Bir ülkenin demokrasiyle yönetildiğini bireysel özgürlük alanlarının ne kadar geniş veya dar olduğunu yurttaşlarının devlet yönetiminde ne kadar katılımının olduğunu ancak devleti yöneten yöneticilerinin nasıl seçildiğiyle orantılıdır.

Eğer halk, kendisi adına karar verecekleri özgür bir şekilde seçiyorsa ki halk pek hata yapmaz o toplum ileriye gider. Yok, karar mekanizmalarına getirilen kişiler özgür seçimler sonucunda değil de bir dar kadro tarafından belirleniyorsa o toplum ileri gitmez sadece yöneticiler zengin ve mutlu bir hayat sürer halkın yaşam standartları geriye düşer.

İkinci meşrutiyet döneminde nazırlığa (bakan) getirilen bir zat çok geçmeden oğlunun vali olarak atanmasını sağlar, Galata Köprüsünde Neyzen Tevfik ile karşılaştıklarında hal hatırdan sonra, Neyzen nazıra oğlunun fasulyeye ne kadar benzediğini söyler. Tabii nazır kızar ama itiraz da eder oğlunun boylu poslu yakışıklı olduğunu anlatır.

Neyzenin cevabı “İşte bende onun için fasulyeye benzetiyorum. Fasulyede sırığa sarılarak büyür” diye cevap verir.

Valilerini ve yöneticilerini bu yöntemlerle seçen devletlerin sonunu herkes biliyor.

Son günlerde seçim sistemimizden şikâyetler yoğunlaşmaya başladı. Dün MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli seçim sisteminin değişmesi gerektiğini söyledi.

Tabii Devlet beyin teklifleri için bir söylenti de var o da “Ak Parti, tekliflerini önce Devlet beye söyletiyor” diye iddiaları.

Seçim sistemi değişmeli

Önemli olan daha adil daha demokratik daha katılımcı ve çoğulcu bir seçim sistemine sahip olmaktır.

Benim yaşadığım bölge 36 milletvekili çıkarıyor, ilgili bir kişi olmama rağmen ancak birkaç milletvekilinin ismini biliyorum.

Ve gayet iyi biliyorum ki iyi çanta taşıyan, edilgen milletin değil kişinin adamı veya çok para veren veya liderin yakını, akrabası, arkadaşı gibi ahbap çavuş yöntemleri ile seçilen milletvekillerimiz oluşuyor.

Doğal olarak seçilen milletvekilleri millete halka dayanmadığından millete hizmet yerine kendisini seçen ve muhtemel seçecek olan parti başkanına hizmet ediyor.

Seçim sistemimiz gücü topluma vermiyor güç birkaç parti başkanının elinde toplanıyor.

Hâlbuki seçme gücü topluma verilebilir dünyada gelişmiş demokrasilerde bunun örnekleri var mesela “Dar bölge” sistemi.

Dar bölge sisteminde her bölgeden 1 milletvekili seçileceğinden gösterilecek aday halkta karşılığı olan aday olacak, doğal olarak seçilen milletvekili gücünü halktan alacağı için özgür olacak, vereceği kararlarda toplum menfaatini öne almak zorunda olacak.

Bir başka konu “Seçim ekonomisi”

Devleti eline geçiren kişi veya klik orantısız güç ve para kullanıyor, fakat rakipleri kendilerini anlatmaya fırsat bulamıyor çünkü ne devlet gücünü nede gerekli parayı kullanamıyorlar, tabii böyle olunca da bir adaletsizlik ortaya çıkıyor.

Devlet bey veya ona bu açıklamayı yaptıranlar ne düşünüyor bilmiyorum ama bu yaştan sonra milleti düşünse iyi olacağını biliyorum.

Lütfen yaptığı işlerde bir tane olsun milleti merkeze alsın diyorum.