İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, olası depremlerin yaratabileceği zararın en aza indirilmesi için hazırladıkları Deprem Erken Uyarı Sistemleri (DEUSİS) ile 5.5 ve üzeri büyüklükteki depremlerin 5 ila 30 saniye arasında önceden haber alınabileceğini söyledi. Prof. Dr. Sözbilir, "Bir alet geliştiriyoruz. Bu cihazla ilgili bir yazılım ve jeofonlarla bağlantılı olarak online sistem sayesinde deprem olduğu andan itibaren cihaz ilk sinyali alıp, ikinci yıkıcı sismik dalga gelmeden önce metro, doğal gaz, büyük ölçekli fabrika gibi kurumların elektriğini keserek, can kaybının en aza indirgenmesine katkı sağlayacak." dedi.

Yıkımlara, ölüm ve yaralanmalara neden olan depremlerin kısa sürede tespit edilmesi için çalışan bilim insanları, son 20 yıl içerisinde sürekli gelişen elektronik, haberleşme ve bilgisayar teknolojilerinden de yararlanıyor. Bu kapsamda DAUM, 2 yıl önce DEUSİS projesini başlattı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin öz kaynaklarının kullanıldığı projede, aralarında Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile yurt dışından danışmanların da olduğu 13 kişilik bir ekip yer aldı. Proje ile hasar yaratabilecek düzeyde bir depremin kaynağını en yakın konumlarda ve gerçek zamanda tespit edip, bir uyarı sinyalinin gönderilmesi amaçlandı. DEUSİS projesinin hayata geçirilebilmesi için test çalışmalarına başlandı. DEUSİS sayesinde olası büyük bir deprem anında gelecek sinyal otomatik olarak ilgili kurumlara iletilerek, depremin yıkıcı etkisi minimum seviyeye indirilecek. Yüksek gerilim hatlarındaki akım kesilecek; fabrika, nükleer santral, rafineri, metro, tramvay ve tren gibi toplu taşıma araçlarının faaliyetleri durdurulmasına olanak sağlanacak.

'5 İLE 30 SANİYE İÇİNDE BİLGİ ANLIK GELECEK'

DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 12 farklı lokasyona kurulması planlanan DEUSİS'le ilgili, "Bir alet geliştiriyoruz. Bu cihazla ilgili bir yazılım ve jeofonlarla bağlantılı olarak online sistem sayesinde deprem olduğu andan itibaren cihaz ilk sinyali alıp, ikinci yıkıcı sismik dalga gelmeden önce metro, doğal gaz, büyük ölçekli fabrika gibi kurumların elektriğini keserek, can kaybının en aza indirgenmesine katkı sağlayacak. 5.5 ve üstü depremleri aştığı anda sistem bunu değerlendirip, sismik kaynaktan uzaklığa bağlı olarak 5 ila 30 saniye içinde bilgi anlık gelecek. Bilgi sayesinde elektriğin kesilmesi ve metronun faaliyetinin durdurulması gibi gereken çalışma yapılacak." dedi.

'3 EKSENLİ İSTASYON MEKANİZMASI OLUŞTURACAĞIZ'

Söz konusu cihaza yönelik ayrıntıları da paylaşan Prof. Dr. Sözbilir, "DEUSİS'te kullanacağımız cihazda, belli teknolojik parçaları bir araya getirdik. Çin'den jeofonlar getirdik. 3 boyutta çeşitli yönlerde anlık ölçümler yapabiliyor. Bu sistemi belli yazılımlar çerçevesinde birleştirdik. Amacımız; yıkıcı depremden etkilenecek büyük ölçekli yapıların mekanizmasını yıkıcı deprem dalgası gelmeden önce durdurmak. DEUSİS kapsamında elimizdeki 36 jeofonu, İzmir'in 12 ayrı noktasına yerleştireceğiz. Böylelikle 3 eksenli istasyon mekanizması oluşturacağız. İzmir'in güneyi, kuzeyi ve batısındaki kısımlarında. Hem denizdeki fayları hem karadaki fayları kontrol edeceğiz" diye konuştu.

Proje üzerinde 2 yıldır çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Sözbilir, "1 ay içinde bu 12 istasyonu kurmuş olacağız. Ardından 6 aylık test süremiz var. AFAD ile çalışıyoruz. Onların kontrolünde bu çalışmaları yürütüyoruz. Devletin bilgisi dahilinde, üniversitemiz böyle bir çalışmayı gerçekleştiriyor." dedi.

'MİLİ-SANİYE' MERTEBESİNDE ÇALIŞIYOR'

Prof. Dr. Sözbilir, DEUSİS'in çalışma prensibine ilişkin de şöyle konuştu:

"DEUSİS'in unsurları, 3 yönde titreşim ölçen sensörler ile bu sensörlerden gelen sinyali dijital ortama dönüştüren sinyal çevirici sayesinde bilgisayarda oluşturuluyor. Böylece tarafımızdan geliştirilen bir yazılımla; erken uyarı sinyali gerçek zamanlı oluşturulmuş oluyor. Buraya verilen çeşitli komutlar ile sinyalin güvenilirliği test ediliyor. Bu işlem geliştirdiğimiz yazılım ve üniversitemizce sağlanan yüksek işlem gücüne sahip bilgisayarlar sayesinde 'mili-saniye' mertebesinde yapılıyor. Sisteme daha önceden tanımlamış olduğumuz eşik değer, örneğin 5.5 ve üzeri, güvenlik sınırları içinde kalmışsa; erken uyarı sinyali tarafımıza ulaşmış oluyor. Depremin yıkıcı sismik dalgası gelmeden önce, sismik kaynaktan uzaklığa bağlı olarak 5 ila 30 saniye öncesinde, sistemin tanımlandığı metro, doğal gaz, büyük ölçekli fabrika gibi tesislerde elektrik devre dışı kalıyor. Bu proje hem deprem sırasında yaşanabilecek can kaybını hem de sonrasında çıkabilecek yangın gibi ikincil olayların yaşanmamasını ve dolayısıyla hem can ve hem de mal kaybının azaltılmasında çok önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir."

Editör: İlayda Şimşek