İYİ Parti Ankara milletvekili İlahiyatçı İbrahim Halil Oral’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için Alevi olmasının toplumda hoş karşılanmayacağına ilişkin açıklaması gündeme oturdu.

Konuyu Sakarya’da ele alan İYİ Parti başkanı Meral Akşener Hanım hemen Kemal Kılıçdaroğlu’ndan özür diledi ve Milletvekili Halil İbrahim Oral’ı disipline sevk etti.

Bu davranışlar bir algı içindir.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Halil İbrahim Oral toplumda, siyaset sahnesinde veya medyada sürekli görüş beyan eden, itiraz eden veya yol gösteren fikri, zikri olan bir kişilik olsaydı bu açıklamasını da “Fikrini söylemiş” diye kabul etmek mümkün olabilirdi.

Sayın milletvekili İYİ Parti kurucular kurulu üyesiymiş, İYİ Parti GİK üyesiymiş, 2018 seçimlerinde Ankara adayı gösterilmiş ve seçilmiş. O günden beri İYİ Parti meclis gurubunda milletvekili imiş.

Bu görevlere Koray Aydın kontenjanından getirildiği siyaset çevrelerinde biliniyormuş.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğinin cumhurbaşkanlığı adaylığında sorun olacağının açıklaması işte bugüne kadar ne siyasi bir çıkışıyla ne önemli bir toplumsal hizmetiyle ne ciddi bir itirazıyla gündeme gelmeyen Milletvekili Halil İbrahim Oral’a yaptırılıyor.

Bu davranışın yazılmış bir senaryonun tiyatro sahnesi olmadığını iddia edenler olabilir.

Ama olay tam olarak yazılmış bir senaryo ve senaryonun tiyatral gösterisi.

Bu durumu anlayabilmek için sayın milletvekilinin verildiği disiplin sürecini takip etmek lazım.

İYİ Parti’de yazılmış tiyatro oyunlarına oyuncu olmayanların nasıl disiplin süreçleri yaşadıklarını biliyoruz.

Zamanında İYİ Parti’nin iki kurucusundan biri olan Ümit Özdağ’ın İYİ Parti’deki disiplin sürecini hatırlayalım.

Bir günde (Nasıl bir günde hepsi bir araya gelmişlerse) Türkiye’deki 80 il başkanı ve İstanbul’daki 39 ilçe başkanı ıslak imzalarla (Tabii kimse imzaların gerçek olduğuna da bakmadı) disiplin kuruluna müracaat ettiler ve aynı hafta Ümit Özdağ’ın iki kurucusundan biri olduğu İYİ Parti’den ihracına karar verdiler.

Yani jet hızıyla.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği ile ilgili açıklamayı yapan Halil İbrahim Oral için süreç nasıl işleyecek hep beraber göreceğiz.

Ümit Özdağ, İYİ Parti İstanbul il başkanının FETÖ iltisaklı olduğunu söylemişti.

Halil İbrahim Oral İYİ Parti’nin varlık sebebi, ortağı, eski hamisinin Aleviliğinin adaylığına engel olduğunu söyledi. (Tabii adam 15 milletvekili verirken, seçimlere girmenizi sağlarken, milletvekili olmanı temin ederken Aleviliği hiç aklına gelmemişti)

İYİ Parti üst yönetiminin bu iki davranış için verecekleri kararlar aslında kendileri için yarın ülke yönetimine gelebilirlerse nasıl bir adalet mekanizması üreteceklerine de delil olacaktır.

Birde işin ayna arkası olabilir.

Bu tip manipülasyonları, algıları ABD görevlileri az gelişmiş ülkelerde uyguluyorlar.

Gerek Türkiye’de gerek İran’da gerekse son dönemde Venezüella’da destekledikleri adayların yönetime seçilmeleri için toplum mühendisliği çalışmaları yapıyorlar.

ABD başkanı Joe Biden Türkiye’de artık darbe yapmayacaklarını, Türkiye yönetimine gelmesini istediklerini siyaset yolu ile destekleyeceklerini açık açık söyledi.

ABD büyükelçisi ile İYİ Parti başkanı Meral Akşener hanımın son 4 ayda 5 kez yüz yüze görüşmeleri (Telefonda görüşüyorlar mı tabii bilmiyoruz belki de Meral hanımda bir İngilizce eksiği olabilir) bu bağlamda değerlendirilmeli.

İYİ Parti Ankara milletvekilinin açıklaması bir sahaya sürülme olarak da nitelendirmeye dönük incelenmelidir.

Tabii bu yapılan veya yaptırılan veya sergilenen tiyatronun yaratacağı toplumsal sorunlar, Alevi -Sünni gerginliği, Alevilerin zaten yüzyıllardan beri süregelen yaşadıkları sıkıntılı süreçlerin tekraren hatırlanması, birliğimiz, geleceğimizi birlikte kurma bilincimizin örselenmesi bu zevat için hiç önemli değil.

Varsa yoksa seçilmeleri.

Yani en az Tayyip kadar tehlikeli bunlar.

Gözlerini hırs bürümüş.

Hırsları akıllarının önüne geçmiş durumdalar.

Türk milleti yüzyıllardır mezhep tartışmalarından, çatışmalarından çekti.

Türk birliğinin tam olarak temayüz edememesinin sebeplerinden belki de en önemlilerinden biri de mezhebi ayrılıklar ve bu ayrılıkların gerek iç gerek dış mahfillerce bu kadar adice, kalleşçe kullanılmasındandır.

İYİ Parti’nin merkezinde Türk milleti yoktur.

Türk milleti diye bir dertlerinin olduğunu da zannetmiyorum.

İktidara gelmek için her yolu mubah olarak görüyorlar….