Ne hayallerimiz vardı. Bir ihtilal yaptılar ve akan kan ihtilalin ertesi günü durdu.

 ABD’nin “bizim çocuklar başardı” (Our boys did) sözündeki çocuklar kimlerdi? Sahi gerek o ihtilalden gerekse sonraki bütün süreçlerden burnu bile kanamadan çıkanlara mı açıldı bütün yollar?

Oysa biz hazırdık, ülkemizi müreffeh kılacak, milletimizi mutluluğun doruklarına çıkaracaktık. Çok çalıştık, çok okuduk…

Anlatsam da anlamaz bazıları bizdeki sevdayı, bilmez neye sevindiğimizi, neye ağladığımızı, neyi özlediğimizi. Planlarımız hazır, projelerimiz günceldi. Dünyayı takip ettik, ülkemizin sorunlarına kafa yorduk ve önemli başlıkları tespit ettik. İşte o başlıklardan içini ve altını doldurduklarımızdan bazıları… (devam edecek)

Yeni bir vizyonu sunarken ihtiyaç duyulacak hususlar:

  • Dürüst siyaset.
  • Adil dünya.
  • Ekolojik tarım.
  • Temiz çevre.
  • Her hanede asgari bir iş sahibi.
  • Sağlıklı ve mutlu insanlar.

İyi yönetimin kaynağı uyum:

  • Güçlü sivil toplum.
  • İstikrarlı ve ehliyetli Hükümet
  • Büyüyen ekonomi.

Dünya gittikçe daha fazla küreselleşiyor:

  • Şirketler el değiştiriyor.
  • Çok karlı şirketler bile çalışanlarını işten çıkarıyor.
  • Bir kısım işletmeler işçiliğin ve işletme giderlerinin daha ucuz olduğu yerlere göçüyor.
  • Küresel şirketler yerel hükümetlerin etkisinin dışına çıkmanın yollarını arıyor.
  • Dünya Ticaret Örgütü küresel şirketlerin ayak bağlarını çözmek için kullanılıyor.
  • Dünya Bankası ve IMF küresel yerleşkenin parasal zeminini sağlamlaştırıyor.

Kaçınılmaz olan küreselleşmenin insanlık için getirdiği sorunlar:

  • Gelir dağılımında dengesizlik.
  • Artan fakirlik.
  • Çoğalan işsizlik.
  • Suçlu sayısında artış.
  • Parçalanan aile birliği.
  • Gelecekten umutsuzluk.
  • Azalan hoşgörü.
  • Çevresel kirlilikte artış.
  • Güvenlik giderlerinde artış.
  • Hapishane yatırımlarında ve giderlerinde artış.

Dünya büyürken hazırlığımız var mı?

  • 1950 yılında dünya nüfusu 2.5 milyardı.
  • 2005 yılında dünya nüfusu 6.5 milyarı buldu.
  • 2023 yılında dünya nüfusu 8.0 milyara dayandı.
  • Bu insanların öncelikli dört talebi (beslenme, barınma, sağlık, güvenlik)

Tarım Ülkesi İken Tarımsal Sorunlar Girdabından Çıkış:

  • Anası olmayanın danası olmaz.
  • Tohum-fide olmadan karın doymaz.
  • Ülkemiz için yeterince üretmeden ihracat olmaz.
  • İhracat olmadan döviz gelmez.
  • Yabancı sermaye ve döviz girişi olmadan sıçrama gerçekleşmez.

Türkiye, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde biri kadar. Sağı solu, altı üstü savaşla, kargaşayla cebelleşen bir coğrafyada aylar öncesinde yaşanan deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Hayat pahalılığı tuzu kurular hariç insanımızı zorluyor. Seçim meydanlarındaki söylemlere bakıyorum ve yazık diyorum. Yazık çünkü, biliyoruz ki Türkiye yeterli donanımda insan kaynağına sahiptir. Yeter ki işleri; fazla bağıranlara değil, boş danışmanlara değil, hoş konuşanlara, çok dolaşanlara değil konu uzmanlarına yaptırın. İşi ehline verin, bakın bakalım o çözülmez denilen işlerin sadece 3 yılda ne kadarı buhar oluyor.

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun yönetmeye bilgisiyle ve donanımıyla hazır olanlara.