Sayfamda iki emperyal gücün başkanlık seçimi konusunda anlaştıklarını yazmıştım. Bu düşüncemi daha açık anlaşılır hale getirmek istedim. PKK destekçisi ABD ile Batı mültecilerin Türkiye de kalması için gereken her şeyi yapmaktadır. Mevcut iktidarda göç konusunda ABD ve batı ne iştemişse gerekeni yapmıştır. Bundan sonra da yapacağını mültecileri göndermeyecegini zaman zaman dillendirmiş; yarısına vatandaşlık vermek suretiyle ABD ve batıya mülteci konusunda istediklerini yerine getireceğinin garantisini vermiştir. PKK meselesine gelince ABD PKK'nın Türkiye'de eylem yapmaması karşılığında Suriye'de PKK Devleti'nin kurulmasına göz yumulmasını istemektedir. PKK'nın Türkiye'deki eylemlerine karşı Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarına hem ABD hem Avrupa Birliği ses çıkartmamaktadır.  Bunun ispatı PKK konusunda batının ve ABD'nin Türkiye üzerindeki baskılarının kalktığı, sınır ötesi operasyonlara göz yumdukları, zaman zaman Irak'ın bu operasyonlara karşı çıkışlarının kesildiği ve bu türden uluslararası arenadaki baskıların son bulmuş olmasını gösterebiliriz.

İktidar yanlısı Türk basını ve iktidar bunlara rağmen ABD ve batının millet ittifakını desteklediklerini millet ittifakının PKK ile anlaştıklarını vatanın bölüneceğinin propagandasını  yaparak mülteci meselesini de millet tarafindan önemsenip dikkate alınmamasını saglamıştır. Bu konuda PKK konusunu Cumhur İttifakı güzel kullanmıştır.  Gerçek niyetlerini halktan gizlemeyi başarabilmişlerdir.

Türkiye şu anda göç marifetiyle  silahsız bir işgali yaŞamaktadır, BOP projesi tıkır tıkır işlemektedir. BOP eş başkanı KılıÇdaroglu'nu ki bu projenin işlemesini istesin.

Rusya'ya gelince Rusyadaki Türk nüfus Rusya için gelecekte en büyük tehlikedir. Nüfusu üremeyen,  bu tehlikeyi  gören, Rusya bunun önünü almak istemektedir. Bunun önünün alınmasının yolunun da Türk dünyasının lideri konumunda bulunan Türkiye'nin bölünüp küçültülmek suretiyle gücünün zayıflatılması gerçeği olduğunu iyi bildiği için de emperyal Batı ve emperyal ABD ile menfaatleri Türkiye konusunda  çakışmakta olduğu için de başkanlık seçiminde anlaşmış durumdalar.

Gerek emperyal ABD gerek Batı gerekse Rusya

Ümid Özdağ'ın Millet İttifakı ile PKK ve mülteciler konusunda anlaştıkları  ve aralarında bir protokol yapılacağı istihbaratını aldıkları için Türkiye konusunda birleşmişlerdir. Kimi destekledikleri çok açık net ortadadır. HDP'lilerin çeşitli çıkışları ise Türk seçmenini ürkütmüş millet ittifakindan kaçmasına sebeb olmuştur.

Yani emperyal güçlerin ve terör örgütünün menfaatleri Turkiye'deki başkanlık seçiminde anlaşmış, kimi destekledikleri  bu iddialar ışığında çok açık net ortaya çıkmıstır.

Seçim kutlamalarında Suriyelilerin en önde olmaları, kendi aralarında Türkiye'nin birçok yerinde kutlama yapmaları, bunların ne kadar organize bir topluluk haline geldikleri, seçimlerde belirleyici rol oynadıkları da, hepimizin malumu olmuş, Türk insanını yeniden düşünmeye sevketmistir. Seçimin belirleyicisi Suriyeliler olmuştur.