YENİ SES KAYDI VE BAYKAL'IN KASEDİ

Müslüman bir ülkede bu kadar ahlak dışı olayın cereyan etmesi insanı rahatsız ediyor.

Geçen seçim Baykal ile MHP’lilerin internete düşen kasetlerini konuşmuştuk.

Hem Baykal hem MHP milletvekilleri o dönem istifa ederek onurlarını kurtarmaya çalıştılar.

Başbakan seçim boyunca o çirkin görüntülerin üzerinde dans etti. Bunlar özel değil, genel, genel diye bağırıp durdu. Kaseti çıkanlar en çok da Başbakan’ın bu acımasız tavrı karşısında ezildiler. Çoğu eşinin dostunun yüzüne bakamaz, sokağa çıkamaz hale geldi.

O zamanda yazmıştım, insanların özel hayatları üzerinden siyaset yapmak ahlaksızlığın en aşağı biçimidir. İslam’da günahın kendisinden daha günah olan onu teşhirdir. O dönem kimse İslam’ın tecessüs etmemeyi, günahları teşhir etmemeyi emreden hükümlerini dikkate almadı.Şeytani bir hırsla kasetler üzerinden siyaset yapıldı.Meydanlara toplanan kitleler de bu çirkinliği alkışlayarak aynı vebale ortak oldular.

17 Aralık’tan sonra Başbakan, Baykal’a çağrı yaparak o görüntüleri internet ortamında paylaşanın cemaat olduğunu söyleyerek, tavır almaya çağırdı. Baykal kurt bir siyasetçi,eski bir hukukçu. Delil olmadan bir grubu, bir cemaati suçlamanın yanlışlığının farkındaydı. Başbakan’dan delil istedi. O gün bugündür toplum Baykal’ın başbakan’dan istediği delili bekliyordu.

O delil dün ortaya çıktı. Sosyal medya’da paylaşılan bir ses kaydında Baykal’a ait kasetin bizzat Başbakan’ın talimatıyla  servise verildiği iddia ediliyor.İlgili hesap hemen kapatıldı.Aktif Habere göre,Başbakan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, "Maalesef çok edepsiz ve ahlaksız şeyler. Burada bir müdahale olması lazım. CHP işin şirazesinden çıktı. Elimizde bu tarz şeyler var yayınlanabilecek belge.... Bunu versem nasıl yaparsınız? İnternet sitelerine mi pas ediyorsunuz? Tabi aslında türlü türlü görüntü var. O zaman öyle yapalım, ben şimdi bunu koyayım harddiske de”  dediği iddia ediliyor.
Bunların doğruluğuna, yanlışlığına elbette karar verecek olan biz değiliz.Kumpasın kim veya kimler tarafından yapıldığına karar verecek olan yargı’dır.Ancak böyle bir iddianın şuyuu bile vukuundan beterdir. Aslında o dönem MHP’lilerle ilgili kasetleri yayınlayan sitenin ücretinin AKP li bir belediye başkanının kredi kartından ödendiği tespit edilmiş,soruşturma o noktada durmuştu.Şimdi bu ses kaydından sonra bazı defterlerin yeniden açılacağı muhakkaktır. Müslüman bir ülkede bir Müslümanın asla kabul edemeyeceği metotlarla siyaset yapmak, eninde sonunda onu yapana zarar verir. Türkiye’de o kasetlerde ortaya saçılan çirkinlik sadece kaseti çıkan insanlarla sınırlı değil,onların üzerinde tepinerek siyaset yapanlar da yarın benzer çirkinliklerin muhatabı olabilirler. Siyasetin bayağılaşmaması için,  bu tür  ayıpları teşhir etmek yerine setr etmek daha insani ve İslami olur. Yazık ki bizde İslam, bir hayat nizamı değil,daha çok bir propaganda biçimidir. Onun için hep İslam’ı konuşuyor ama hep ondan uzak yaşıyoruz.
Bu ses kaydından sonra kasetçilik suçlaması kime isnat edilmeli  acaba? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi