
Fahrettin Kaya
ÜLKÜCÜLER VE İÇE DÖNÜK SİYASET
ÜLKÜCÜLER VE İÇE DÖNÜK SİYASET
Ülkücü camiaya çok kötü bir hastalık musallat oldu. Öyleki tedavisi var ama hiç kimse kendisinin böyle bir hastalığa kapıldığının farkında değil veya bu hastalığı kabüllenmek istememektedir. Nasıl bir hastalıkki ne zaman biliyor nede mekan. Bu hastalık her nedense sürekli seçimlerin yaklaştığı esnada, seçim sathı mahline girilince adeta depreşiyor, kendisini yenemiyor, hep dışa vuruyor.
İlk etapta okuyan kardeşlerimiz ne hastalığı imiş bu; durduk yere bizi birde hastamı ediyorsunuz diye düşünebilir, belkide kızacaklar ama kesinlikle tesbitin doğru olduğuna inanıyorum ve okuyup bir müddet kendi kendisine düşününce o kardeşlerimizde tesbitin doğruluğuna inanacaktır diye düşünüyorum.
Hastalığın adı ve soyadı bellidir. İçe dönük siyaset ve diğerinde kabahat arama, başka bir deyişle en sevdiği arkadaşına kulp takma hastalığıdır. Dedimya bu durumun en çok seçim esnasında ortaya çıktığıda aşikar. Bazıları bizim bu durumuzdan fayda sağladığı için bizim ağzımıza adeta bal çalıyorki daha iyi konuşsunlar. Yine başladılar, özelliklede sosyal alemde aday yermeye, aday küçük görmeye, aday çekiştirmeye veya kendi ÜLKÜCÜlÜĞÜ ile aday kardeşimizi yarıştırmaya.
Herkes sanki kendi ölçüyü koymuş, bir şablon belirlemiş ve o şablonun dışındaki ÜLKÜCÜ değil, bir başka deyişle kendi kanaatince bu şahsın M.H.P de olmaması lazım. Bir kere şunu kendi kendimize bile kabul ettirmekte zorlanıyoruz, az olup bizimmi olacak, yoksa çok olup bizlerdemi olacağız. Cennet mekan BAŞBUĞUMUZ sık sık ÜLKÜCÜ tarifini yapmıştır. Artık bunun üzerin kimse bir şeyde koyamadığına göre ÜLKÜCÜ her şart altında bellidir.
Bu dedi kodu sadece bir yerde olmuyor. Her kademede, her zeminde olağan hale gelmiş bu hastalığı artık bünyemizden söküp atalım Allah aşkına. İlçede yaşayan iki kardeşimiz bir araya gelince ilçe veya parti sorunu diye başlayıp, kendi nefsini ortaya getirip başlıyoruz dışımızda kalan hakkında olumlu olumsuz konuşmaya. Keza ilde isek il ile başlayıp yukarlara kadar giden bir silsilenin içerisinde yer almak o kadar hoşumuza gidiyorki; sanki her işi ben iyi yaparım düşüncesi.
Allah Billah aşkına bu durumdan artık çıkmalıyız. Bu şekilde ne kendimize faydamız oluyor, nede ülkemize, ülkenin durumunun ne olduğu hakkında en iyi bilgiye, en iyi kanaate ve çareye ÜLKÜCÜ HAREKET sahiptir. Ne olur kendi kıymetimizi kendimiz bilelim. Başkalarının ne dediği bizi bağlamasın. Bir atasözümüz var BENİ DOSTA SORUN DÜŞMANIN NE DİYECEĞİ BELLİDİR.
Birde seçim zamanı ortaya çıkan, isminin önüne veya arkasın eski sıfatı takan, YAZISI TURASI silinmiş gurubu unutmayalım. Seçim zamanı M.H.P veya ÜÇ HİLALİ görmezler, seçim zamanı veya seçimlerden sonra sürekli M.H.P yi dizayn etmeye, M.H.P ye yönetici bulmaya veya genel başkanın şahsiyetine varana kadar hakaret etmek için yine yollara dökülmüşlerdir.
Sanal alemde sureti hakdan gözüküpte sürekli ADAY BEĞENMEMEYE, ADAY KÜÇÜMSEMEYE, HATTA ADAYA HAKARETE VARAN suçlamalarda bulunan kişilerinde artık ne olduklarını herkes tanımalı, bilmeli.
Yine başlıyacaklar beyanname yayımlamaya, yine ellerine kalemi veriyorlar haydin bildiri yazında yayımlayalım diye. Bir şekilde ANADOLU insanının kafasını karışttırmak için, moral bozmak bunlar her fırıldağın içerisinde yer almaktan adeta zevk alıyor.
Onun için bu insanlara ancak diyoruzki! YETER ARTIK ÜLKÜCÜLÜKDEN GEÇİNMEKSE YETERİ KADAR GEÇİNDİNİZ. ÜLKÜCÜLERDEN GEÇİNMEKSE ONDANDA GEÇİNDİNİZ. BIRAKIN ARTIK ÜLKÜCÜ GEÇİNMEYİ.
Rahmetli BAŞBUĞUN dediği gibi ülkücünün yeri MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİDİR. Bu fikrin kurucusu rahmetli BAŞBUĞDUR. Bu partinin baniside O olduğuna göre ÜLKÜCÜ M.H.P olur, dışardakiler ya defolu, yada yan sanayii üremidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.