki ve inançsızlık olarak geri dönüyor. Nitekim geçmiş dönemlerde aday adayı olmak için iktidar partisinin kapısında kuyruk oluşturanların yerinde yeller esiyor.AKP genel merkezi il teşkilatlarını arayarak yoğunluk görüntüsü vermek için herkesi adaylığa teşvik ediyor.Yıpranmış,miadı dolmuş,ülküsü ideali olmayan siyasetçilere teklifler götürülüyor.Buna rağmen beklenen ilgi bir türlü yakalanamıyor.Egoizmin,kibrin,yalan siyasetinin sonu budur.Gazetelere baskın yaparak,toplumun ağzını bantlayarak, tek taraflı bir propagandaya maruz bırakarak iktidarda kalmanın zamanı geçmiştir.Bir iktidarın alnına yolsuzluk mührü bir defa vuruldu mu artık onun iflahı yoktur.Tıpkı kanser gibi yakaladı mı öldürür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi